Bugünün teknolojisine minnettar kalmamızı sağlayacak, eziyet dolu eski güzellik yöntemlerini sizler için bir araya getirdik. Gündelik hayatta sürekli kullandığımız kremler, bakımlar, maskeler. Ya da 3-5 dakikada ağrısız acısız kurtulduğumuz lazer tedavileri. Şimdi hepsini unutun, sizinle yıllar öncesine ışınlanıyoruz...
1930'larda çilleri karbondioksit yöntemiyle dondurarak yok etmek popüler bir tedaviydi. Bu sırada hastaların gözleri hava geçirmez tamponlarla kapatılıyor, burun delikleri tıkanıyor ve bir tüpten nefes alıyorlardı.
1920'lerden bir fön makinesi.
1929'da Almanya'da bir kadın saçına perma yaptırıyor…
Max Factor'ün geliştirdiği bu müthiş icat, makyajın daha kolay uygulanabilmesi için…
1940'lara ait, korkuluğa benzeyen bu maske, başı ve yüzü tamamen kapatarak ısıyı içerde tutuyor. Böylece ciltte bir çeşit hava sirkülasyonu oluşuyor ve cilt taze bir görüntü alıyormuş…
"İnceltme Salonları", 1940'larda bölgesel zayıflamayı vadediyordu. Örneğin, bu masaj sandalyesi metal silindirleriyle müşterilerin bacaklarına masaj yaparak inceltiyor
1940'larda ünlü olan güzellik salonlarından Helena Rubinstein's salonunda cilt bakımı yapılıyor
1930'lardan bir meyve maskesi.
"Hangover Heaven" adı verilen bu yüz ambalajı da Max Factor tarafından üretilmişti. Buzla doldurulabilen plastik küpler, sık sık partilere katılan Hollywood yıldızları arasında 1940'larda epey popülerdi.
1920'lerin kadınları bu lastik güzellik maskeleri sayesinde, kırışıklıklardan kurtulup kusursuz bir cilde sahip olacaklarına inanıyorlardı.
Kadınlar bir zamanlar saçlarına maşa kıvrımı verebilmek uğruna, saatlerce ısıtıcı makinelerinin içinde bekliyorlardı.
1930'ların vakumlu makinesi bardak biçimindeki pompalarıyla, lekesiz ve yumuşak bir cilt vadediyordu