İzmir İktisat Kongresi’ne uzanan yolun kilometre taşlarına bakıldığında, yüzüncü yılında bir kere daha benzer bir misyonu yüklenebileceğini söylemek pekâlâ mümkündür.

1908-1922, Osmanlı İmparatorluğu’nun kapitalist sistem finansal yapı entegrasyonunun ikinci kez başarısızlıkla sonuçlandığı dönemdir. Ve İmparatorluğun çöküşü…

1919-1922, Kurtuluş Savaşı ve 29 Ekim 1923, Cumhuriyet’in ilanını takiben, 17 Şubat - 4 Mart 1923, İzmir’de İktisat Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisat politikasını belirlemek amacıyla toplanıyor.

1839’dan itibaren iki denemede de sisteme entegrasyonda başarısız olan Osmanlı İmparatorluğu yıkılırken, Atatürk ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti’ni sisteme entegre etmeyi başardı. Bu başarının iktisadi inşası İzmir’de İktisat Kongresi ile başladı.

Günümüze gelince, Yüzyıl sonra Dünya yine kaosa sürükleniyor. Sistem dengeden çıktı. Ve bu defa, dengeye geri dönüş yok. İnsanlık, yeni bir Dünya düzeninin eşiğinde. Akıllı sistemler ve yapay zekâ ile anılan dijital devrim, yeryüzüne yeni bir düzen getiriyor.

Meselemiz, kurulmakta olan yeni Dünya düzeninde Türkiye’nin yeri ve durumudur. Meseleyi nasıl ele alacağımıza, Türkiye’nin sistemde nerede ve nasıl yer alacağına karar verebilmektir.

Yüzyılın ardından yine yeni bir Dünya düzeni kuruluyor. Ve İzmir İktisat Kongresi, uluslararası sistemde Türkiye’nin nasıl yer alacağını konuşmaya hazırlanıyor.

Yanı sıra, sistemde liberal dönem sonlanırken kamucu dönemin iktisadi politikalarının konuşulması bir zarurettir.

3 Aralık 2022 günü, CHP’nin açıkladığı ikinci yüzyıl vizyonu, yeni Dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti değişim ve dönüşüm politikalarının istikametini işaret ediyordu.