Siyaset ile hizmet neredeyse özdeş görülür. Hem siyasetçi hem de seçmendeki algı bu yöndedir... Bu algıya göre, siyaset hizmet işidir.

Siyasetçi ve özellikle belediye başkanı hizmet vaat eder, seçmen oy verir... Hükümet ve belediye başkanı, yönetim dönemini anlatırken, hizmetlerini anlatır… Propagandasında sürekli gerçekleştirdiği hizmetlere yer verir… Ama aslında hem seçmen hem de siyasetçi cephesinde gerçek böyle değildir. Örneğin, seçmen bir partiye veya belediye başkan adayına sadece hizmeti düşünerek mi oy verir? Belki oy tercihini ifade ederken böyle meşrulaştırır ama başka gerekçeleri vardır…

***

Mesela, Diyarbakırlı seçmenlerin çoğunluğu HDP’ye oy verirken, daha çok hizmet alacağı için mi bu tercihi yapmaktadır? Rizeli seçmenlerin ekseriyeti, CHP’li belediye başkan adayının hizmet vermeyeceğini düşünerek mi, AKP’ye destek vermektedir?

***

Hadi buradan kayyum meselesine de götürelim olayı. Diyarbakır veya Mardin’de belediye başkanı yerine atanan kayyum, çöpleri daha iyi topluyor, yolları, parkları ve diğer bazı hizmetleri daha iyi yapıyor olsun. Seçmen siyasi parti tercihini bu yüzden değiştirecek mi?

Urla’ya atanan kayyum, şehrin ihtiyaçlarını yerinde tespit edip, hizmetlere hız verse, CHP’li seçmen, bazılarının dediği gibi, “Biz seçtik ama bak şimdi daha iyi oldu” diyecek mi? Diyenler olabilir tabii… Ama şunu unutmamak lazım ki, Urla’da veya başka bir il veya ilçede seçmenin büyük bölümü, daha iyi hizmet alma ihtimalinden ziyade, AKP’nin yarattığı endişenin etkisiyle oy kullanıyor…

Daha çok duble yol, daha çok havaalanı, köprü, hastane ve park ile laikliği takas eder misiniz? Çöplerin iyi toplanması ve hastanelerde daha çok doktor olması karşılığı, yaşam tarzınıza müdahale edilmesine razı olur musunuz?

Siyaset, bir ülke veya şehirde, kolektif olarak bir arada yaşamanın en iyi yolunun arayışıdır... Bunun bir kısmı hizmet ile alakalıdır şüphesiz... Ama özgürlük de demokrasi de en az hizmet kadar önemlidir…

Bu yüzden kayyum atayarak, sandığı devre dışı bırakan iktidar aslında kendi meşruiyetini de sakatlamaktadır. Çünkü kendisi de meşruiyetini sandıktan almaktadır…

Urla’ya, diğer il ve ilçelere kayyum atayanlar, bu demokrasi ayıbını hizmetle kapatamazlar… Çünkü Urla’da veya Diyarbakır’da belediye başkanı veya meclisi seçenlerin iradeleri ile Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği için oy verenlerin iradeleri aynı değerdedir…

Belediye başkanı veya başka bir siyasetçi suç işlemiş olabilir... Bu yüzden görevden alınması da gerekebilir. Ama hukuki bir işlem için, demokrasiyi devre dışı bırakmaya gerek yok ki… Suç iddiaları araştırılır, suçlu olduğu iddia edilenler yargılanır ama demokrasi yoluna devam eder. Demokrasi, hukuka engel değildir…

İşin doğrusu budur…

Eğri yolu tercih edenler bunu hizmetle düzeltemez…