İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi'nde sınıf mevcutları 400, en büyük amfi 192 kişilik olunca ortaya ’‘yer krizi’’ çıktı.
DHA’’nın haberine göre öğrenciler saatler önce sınıflara girip yer kapıyor, bulamayanlar memur sandalyelerini kullanırken, 309 genç şikayetçi oldu. Dilekçeler Dekanlık tarafından YÖK'e gönderilirken, Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Veli Özer Özbek, ’“Biz de çaresiziz, öğrencilere erken gelin, fazla da gürültü yapmayın, sadece kendiniz için yer tutun diyoruz’” dedi.
DHA’’nın haberine göre öğrenciler saatler önce sınıflara girip yer kapıyor, bulamayanlar memur sandalyelerini kullanırken, 309 genç şikayetçi oldu. Dilekçeler Dekanlık tarafından YÖK'e gönderilirken, Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Veli Özer Özbek, ’“Biz de çaresiziz, öğrencilere erken gelin, fazla da gürültü yapmayın, sadece kendiniz için yer tutun diyoruz’” dedi.
YÖK, Türkiye'deki hukuk fakülteleri arasında tercih sıralamasında 4'üncü sırada yer alan DEÜ Hukuk'un 3 yıl önce 200 olan kontenjanını ikiye katladı. Yurtdışı kontenjanlarıyla son sınıflar hariç sınıf mevcutları 410-420'ye ulaşırken, dersliklerin kapasitesi yetersiz kaldı. En büyüğü 192 kişilik 2 amfi ile yaklaşık 900 kontenjanlı 6 sınıfın olduğu fakültede hiçbir sınıf tam kadro ders yapamazken, sıkıntı bu yıl daha da tırmandı.
Özellikle bazı öğretim üyelerinin derslerini kaçırmak istemeyen öğrenciler, ders saatinden çok önce sınıflarda yerlerini alırken; ’‘yer yokluğu’’ genç hukukçuları birbirine düşürüyor. Sınıfa erken gelip arkadaşları için yer kapan öğrenciler ile yer bulamayanlar arasında sürekli tartışma çıktığını belirten çok sayıda öğrenci, durumu şikayet dilekçeleriyle idareye bildirdiklerini belirtti. Öğrenciler şunları söyledi: ’“Şu ana kadar idareye verilen şikayet dilekçesi sayısı 309'a ulaştı. Bunların da YÖK Başkanlığı'na iletildiğini öğrendik. Yönetim de bizim sorunumuza çareler arıyor ama bulamıyorlar. Saatler öncesinden sınıfta yer kapmak, yer kalmadıysa memurlardan sandalye rica edip, sıraların arasına sıkışmak, ya da birbirleri için yer ayıran öğrencelerle kavgalar fakültemizde olağan hale geldi. Devam zorunlulumuz yok, ama biz açık öğretim fakültesi değiliz ki. Bizzat hocalarımızı dinleyip, notumuzu almak istiyoruz. Ama sınıflarda yer bulabilen haline şükrediyor. Sıkış tepiş ders dinlemeyi bile kar sayıyoruz. Sınavlarda ise 400 kişilik sınıflar neredeyse 10 şubeye bölünüyor. YÖK kontenjan artırırken, fiziki koşulları da değerlendirmeli.’”
