Yıldırım’dan İzmir’de büyük sürpriz: Yüksek lisans öğrencisi…

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 36’ncı kuruluş yıl dönümü Balçova Kaya Termal Otel’de kutlandı.  Programa Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, AK Parti İzmir milletvekilleri, eski ve mevcut akademisyenler ve mezunlar katıldı.

Etkinlikte bir sürprize imza atıldı. TBMM Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın 1979 yılında başlayan ve sonrasında yarıda kalan yüksek lisans eğitiminin DEÜ’de yeniden başladığı sahneden duyuruldu.

Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun olan Yıldırım’ın Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimi yapmasıyla ilgili konuşan Rektör Hotar, “Sayın meclis başkanımız aftan faydalanarak tekrar öğrencimiz oldu. Dilerlerse öğrencilik belgesini takdim etmek istiyorum” dedi.

HİKAYESİNİ ANLATTI!
Bunun üzerine konuşan Yıldırım, “Öğrenmenin yaşı yok diyorum. Artık hikayesini anlatmak farz oldu. Yıl zannediyorum 1979. İstanbul teknik üniversitesi Gemi İnşa Fakültesinden mezun olduktan sonra hem çalışıp hem de yüksek lisans yapmaya karar verdik. O ara Ege Üniversitesi yüksek lisans programı açmıştı. O programın sınavlarına girdik. Kazandık. Kaydımızı yaptık. Ancak kısa bir süre sonra İstanbul Teknik Üniversitesi de sınav açmıştı, onu da kazandık. İstanbul’da oturduğumuzdan İzmir’deki yüksek lisans öğrenciliğine devam edemedik. Devamsızlıktan atıldık. Şimdi çıkardığımız aftan dolayı tekrar dönme imkanı bulduk. Ben de DEÜ’nin meşhur mezunlarından değilim ama atılan öğrencisi olarak karşınızdayım” diye konuştu.

ÜLKEMİZİN GELDİĞİ NOKTAYI ANLAMAK İÇİN BELKİ DE SADECE ÜNİVERSİTELERE BAKMAK YETERLİDİR!
Yıldırım konuşmasına devam etti ve şunları söyledi: Bugün bir kez daha güzel ilimiz İzmir’de bu program vesilesiyle birlikte olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. İzmir sadece Ege’nin değil tüm Türkiye’nin takdirini kazanmış bir ilidir. DEÜ’nün 36’ncı yıl dönümü etkinliğini gerçekleştiriyor. Bizi davet etme inceliği gösteren çiçeği burnunda rektör Nükhet Hotar hanımefendi ve hocalara teşekkür ediyorum. Yeni görevinizde başarılar diliyorum. Nükhet Hanım hem akademik hem siyasi tecrübesiyle eminim DEÜ’ye çok şeyler katacaktır. Bakanlığım, başbakanlığım döneminde her fırsatta üniversitelerin akademik yıl açılışlarına katılmaya gayret ettim. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl başbakan olarak DEÜ açılışında bulunmuştum. Son yapılan seçimlerde sizlerin desteğiyle İzmir milletvekili olarak meclisteyim. Milli iradenin yeri olan Gazi Meclisi’nin başkanı seçildim. Çok değer verdiğim üniversite ziyaretlerine inşallah devam etmeyi sürdüreceğim. Üniversiteler ülkemizin evrensel düşünce kuruluşlarıdır. Dolayısıyla üniversiteler sadece yüksekokul öğrencilerimize vizyon verme, analitik düşünme melekesini kazandırmıyor ayrıca onların özgüveninin de gelişmesi için çok büyük katkı sağlıyor. Üniversiteler ülkemizin geleceğidir. Üniversiteler ülkemizin kalkınması, ilerlemesi, modernleşmesi için itici güç verirler. Evrensel düşüncenin daha da güçlenmesi yolunda üniversitelerin sorumluluğu vardır. Üniversitelerin çok daha güçlenmesini arzu ediyoruz. DEÜ 1982 yılında kurularak eğitim ve öğretime başladı. Geçen bu süre içinde görüyoruz ki ülkemizin saygın üniversiteleri arasında yerini aldı. Başarılarını her yıl daha da arttırarak İzmir’in ve Türkiye’nin ilerlemesine büyük katkılar sağladı. Diğer üniversitelerimizle birlikte İzmir’in daha da büyümesinin itici güçlerinden oldu. Üniversitemizin oldukça tecrübeli ve saygın bir akademi kadrosu var. Bilimsel, sanatsal ve sportif çalışmalarıyla hem ülkemize değer katıyor hem de yurt dışında ülkemizi en güzel şekilde temsil ediyor. Bildiğiniz gibi Türkiye son 16 yılda büyük değişimler yaşadı. Her alanda ülkemizi büyüttük, kalkındırdık. Çok şükür bugün ülkemiz cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedeflerine, Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine emin adımlarla yürüyor. Ülkemizin geldiği noktayı anlamak için belki de sadece üniversitelere bakmak yeterlidir.ÜNİVERSİTEMİZİN OLMASI GEREKEN YERİNİN DE FARKINDAYIZ
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise, “Bizler, Dokuz Eylül ailesi olarak, önümüzdeki dönemde de evrensel eğitim anlayışımız, çağı yakalayan bilimsel çalışmalarımız ve nitelikli akademik yapımızla ülkemizin gelecek kuşaklarını yetiştirmeye, halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonu ile şekillenen ulusal politikalarında üniversitemizin olması gereken yerinin de farkındayız. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, önümüzdeki dönemde sosyal hayatın dinamiklerine, ülkemizi, halkımızı ve insanlığı ilgilendiren konulara daha da duyarlı olmaya özen göstereceğiz. Yaşanan değişimi, farklılıkları, kendi üslubumuzla değerlendirecek ve fikrimizi paylaşacağız. Bunu yapmamızdaki temel amaç, akademi dünyası ile ilgili paydaşlarımız arasındaki mesafeyi mümkün olduğunca azaltmak olacaktır. Türkiye, dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olan, sosyal yapısı itibariyle ‘birliğe ve dirliğe’ önem veren büyük ve güçlü bir ülkedir. Uluslararası camiada ülkemiz, artık vatandaşları ikinci sınıf insan muamelesi görmeyen ve mazlumların ümitlerini gerçekleştiren bir ülke konumunda bulunmaktadır. Bu gücün temelinde ise barış ve sosyal adaleti temin noktasında hukuk devletinin gereğini yerine getiren; seçilmiş iradeyi gerçek anlamda yetkilendiren bir mekanizmanın olmasıdır. Buradan aldığımız güçle üniversitemizin standartlarını, eğitim kalitesini, araştırma altyapısını güçlendirmek; AR-GE faaliyetlerimizin niteliğini artırarak, paydaşlarımızla işbirliklerimizi daha da geliştirmeyi hedeflemekteyiz” açıklamasında bulundu.

LİYAKATA ÖNEM VERECEĞİZ!
Hotar ayrıca, “Bir su damlasının ağırlığını toprak değil; gökyüzündeki bulutlar bilir. Sizler, akademik ve idari personelimiz olarak, üniversitemizin yükünü taşımakta en büyük pay sahibisiniz. Sizlerin başarısı, bizlerin mutluluğu olur. Mesai arkadaşlarımızın ortaya koyduğu değerlere her zaman saygı duyar ve onlara sahip çıkarız. 36’ncı kuruluş yıldönümümüz bizim için yeni başlangıçlar için bir tarih olmaktadır. Liyakata önem veren; hak edenin hakkını savunmaya devam eden bir anlayışla taşıdığımız sorumluluğun farkındayız. Yönetim olarak temel önceliğimiz, başta özlük hakları olmak üzere; yapıcı her türlü girişimi korumak, üniversitemize artı değer katacak her türlü araştırma ve çalışmayı desteklemek; öğrencilerimizin memnuniyet ve başarı oranlarını yükseltmek, idari personelimizin de bütün işleyişi mevzuatlara uygun, hızlı ve üniversitemize yakışır nitelikte sürdürmesini sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

TEBRİKLERİ DE KABUL ETTİ!
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ayrıca, İzmir Valiliği tarafından organize edilen etkinlikte yeni görevinden dolayı gelen tebrikleri kabul etti. Yıldırım ayrıca süreçte şahsına yönelik destek için İzmirlilere teşekkür etti.

