Tamı tamına 22 yıl önceydi…

Bizim İzmirli Sezen Aksu’nun…

İstanbul aleminde resmen “kanatlandığı” günlerdi…

“Deliveren” adını verdiği albümünü patlattı…

Yer yerinden oynadı…

Hele “Keskin Bıçak” parçası, tam damardı…

Kendisi okudu ama…

Rahmetli Adanalı Kurtuluş Türkgüven öyle kalpten seslendirdi ki…

Neyse…

Döneceğiz, o şarkının “bugüne oturan” özel bir siyasetçi kimliğine…

***

Neler oluyor hayatta, demeyin…

Hayatta olmaz dediklerimiz bir bir başımıza geliyor…

Konya Belediyesi, geçtiğimiz Temmuz ayında…

“Güle Güle Camiye Gel” kampanyası düzenledi…

Tek koşulu vardı belediyenin…

Kentin çocukları 40 gün boyunca…

Sabah namazı kılmak için camiye geleceklerdi…

Hiç aksama olmadı…

Süre dolduğunda 40 bin çocuğun…

Artık evlerinin kapısında bir bisiklet vardı…

Gelgelelim…

Çocuklar bisikletin tadını çıkaramadan…

Anneler – babalar ağır okul masrafları altında kaldılar…

Son karar şu oldu…

Okul, defter, kitap, giysi alabilmek için…

Koca şehir…

Yavrularının bisikletlerini internetten satışa çıkardılar…

Hepsi yepyeniydi; 2 bin 500 liradan kapışıldı…

***

Konya Belediyesi, böyle bir “kampanya”ya neden gerek duydu?

Bi’tane çocuk bile doya doya selesine oturamadan…

O gıcır gıcır bisikletler…

Kör-topal paraya niçin başka tezgahların tozlu malı oluverdi?

Bedava sirke tabii ki baldan tatlıydı ama…

Kimsenin aklına gelir miydi?

“Bal’dan tatlı bedava sirke”yi internette okutmak?

***

Türkiye, bir yıldır “hiç yaşamadıklarını” yaşıyor…

100 yaşına kadar “hiç görmediklerini” görüyor…

Cumhuriyet Tarihimiz “hiç şaşırmadığı” kadar şaşırıyor!

Vatandaş…

Akla hayale gelmeyecek “trafik kazalarının kurbanı” oluyor…

Kadın cinayeti haberleri bile…

Artık gazetelerde “yıldız falı” kadar yer kaplamıyor…

Hayat pahalılığına karşı, çarşı pazarda herkes kızgın…

Gençlikte “gelecek belirsizliği” yakıcı…

Toplumsal muhalefet gücünü…

Atatürk sevgisini “zirvede sergilemek” adına…

Festivallerle dışa vuruyor…

Dağlarında çiçek açan İzmir’in…

“Dalya” diyen, Tarkan’lı efsane “9 Eylül” bayramı…

Urfa’yı ayağa kaldıran “Zakkum” konseri…

Hiç mi, bi’şi anlatmıyor sizce?

***

Şunu herkes biliyor:

20 yıldır iktidar AK Parti, bu siyasal güç’ten ayrılmak istemiyor!

Üstelik, ayrılmamayı…

Bugüne kadar hiç “hissettirmediği kadar” çok, çok, çok arzu ediyor…

İktidar partisi sözcülerinin…

Şu sıralarda…

Havalarda uçuşan “sert” söylemleri…

Tabanı “zamk” gibi tutuyor…

Tam bu zamanın örneği:

İki yumurta çarpıştığında büyük olan değil “sert olan” kırılmıyor…

İkisi de sert ise “ikisi birden” kırılıyor!

***

Bu tablo içinde “siyaset yapmak” kolay değil…

Ancak…

Bir siyasi parti genel başkan var ki…

Hem “şahin” hem “sakin”…

Sanki…

Sinirleri alınmış ama her söylediği buram buram “hakikat” kokuyor!

***

Gözden, kulaktan kaçmış olabilir…

Şöyle dedi, 10 gün önce Meral Akşener:

“İYİ Parti hiç kurulmamış olsaydı, bugün neyi konuşuyor olacaktık? Muhalefet partilerinin açıkladığı ekonomik programları konuşmak için bir araya gelmişsek ve de bir umut ve heyecan varsa (Biz yapabiliriz, olabilir…) diyorsak, bunun birinci kilometre taşı İYİ Parti'nin kuruluşudur…”

Haksız mı sizce İYİ Parti’nin Genel Başkanı?

***

Sezen’in şarkısındaki gibi…

Bu saatten sonra…

Siyaset’in Keskin Bıçağı Meral Akşener’dir…

Damardan giriyor, gösteriş yapmadan sonuca odaklanıyor…

Bu arada…

Türkiye’nin bugünkü gerçeklerini…

Eksiğini, fazlasını…

Hiç üşenmeden tekrarlıyor:

“Bu ülke yorgun, huzur isteyen millet de yorgun… Bu millet, arkasında 92 puan alıp atanamamış çocuğunun yerine 58 puanla atanmış gençlerin varlığını duymaktan bıktı artık… (Ev genci…) denilen bir kavram var büyükşehirlerde… Haksızlıkların giderilmesini, adaletin tesis edilmesini istiyorlar…”

***

Bitiriyoruz…

Meral Akşener…

Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemediği için…

“Keskin Bıçak”…

2.5 yılda…

81 kenti, 900 ilçeyi dolaşıp “gönül köprüleri” inşa ettiği için “Keskin Bıçak”tır…

Veee…

“Bu ülkede seçmenlerin sahipleri var!” diyecek kadar…

Cesur olduğu için…

“Keskin Bıçak”tır…

Nokta…

Hamiş: “Bu toprakların şahane bir atasözü vardır: (Keskin bıçak olmak için, çok çekiç yemek gerek…) Meali şöyle: Hayatta başarılı olmak için; çok çalışmak, sıkıntı çekmek, emek harcamak gerekir… Bu süreçte kişiler tecrübe edinirler. Tecrübeli kişiler başarıya daha kolay ulaşırlar…”

Sonsöz: “Benim için genç; zekadır, bugündür, özgürlüktür, girişimcidir, sanattır, teknolojidir, güvendir… Benim için gençler Türkiye’dir… / Meral Akşener – İYİ Parti Genel Başkanı…”