Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Geçtiğimiz yaz İzmir’i kasıp kavuran körfezdeki kirlilik ve balık ölümleriyle ilgili çözüm amaçlı adımların yetersizliği, aynı sorunun bu yıl tekrar yaşanacağı korkusunu güçlendirdi. Üç gün önce Karşıyaka Mavişehir’de Florla sahilinde kıyıya vuran ölü balıklar, Karşıyaka, Alsancak, Güzelyalı ve Bayraklı’da körfez kokusunun giderek artması, vatandaşları “Bu yaz da mı kötü kokuyla yaşayacağız?” kaygısına sürükledi. Bu durumu değerlendirmesi için Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar’ı aradık. Doğan Hoca, durumun vahametini ortaya koydu ve İzmirlilere şimdiden maskeleri hazırlamaları tavsiyesinde bulundu.
FABRİKA ARITMALARININ TAMAMINI ÇALIŞTIRMAK ZORUNDAYIZ
İzmir Körfezi’nin, tarihinin en kötü dönemini yaşadığını öne süren Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Tüm zamanların en kötü günlerini geçiren körfezde bir gram iyileşme yok” açıklamasında bulundu. 2002’den önce deniz suyunun simsiyah olduğunu, 2002’den sonra fabrikaların arıtmalarının çalıştırılmasıyla denizin yeniden mavileştiğini anlatan Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları söyledi:
“Belediyede gerçekten okuyan yok, dinleyen yok. İzmir körfezinin kirlilik tarihini anlatmaktan yoruldum. İzmir körfezinin temizlenmesine yönelik projeler, çeşitli yıllarda hep sekteye uğratıldı. 1955 yılında müthiş bir plakton patlaması yaşandı ve körfezde ve ilk kez binlerce balık ölümü oldu. Ahmet Piriştina döneminde Çiğli arıtma yapıldı, diğer arıtmalar yapıldı ve tüm fabrikaların arıtmaları inşa edildi. Hepsi birden çalışmaya başlayınca denizimiz, bir yıl içinde eski maviliği yakalamıştı. 2005 yılından sonra geriye dönüş başladı. Neden? Fabrikalar arıtmalarını kapattılar ve körfeze yeniden kirli su vermeye başladılar. En büyük katliam, 2007 yılında derelerin tabanlarının ve yan duvarlarının betonlaştırılmasıyla gerçekleştirildi. Yapmayın, etmeyin, körfezi öldüreceksiniz diye yalvardım. Bir yıl sonra körfez yeniden kokmaya başladı.”

BALIK ÖLÜMÜ YİNE OLDUĞUNA GÖRE, KÖRFEZ KİRLİLİĞE DOYMUŞ DEMEKTİR
Körfezdeki bu büyük sorunun çözümü için öncelikle yapılması gereken birkaç adımın olduğunu sık sık tekrarlayan Prof. Dr. Doğan Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmirliler, şimdiden maskelerini hazırlasınlar. Yakın bir geçmişte koronadan korunmak için taktığımız maskeyi bu kez körfez kokusunu duymamak için kullanmak zorunda kalacağız. Çünkü körfez doymuş durumda. Koku havalar ısındıkça daha da artacak. Balık ölümlerinin de devamı gelecek. Körfezin temizlenmesiyle ilgili belediye de bakanlık da bir şey yapmadı. Oysa yapılacak birkaç şey var. Birincisi; tüm fabrikaların arıtmalarını tam kapasite çalıştırmaları sağlanacak. Bunu yapmayanlara yaptırım uygulanacak. İkincisi, derelerdeki o betonlar kırılacak. Toprakla suyun ilişkisini kesemezsiniz kardeşim! Üçüncüsü ise Alsancak’ta, Güzelyalı’da, Mavişehir’de yağmur kanalları yıkanmalı. Çünkü artık kolay kolay yağmur yağmayacağı için o kanallarda kalan atıklar koku yapar. Bunlar yapıldığında koku giderek azalır, bir yıl içinde denizdeki kirlilik gözle görülür şekilde azalır. Geçen yıl körfezde balık ölümleri beş hafta sürdü. Aynı büyüklükte balık ölümleri tekrar mı olacak? Peş peşe iki yıl balık ölümü olmaz aslında. Büyük balık ölümlerinin ardından ertesi yıl da balık ölümü oluyorsa, körfez çok doygun demektir. Körfezin temizliğinde bir adım bile ilerleme yok. Gediz’i suçluyorlar. Gediz’in körfezin kirliliğiyle alakası yok, oradan gelen sular kuzeye gidiyor. Bu yaz, geçen yılın yazından farklı olmayacak. Herkes maskesini hazırlasın, derim. Balık ölümlerinin arkası gelecek, bu Allah’ın emri.”
İZMİR, HER YIL 1,5 SANTİMETRE ÇÖKÜYOR
İzmir’in kıyı şeridinin dolgu olduğunu öne süren ve hır yıl 1,5 santimetre çöktüğünü anlatan Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in altyapısının deniz seviyesinin altına inmeye başladığını söyledi:
“Bu sorun da ciddiye alınmalı çünkü altyapı, deniz seviyesinin altına inmeye başlayınca, su denize gitmez oluyor. Binaların, en az 2 metre su basmanlı inşa edilmesi lazım. Başa dönecek olursak, körfezin bir an önce temizlenmesi lazım. Bu yaz hakikaten zor geçecek. Üzülerek söylüyorum, maskeli yaz geçireceğiz. Deniz marulları mutlaka karşımıza çıkacak. Balık ölümleri devam edecek. Artık bu koruna belediye de bakanlık da ciddi biçimde el atmak zorundadır.”