Programa, kentte faaliyet gösteren STK, dernek, meslek odalarının mensupları, iş dünyasının temsilcileri ile AK Parti İzmir İl Teşkilatı katıldı.

BELEDİYE BAŞKANI YAPAMADINIZ!
Başkan Yıldırım yaptığı konuşmada önemli ifadeler kullandı. Yıldırım, “Değerli hemşerilerimle buluşmanın mutluluğunu bir kez daha yaşıyorum. 2011 seçimlerinden itibaren fiilen siz İzmirlilerle beraberim. Beni milletvekili, bakan yaptınız, belediye başkanı yapamadınız, başbakan yaptınız, TBMM’nin Gazi Meclisi’nin yeni sistemde başkanı yaptınız. Ülkeme, milletime, şehrime hizmet etmeye gayret ediyorum ve edeceğim.

GÜÇLÜ İKTİDAR ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
24 Haziran seçimleri temelinde konuşan Yıldırım, yeni dönem hakkında, “Bugün bir seçim daha geride kaldı. 24 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin her tarafında çok güzel bir kampanya gerçekleştirdik. İzmir’de de çok kısa süre de olsa keyifli bir kampanya yaptık. Hamdolsun 16 Nisan 2017’de gerçekleştirdiğimiz halk oylaması sonucu Türkiye’de 95 yıllık yönetim sistemi değişti. Evet- hayır kampanyasında da çetin bir dönem yaşamıştık. 24 Haziran seçimleri de bu halk oylaması sonucu yeni sisteme geçişin uygulamasıydı. Yapılan ilk seçimdi. Sayın Cumhurbaşkanımızı yeni sistemin kurucu başkanı olarak seçtik ve yeni sisteme geçtik. Yeni sistemin meclisi de müşterek oluştu. Türkiye’de artık yeni bir dönem başladı. Yeni yönetim sisteminin neler getireceğini hep beraber yaşayarak göreceğiz. Bu sisteme geçişte bizim murat ettiğimiz en büyük şey artık ülkemizin demokrasisi bir daha kesintiye uğramasın. İktidarlar seçimle gelsin seçimle gitsin. Hiçbir vesayet milletin iradesi üzerinde olmasın. Temel düşünce budur. Bunun için bu değişiklik gerçekleştirildi. Bunun esasen arka planı da vardır. 1950’den bu tarafa birçok kez milli egemenliğe öyle ya da böyle müdahaleler gerçekleşmiş be ülkemiz çok şey kaybetmiştir. Türkiye 1924-2002 arasında ortalama her yıl 4.7 büyüme gerçekleştirmiş. Yani cumhuriyet kuruluşundan AK Parti iktidarına kadar büyüme ortalama 4.7. Ak parti iktidarlarında ise 5.7… 1 puan fark var. Bazıları bu büyük bir fark değil, iktidarınızda sadece 1 puan arttırmışsınız diyebilir. Ancak sonuç önemlidir. 1924’ten 2002’ye 5.7 büyüseydi Türkiye milli değerinin 2.6 kat daha fazlası olacaktı. Bu ne demek? Dünyanın Fransa’dan sonra 7’nci büyük ekonomisi olacaktı. Demek ki güçlü istikrarın ülkemiz için anlamı bu kadar açık ve net. Bundan sonra artık vesayet odakları siyasi iktidarın gündemin olmayacak. Tek gündem milletin iradesi olacak. Millet sandıkta iktidarı kime vereceğine karar verecek” dedi.

