Zeytinyağı üreticisini tağşiş vurdu

Türkiye'de, 1990'lı yıllarda, tütün merkezi olan Manisa'nın Akhisar ilçesindeki üreticiler, gerekli teşviki alamayınca zeytinciliğe yöneldi. İlçede 1 milyon 500 bin olan zeytin ağacı sayısı, 10 yılda 12 milyona çıktı. Bu ağaçlardan yaklaşık 10 milyonu, bölgenin hava şartlarına daha uygun olduğu için sofralık olarak tüketilen Gemlik Trilye türünden oluştu. Kalan 2 milyon ağacın da Domat, Edremit ve Eğriburun cinsi olduğu belirtildi. Çiftçilerin gözü gibi baktığı zeytin ağaçlarının tam verime geçmesiyle ilçe, sofralık zeytin ve zeytinyağında Türkiye'nin 1 numaralı üretim merkezine dönüştü. Zeytinle birlikte bölgedeki yağ fabrikalarının sayısı da arttı. Binlerce kişi için zeytin, geçim kapısı oldu.

TÜKETİM GERİLEDİ
Önceki yıllarda don olaylarından dolayı rekolte kaybı yaşayan üreticiler, bu yıl 130 bin ton zeytin üretimi gerçekleştirdi. Sofralık zeytinde istediği sonucu alan üretici zeytinyağında ise sahte üreticilerin gazabına uğradı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yağda tağşiş yapan firmaları açıklamasıyla 'sağlık deposu' zeytinyağına ilgi de azaldı. Zeytinyağı üretiminin artıp, fiyatlarının inmesine rağmen tüketimdeki düşüş ise dikkat çekti. Geçen yıllarda litre fiyatları 20- 25 TL'ye kadar çıkan zeytinyağının üreticideki satış fiyatı 12- 13 TL'ye indi. Buna rağmen yüksek fiyattan satıldığı zamanlarda bile kişi başı 2,5 litreye kadar çıkan tüketim de 1,5 litreyle geriledi.

Akhisar Ziraat Odası Başkanı ve UZZK üyesi olan Ahmet Akbuğa, üretimin artmasına, fiyatların düşmesine rağmen üreticinin üzgün olmasının nedenini şöyle açıkladı:

"2 yıl önce zeytinyağı fiyatları çok arttığı zaman bunun suni olduğunu söylemiştik. Bu durum bazı fırsatçıların ortaya çıkmasına neden oldu. Zeytinyağı üretiyorum diye tağşiş ürünler piyasaya sürdüler. Bunlar da bakanlığımızın denetimleriyle ortaya çıkarıldı. Bu andan itibaren de tüketicinin vatandaşlarımızın zeytinyağına olan güveni azaldı. Sağlık deposu olmasına rağmen zeytinyağı tüketimi de azaldı. Zeytinyağı üretimi arttı, fiyatlar düştü tüketimin de normal şartlara göre artması lazımdı ama olmadı. Bunun en önemli nedeni ise tağşiş ürünlerin yapılması oldu. Buna karşı hepimizin ortak çalışma yapması lazım. Bakanlığın denetimleri artmalı. Üreticinin zeytini üretmesinde, hasadını yapmasında bir sıkıntı yok. Kullandığı ilaçlarda bir sıkıntı yok. Hepsi kurallara uygun ama ne yapılıyorsa depolamadan sonra yapılıyor. Vatandaşın tekrar güveninin kazanılması lazım. Kişi başı tüketim 1,5 litreden 2,5 hatta 3 litreye çıkması lazım. O zaman hem üretici hem de tüketici kazanmış olacak." (DHA)