Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Serbest piyasa masalı, iş ve aş sorununu çözdü mü?
29 Eylül 2017 Cuma

Gazetelerimizin çoğu ekler veriyor,hele hafta sonu ekleri birden fazla.Bu eklerde kadın ve erkek oyuncuların irili ufaklı haberleri ve kavgaları,kimi zamanlarda zengin zümrenin toplantılarından çekilmiş fotoğrafları ya da parti başkanlarının günlük yaşamına ait magazin dedikoduları var.

Halkın Gerçek Gündemi Ne?

Yurdunuz sorunlarını bilen aydınlık yazarlar gibi duayen ve namuslu politikacılarından Ulaştırma Eski Bakanı Erol Çevikçe ise , “www.bigazete.com.tr”deki yazılarıyla sürekli olarak “Halkın Gerçek Gündeminin Aş-İş-Güvenlik olduğunu” belirtiyor ve halkın gündeminin on beş yıldır daha öncesiyle kıyaslanmayacak ölçüde saptırılmış olduğuna işaret ediyor.

Erol Çevikçe’nin yaklaşımını yürekten paylaşıyorum.

Gelelim halkın gündeminin oluşturan ekonomik değişkenlere.

Yoksulluk Haberleri TÜİK’den

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması bölgesel sonuçlarını açıklamış.

En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı Türkiye genelinde 7,7’e ulaşmış,bir başka deyişle Gini Katsayısı giderek 0.5’e yaklaşmış.

Gini katsayısı bilindiği üzere gelir dağılımını gösteren bir katsayı. Sıfıra yaklaştıkça "gelir dağılımında eşitliği", 1'e yaklaştıkça "gelir dağılımında bozulmayı" ifade ediyor.

Bir diğer tespit ise 16 milyon kişinin yoksulluk sınırında olması.

Yoksulluk sınırı bir yıl öncesine göre 1.5 puan artmış .Maddi yoksulluk oranı ise yüzde 30’u geçmiş.

Yoksulluğu giderek artan işsizlik beslemiş .TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranı genelde yüzde 11’i,üniversite mezunlarında ise yüzde 25’i bulmuş.

Yoksulluk nasıl yaratıldı?

Türkiye’de yoksulluk 12 Eylül Askeri Darbesi’yle ivme kazandı. Türkiye’yi yönetenler çağdaşlaşma savı için ,dünya ekonomisi ile bütünleşmenin zorunlu olduğu gerekçesiyle “Serbest Piyasa Ekonomisi”nin yollarını açtılar.

Ve Serbest Piyasa Ekonomisine geçiş için devletin ekonomideki ağırlığını ortadan kaldırmaya yönelik kararlar uygulamaya sokuldu. Başlıcaları şunlar oldu:

  • Sanayi ve tarım KİT’leri özelleştirilerek elden çıkarıldı ve/ ya da tasfiye edildi.

  • Belediyelerin (BİT)’leri de özelleştirildi.

  • Kamu bankalarının çoğu süratle özelleştirildi ya da işlevsiz durumuna getirildi.

  • Tarım ürünleriyle ilgili devlet alımları durduruldu ya da göstermelik yapıldı. Tarım Kooperatifleri ya kapatıldı ya da işlevsiz kılındı ve örgütsüz çiftçi örgütlü ve güçlü tekellerin önüne yem olarak atıldı.

  • Döviz üzerindeki baskılar kaldırıldı.

  • İthalata ait vergi ve fonların kaldırıldı ya da gevşetildi. İthalatın serbest bırakılması ve iç piyasadaki fiyat denetimlerinin kaldırılması söz konusu oldu.

  • Yatırımlara ve ihracata yönelik desteklemeler kaldırıldı ya da tekeller lehine kullanıldı.

  • Bankalar dahil hiçbir kuruluşun kurtarılmaması ve özel kanunlarla icra-iflas yollarının kapatılmaması öngörüldü.

  • Kooperatifler dahil hiçbir yatay bütünleşmenin desteklenmemesi istendi ya da yapılan desteklemeler göstermelik oldu.

  • Hazine arazileri imara açılarak arsa arzı yükseltildi.

  • Sosyal güvenlik kapsamı daraltıldı.

