Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İZSU Genel Müdürlüğü Kasım Ayı Olağan Genel Kurul Toplantısı ikinci birleşimi gerçekleştirildi. 2026 yılının bütçesinin gerçekleştirildiği toplantı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclisi Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır yönetti.
Toplantıda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, bütçe tablosunda yer alan kalemleri değerlendirdi.
‘ZAM YAPMAYACAĞIZ DEDİNİZ AMA…’
Atmaca, ‘suya zam’ konusunda şüphelerinin olduğunu dile getirerek, “Cemil Tugay ‘suya zam yapmayacağız’ diye bir açıklama yaptı ama 2026 yılı için yüzde 44 zam görülüyor. Enflasyon yüzde 15 hedeflenirken İzmirlilerin bütçesine yansıyacaktır. 2026 yılında suya zam yapılmayacağı söylenildi ancak 5,6 milyar TL’lik finansman desteği kredi ile mi sağlanacak yoksa Temmuz ayında ara zam mı yapılacak?” dedi.
‘İHALE YERİNE PERSONELİN KULLANILMASI DAHA FAYDALI OLACAKTIR’
Atmaca, altyapı ve bakım işlerinin ihaleye verilmesinden dolayı giderlerin arttığını belirterek, “Tablo incelendiğinde Mal ve Hizmet Alım Giderleri 22.596.053.000,00 TL ve Sermaye Giderleri 14.127.580.000,00 TL olarak görülmektedir. Tüm personel giderleri ise 22.596.053.000,00 TL tutarındadır. Kurumun özellikle son dönemde altyapı-bakım gibi işleri tüzel kişileri ihale etmesinin Mal ve Hizmet Alım Giderleri ve Sermaye Giderlerinin artmasına yol açtığı düşünülmektedir. İdarenin öncellikli olarak kurum personelini kullanarak işlemleri tesis etmesi kamunun büyük faydasına olacaktır” dedi.
‘BORÇLANMA KAMU ZARARI OLUŞMAMASI İÇİN İYİ ANALİZ EDİLMESİ GEREKEN BİR SÜREÇTİR’
Atmaca, İZSU’nun borçlanmasına dair iç ve dış borçları değerlendirerek, “Tablo incelendiğinde 5.637.162.000,00 TL tutarında borçlanma yapılacaktır. Bu borçlanmanın 1.411.121.000,00 TL tutarı iç borç, 4.026.026.000,00 TL tutarı dış borçlanma olacaktır. Dış borçlanma kamu zararı oluşmaması adına risk yönetimi çalışması yapılması gereken bir süreçtir. Hangi kuruluştan, hangi döviz cinsi ve faiz oranı kurumun zarara uğramaması adına iyi analiz edilmesi gereken bir süreçtir” ifadelerini kullandı.
‘526 PERSONELİN AYRILACAĞI GÖRÜLÜYOR’
Atmaca, bütçede yer alan personel sayısındaki değişimlere dikkat çekerek, “2025 Yılında Tüm Kategorilerdeki personel sayısı toplamı 6 bin 813 kişidir. 2026 Yılında Tüm Kategorilerdeki personel sayısı toplamı 6 bin 287 kişidir. 526 personelin kurumdan ayrıldığı veya ayrılacağı görülmektedir” ifadelerini kullandı.
‘ÇİĞLİ’DE ÖDEMELERİ YÜKLENİCİ FİRMA MI KARŞILAYACAK?’
Atmaca, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin özelleştirmesine dair, “Bertaraf edilen çamur miktarı: 2026 Hedef 351.505 Ton. Körfezde çalışma yapılacaksa bu hedef az değil mi? Çiğli Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi proje ve imalat çalışması ile Atık su arıtma tesislerinden çıkan çamuru yönetme ve bertarafını sağlama çalışmaları. Çiğili AAT 2 Milyar TL den fazla bir rakama özelleştiriyor. Bu ödemleri yüklenici firma mı karşılayacak?” ifadelerini kullandı.
‘ELEKTRİK AKIMI DAVASI DEVAM EDECEK’
Sayıştay’ın ‘İdarenin yapım işlerinde görevli olan kontrol görevlilerinin başında bulunmadan imalat yapılması’ bulgusunu hatırlatan Atmaca, “2024 yılında yağmur sonrası iki yurttaşımız elektrik çarpması sonucu hayatlarını kaybetti. İzmir Valiliği'nin 08 Mayıs 2025 gün ve 59 sayılı kararında, İZSU personelinin kusur ve sorumluluğu olduğu iddiası ile verdiği yargılanma izni kararını sanıklar Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Mahkemesi'ne taşıdılar. İtiraz başvurusunu değerlendiren mahkeme, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte yeterli ve makul şüphenin bulunduğu anlaşıldığından, adı geçenler tarafından haklarında soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı yapılan itirazların kesin olarak reddine karar verdi” dedi.
‘GÖREVDE KALMASI KABUL EDİLEMEZ, GÖREVDEN ALINMASI GEREKİR’
Yargılama sürecinin devam ettiğini hatırlatan Atmaca, “Bu durum, kamu görevlileri açısından en ağır ve en ciddiye alınan süreçlerden biridir. Bu aşamada görevde kalması kurum açısından savunulamaz. Ağır cezada yargılanacak bir kişinin geçici olarak görevden alınarak yerine vekaleten birisinin atanması gerekir. Bu uygulama, şahsın suçlu olduğu anlamına gelmez; sadece kurumun itibarını, sürecin sağlıklı işlemesini ve hayatını kaybeden yurttaşlarımızın manevi hatıralarına saygı göstermeyi amaçlayan standart bir uygulamadır” ifadelerini kullandı.