BİZ DE ÇARESİZİZ
DEÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Veli Özer Özbek, şöyle konuştu: ’“3 yıl önce kontenjan artışı yapıldı, 200 yerine 400 öğrenci almaya başladık. Bu artış aktif eğitim sisteminin kalkmasına yol açtı. Belki zaman içerisinde geri adım atılacaktı, ama kontenjan artışı süreci hızlandırdı ve bence başarılı bir sistemden vazgeçildi. Yani kontenjan artışının en somut sonucunu aktif eğitimde yaşadık. İkinci sorun ise sınıfları yetersiz hale getirmesiyle yaşanmaya başlandı. Kontenjan artışı kamuoyuna cazip gelebilir ama hukuk eğitimi açısından da tartışma yaratıyor. Çünkü çok hukukçu değil yetkin hukukçu yetiştirmek önemli. Kontenjan artışı, öğrencinin dersini takip edememesine yol açıyor. Bu durum, hukuk eğitimini nispeten aksatıp mutlak sonuç demiyorum ama eğitim kalitesini olumsuz etkileyecektir. Pekçok öğrenci özellikle bazı öğretim üyelerinin derslerine girmek istiyor. O zaman da sınıflara erken girip yer tutuyor. Burada sorun yaşanıyor, bu öğretim üyesine, idareye de yansıyor. Biz de öğrencilere, ’‘erken gelin, fazla da gürültü yapmayın’’ diyoruz. ’‘sadece kendiniz için yer tutun’’ diye uyarıyoruz. Öğrenciler huzursuz, bazıları dersi takip edemiyor. Ben Ceza Genel Hukuku dersimde sınıfı ikiye böldüm, ben ya da başka bir hoca da veriyor. Böyle böldüğümüzde de derslerin çakışmaması gerek, ona göre ayarlamaya, çok takip edilen derslere büyük derslikleri vermeye çalışıyoruz. Gelecek yıl 4'üncü sınıfların mevcudu 400'ün üzerinde olacak. Son sınıfta öğretim üyesi başına 5 ya da iki ayrı grup olarak 10 öğrenci verilerek hukuk uygulamaları yaptırıyoruz. öğrencilere dosya inceletiyoruz ya da ödev veriyoruz. Ama gelecek yıl dersi muhtemelen kaldıracağız çünkü 37 öğretim üyesi kadromuz yetmeyecek.’”
DEÜ Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Veli Özer Özbek, şöyle konuştu: ’“3 yıl önce kontenjan artışı yapıldı, 200 yerine 400 öğrenci almaya başladık. Bu artış aktif eğitim sisteminin kalkmasına yol açtı. Belki zaman içerisinde geri adım atılacaktı, ama kontenjan artışı süreci hızlandırdı ve bence başarılı bir sistemden vazgeçildi. Yani kontenjan artışının en somut sonucunu aktif eğitimde yaşadık. İkinci sorun ise sınıfları yetersiz hale getirmesiyle yaşanmaya başlandı. Kontenjan artışı kamuoyuna cazip gelebilir ama hukuk eğitimi açısından da tartışma yaratıyor. Çünkü çok hukukçu değil yetkin hukukçu yetiştirmek önemli. Kontenjan artışı, öğrencinin dersini takip edememesine yol açıyor. Bu durum, hukuk eğitimini nispeten aksatıp mutlak sonuç demiyorum ama eğitim kalitesini olumsuz etkileyecektir. Pekçok öğrenci özellikle bazı öğretim üyelerinin derslerine girmek istiyor. O zaman da sınıflara erken girip yer tutuyor. Burada sorun yaşanıyor, bu öğretim üyesine, idareye de yansıyor. Biz de öğrencilere, ’‘erken gelin, fazla da gürültü yapmayın’’ diyoruz. ’‘sadece kendiniz için yer tutun’’ diye uyarıyoruz. Öğrenciler huzursuz, bazıları dersi takip edemiyor. Ben Ceza Genel Hukuku dersimde sınıfı ikiye böldüm, ben ya da başka bir hoca da veriyor. Böyle böldüğümüzde de derslerin çakışmaması gerek, ona göre ayarlamaya, çok takip edilen derslere büyük derslikleri vermeye çalışıyoruz. Gelecek yıl 4'üncü sınıfların mevcudu 400'ün üzerinde olacak. Son sınıfta öğretim üyesi başına 5 ya da iki ayrı grup olarak 10 öğrenci verilerek hukuk uygulamaları yaptırıyoruz. öğrencilere dosya inceletiyoruz ya da ödev veriyoruz. Ama gelecek yıl dersi muhtemelen kaldıracağız çünkü 37 öğretim üyesi kadromuz yetmeyecek.’”
Prof.Dr. Özbek, Tınaztepe Kampüsü'nde yeni bir Hukuk Fakültesi binası yapımı için projelerin hazırlandığını, derslik sorununun ancak ileride bu projenin tamamlanmasıyla çözümlenebileceğini söyledi.