  • Devlet,sosyal devlet ilkesinden uzaklaştırıldı ve eğitim, sağlık ve sigortacılıkta olduğu üzere hizmet sektörünün özel sektöre bırakılması yolunda önemli adımlar atıldı. Kısaca nitelikli hizmetler parası olanlar için öngörüldü. “Ben zenginleri severim” denildi.

  • Kamu yatırımlarında yap-işlet-devret vb. ilkesi temel alındı ve bu hizmetlerin dış finansman olanaklarından yararlandırarak özel sektör eliyle yatırımların yapılması sağlandı,ancak özel sektöre kefil olundu.

  • İşverenin işten çıkarma ve serbest istihdam hakkının verilmesiyle çalışanlara sendika kurma hakkı verildi.

  • Vergilerde dolaylı vergiler egemen oldu, kurumlar vergisi azaltıldı.

Sonuçta,doğrudan ve/ya da dolaylı olarak özel sektör,daha doğrusu dış tekellerle bütünleşen iç tekeller lehine sermaye birikiminin sağlanması istendi.

Piyasalar Her Derde Deva Olacak .”denildi.

Gelinen Noktada Neler Oldu?

  • Dış ödemeler dengesi sürekli açık veriyor.Türkiye ithalat cenneti durumuna geldi.Saman bile ithal edilmiyor mu?

  • İhracatımızda yüksek teknoloji üretimi malların oranı yüzde 2-3’ü bile bulmuyor.

  • Kentlerde sanayi ve hizmetler sektöründe büyüme hızı,artan nufüsu karşılamayacak duruma geldi.

  • Tarımda da çiftçilerin para kazanamaması nedeniyle üretim geriledi ve tarım ham maddeleri açısından dışa bağımlılık giderek arttı.

  • Kırdan kentlere göç hızlandı, ancak kentlerde de iş olanakları sınırlı olduğu için çiftçiler kentlerin en yoksul semtlerinde yaşamak zorunda kaldılar.

  • Gelir dağılımı,yukarıda da belirtildiği üzere 1980 öncesinden daha kötü bir duruma geldi,yoksulluk arttı.

  • Eğitimde gerilemeler ve dengesizlikler doruk noktada.Üstüne üstlük eğitimde birlik ilkesi ortadan kalktı.

  • Genç eğitimli yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğu gözlerini yurt dışına dikmedi mi?

  • Dışa bağımlı serbest piyasa uygulamaları, emek eksenli çelişkilerin unutulmasını sağlamak için dinsel, mezhepsel ve etnisite sorunlarını ortaya çıkardı.

  • Özetle dışa bağımlı serbest piyasa masalı, “İş-Aş ve Güvenlik Sorunu”nu çözemedi.

Çözüm Elbette Var.

Çözüm elbette serbest piyasa masallarına karşı çıkmaktan ve seçenek yaratmaktan geçiyor. Türkiye biran önce cevaplandırılması gereken bir soruyla karşı karşıya.Soru şu: Ekonomi Kimin İçin ?

Birinci seçenek, “Ekonomi,dışa bağımlı tekeller için var”.

İkinci seçenek,”Ekonomi, milletin büyük bir çoğunluğunu oluşturan,kol ve beyin emeğiyle çalışan insanlar için olmalı.”

Bunların dışında verilecek cevapların hiçbir bir kıymet-i harbiyesi yok.

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Tayfun 29 Eylül 2017 Cuma 14:12

"serbest piyasa ekonomisi" diye Turk toplumuna yutturulan yalan bugun ulkemizin gelir dagılımını bozmus ve ekonomisini cokme noktasına dogru goturmustur. serbest piyasa ekonomisi Bati da gelismis toplumlarda olabilir cunku orada demokrasi-temsilde adalet-basın ozgurlugu-hukuk-gelir dagılımı-devlet butcesi ve ihalelerde seffaflık-haksız rekabetin onlenmesi vs vs gibi konular cozulmus ve kurumsallasmıstır . Ama biz de bu konuların hic biri kurumsallasamamıs durumda ; eger serbest piyasa ekonomisi isteniyorsa işe eş zamanlı yukardaki onemli konuları kurumsallaştırma politikaları ve stratejileri ile başlanmalı aksi taktirde serbest piyasa ekonomisi kocaman bir yalan olur...

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva