Neşe ÖNEN
Tanrı insanın vicdanıdır
28 Ekim 2016 Cuma

Uzun süredir yazamadım yine. Son bir buçuk yıldır hastalıklarla boğuşuyorum. Sağlığı bozuk bir şekilde çalışmak ve işe gitmek zorunda olmak da cabası. Hayat işte... Beterin beteri var, halimden şikayet etmeye hakkım yok aslında...

Yazamadığım süre içerisinde epey düşündüm. Ülkemizin sorunları ve insanlarımız hakında. Dünyanın dört bir tarafında tecavüze ve bin bir türlü haksızlığa uğrayan insanlar hakkında... Zulme maruz kalan ve vahşice katledilen insanlar, hayvanlar ve doğa hakkında... Bir türlü bitmeyen, bitirilmeyen savaşlar ve cinayetler hakkında...Tüm bunlar karşısında dünyadaki sömürü düzenini sürdüren, buna alet olan ya da seyirci kalanlar hakkında... Dünyadaki dengeleri ellerinde tutan güç ve siyaset odaklarının dünya sorunları karşısında aldıkları umarsız tavır ya da almadıkları veya almak istemedikleri sorumlulukları hakkında... Ve insanlığı derin bir karanlığın içine gömen ve uygarlıkta gittikçe geriye götüren daha bilimum dertler ve kaoslar hakkında...

Tanrı hakkında da epey düşündüm. Bu zamana kadar, kendimi sadece yaratıcı gücün varlığına inanan bir deist olarak tanımlamıştım. Hiç bir dini kuruma inancı olmayan ancak tüm dinlerin inananlarına bu inançlarından dolayı saygı duyan...

Ne var ki son yıllarda bu inancımı da sorgulamaya başladım. ‘’Eğer ben Tanrı olsaydım, dünyaya sakat bir çocuğun doğmasına izin vermezdim. Kundaktaki bir bebeğin tecavüze uğramasına göz yummazdım. Bir kadına tecavüz edilip, vahşice öldürülmesine seyirci kalmazdım. Minicik bir kedi yavrusunun zehirlenerek, debelene debelene ölmesine katlanmazdım’’ diye içimden çok geçirdim...

‘’Bir Tanrı varsa eğer ve bu iyi bir Tanrı ise o zaman, yeryüzündeki acılara neden son vermiyor, bunca cinayet, ölüm, hastalık, sakatlık, haksızlık ve tecavüzü engellemiyor’’ diye düşünürken, iyi Tanrı karşısında, mutlaka bu iyi Tanrı’yla savaşan bir ‘’kötü Tanrı’’ da olması gerektiğine kanaat getirdim. İlla da bir Tanrı fikrine inanacaksam, iyi Tanrı’nın yanında bir de kötü Tanrı varolmalı. Yoksa bunca kötülüğü ve acıyı, canlıların iyiğiliğinden, mutluluğundan ve sağlığından başka bir şey istemeyen ve her şeyi değiştirmeye gücü yeten bir Tanrı’ya rağmen açıklayabilmem mümkün değil!

Yine de başka bir açıklama daha makul geliyor bana; Tanrı’nın varlığına inanmak şart değil. İnsanlığın içine düştüğü açmazlar ve çaresizlikler karşısında Tanrı’ya ve bütün çıkmazların bir gün Tanrı’nın adaleti sayesinde aşılacağı fikrine sığınmak, sanırım en kolaycı kaçış yolu ya da bir tür kendini kandırmaca. Oysa, insanlığın sorunlarını Tanrı’ya havale etmek ve sadece O’ndan medet ummak yerine, bütün insanları Tanrı’ya atfedilen bazı niteliklere sahip olma yönünde eğitmeyi denemek fikri daha gerçekçi bir düşünce yöntemi gibi görünüyor. Mesela; merhametli, adil ve affedici olmak vs.

İnsanlar Tanrı’dan kendileri için bekledikleri pek çok iyilikten biri olan sadece merhamet duygusunu bile başkalarına göstermeyi başarabilseler, vicdan sahibi olmazlar mı? Vicdan sahibi olan insanların yaşadığı yerlerde adaletsizlik, haksızlık, cinayet, tecavüz ve savaşlar yaşanır mı? Öyleyse, Tanrı’yı iyi karakter özelliklerine sahip, merhametli, dürüst, adil bir insanın vicdanında görmek doğru değil mi? Ya da Tanrı insanın vicdanıdır derken; ‘’Tanrı insanların vicdanları varsa vardır, vicdanın olmadığı yerde Tanrı da yoktur’’ demek yanlış mıdır? Kanımca, insanı vicdanlı biri yapmayı öğretecek bir süreç ailede ve bebekken başlamalı ve çocuklarımıza Tanrı fikrinden önce vicdanlı bir insan olmanın fazilet ve yolları öğretilmelidir.

Vicdanı hür ve temiz insanlar zaten bir şekildeTanrı’yı da bulmuş sayılmazlar mı?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muhalif 31 Ekim 2016 Pazartesi 13:39

yazınız biraz "şirk" kokuyor..allahın her yarattığı imtihana tabidir..insanın beyni buna muktedir değil henüz....

Yorumu oyla      11      5  
ALİ ALKAN 28 Ekim 2016 Cuma 16:58

HERKESİN VE HER ŞEYİN DÖNÜP DOLAŞACAĞI YER SONUNDA TANRININ ÖNÜDÜR VE TANRI KENDİNE SÖZ VERMİŞTİR MÜDAHALE ETMEMEK İÇİN.GAZABINI KIYAMET GÜNÜNE SAKLAMIŞTIR,KÖTÜLER İÇİN..

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva