Bu yazıyı okumadan önce...
“Kapak fotoğrafı”na...
Lütfen “dikkatle” bakın...
Sonra...
Bi’daha bu kez “kalp gözü” ile inceleyin o fotonun detaylarını...
O kapak...
Emsalsiz bir “korkuların bitişini anlatan bir sevinç yumağı”nın ta kendisidir!
Çünkü...
“Ana bağrı bir kurtarıcıdır!..”
“Anne kokusu”nun yegane depolandığı yerdir ve...
Hayata açılan penceredir!
Gözyaşlarına mendildir...
Ana bağrı şifadır...
Seni (yavrusu) olduğun gibi kabullenendir...
Ve...
Anne demek; hayata açılan pencere demektir...
Anne demek, sevgi demektir...
Anne demek, şefkat demektir...
Anne demek, merhamet demektir...
Anne demek, sabır demektir ve...
Ve...
Anne demek, fedakârlık demektir...
Yalnız kendi yavruları için değil...
Bütün çocuklar için...
***
Neden böyle başladık yazıya?
Çünkü...
Günlerdir Türkiye’nin dört bir yanını kül eden Cehennem alevleri...
Geçtiğimiz Pazar günü...
Aydın'ın Efeler İlçesi’ne bağlı Yılmazköy Mahallesi'ni...
Adeta yalayıp geçti...
Büyük korku ve endişe yarattı...
Hem havadan hem karadan müdahale...
Kalplere su serpti...
Ne var ki...
Yılmazköy’ün çocukları çok korkmuştu...
Onlardan biri de...
Dünya şekeri bir kız çocuğuydu...
Koştu...
Köy meydanında inceleme yapan...
Aydın’ın Büyükşehir Başkanı Özlem Çerçioğlu’na sarıldı; bırakmadı...
Köyün diğer çocukları gibi...
O da çok korkmuştu...
Bütün gücüyle kollarını doladı Başkan Çerçioğlu’na...
Başkan da, o kız çocuğunu bağrına basarken...
Kulağına fısıldadı:
“Korkma, ben yanındayım... Göreceksin bak, hiçbir şey olmayacak...”
Bunları duyunca...
Gözleri pırıldadı küçük kızın...
Korkusunu yendi ama...
“Başkan Özlem Anne”ye öyle bir sarıldı ki...
Alevleri bile bi’anlığına unuttu...
Çerçioğlu da hissetmişti minik kızın korkudan titrediğini...
İkisinin de kolları birbirlerinden ayrıldığında...
Korku da son ermişti...
Alevler suya yeniliyordu...
Yine de...
Köyün delikanlıları ve itfaiye ekipleri...
Tam zamanında yetişmişlerdi...
Başkan Çerçioğlu...
Deli gibi köyün üstüne yürüyen alevleri izlerken...
Yöre halkına moral vermeye çalışıyordu...
***

Bitiriyoruz...
Bunu yaparken de...
Kapak fotosuna bi’kez daha göz atmakta yarar var...
“Sevgiyi” ve “Hoşgörü”yü...
Anlık da olsa...
“Korkularımızı” ve “Endişelerimizi” de...
Yanımızda taşıyacağız...
Nereye kadar?
“Her şeyin yerli yerine oturduğunu görünceye kadar...”
Nokta...
Sonsöz: “Tüm fırtınalarda sığınacağımız tek liman hep sendin; hep sen olacaksın canım annem... Seni çok seviyorum...