YAPILANLARI ANLATTI, İKİ PROJEYİ ÖRNEK GÖSTERDİ!
Yıldırım, 16 yıllık iktidar süresinde İzmir’e hizmet ettiklerini ifade ederken sadece iki projeden örnek verdi. Yıldırım İzmir-İstanbul otoyolu ve İzmir- Ankara hızlı tren projeleri üzerinden, “Bakan ve başbakanlığım döneminde ülkemin her köşesine olduğu gibi İzmir’imizin de gelişmesi için elimden geldiği kadar çalıştık. Bir şeyler yapmaya gayret ettik. Sadece bizim seçim bölgemiz olduğu için demiyorum, İzmir bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda çok önemli yere sahip. Topraklarımız işgal edildiğinde Hasan Tahsin’in attığı ilk kurşunla mücadele buradan Anadolu topraklarına yayıldı. Aynı şekilde 9 Eylül’de düşmanı topraklarımızdan tamamen attığımızda kuruluş İzmir’den yapıldı. İzmir genç cumhuriyetin iktisat politikalarının belirlendiği bir şehir. İzmir’in tarih boyunca Türk dünyasında çok önemli rolü olmuştur. Avrupa medeniyetine açılan kapı İzmir olmuştur. İzmir hukuk şehridir. Atatürk daha cumhuriyet kurulmadan İzmir’de birinci iktisat kongresini yapmıştır. O gün bugündür İzmir ülkemizin kalkınmasında lokomotif rol üstlenmiştir. İzmir’i Ege’de öncü şehir olarak görmek mecburiyetindeyiz. İzmir’e ne kadar hizmet yaparsak İzmir daha fazlasını hak etmektedir. Her zaman ifade ettiğimiz bir gerçek var. İzmir’i ihmal eden Türkiye’yi ihmal etmiş olur. İzmir’i 16 yıl boyunca hiç ihmal etmedik. Yetki alanlarımız içinde ne lazım gelirse bunları yaptık. Projeleri sayacak değilim. İzmir’in nereye doğru gittiğini anlatmak bakımından iki tane şey söyleyeceğim; İzmir- İstanbul otoyolu… İzmir’in kaderini değiştirecek büyük bir proje. Projenin toplam tutarı 40 milyar TL…  Bunu içinde Osmangazi Köprüsü var. Bunun içinde 425 kilometre yollar, tüneller var. Muazzam bir proje. Rahmetli Özal tünelinde bir Ankara-İstanbul otoyolu yapıldı. Buna benzer bir proje. Köprü buna dahil değildi. Bu proje ondan daha büyük proje. Bununla da kalmadık. İzmir’in kuzeyine doğru bir otoyol daha yapıyoruz. Çiğli, Menemen, Aliağa, Çandarlı Limanı’na kadar gidecek otoyol devam ediyor. Belki de bazılarının haberi yok! Oradan Çanakkale’ye bağlantı olacak. Bir yandan Savaştepe üzerinden İstanbul yoluna bağlanmış olacak. Hem kuzeybatı istikametinden hem de Ankara istikametinden İzmir’e tüm yollar bağlanmış olacak. Aydın otoyolu zaten yapıldı. İzmir-İstanbul arası 2 saat 10 dakikaya düşecek. Bir başka önemli proje Ankara-İzmir hızlı treni… Orada da çok mesafe kat edildi. Uşak’a kadar geldi. Eşme- Manisa arasında iki bölüm halinde ihaleleri yapıldı. Böylece Ankara- İzmir arasında hızlı demiryolu da birkaç sene içinde tamamlanmış olacak. Bugün Ankara’ya demiryolu var mı? Var. 14 saat başın döne döne… Ama bu tamamlandığında 3 buçuk saate inecek. İzmir-Ankara- İstanbul… Türkiye’nin üç büyük şehrini demiryolu ve karayoluyla birleştirmiş oluyoruz. İzmir’e yeni hedef belirleyeceğiz. Yeri belli. İstanbul 34, İzmir 35… İstanbul’dan sonra İzmir Türkiye’nin parlayan şehri olmaya devam edecek. Urla’da Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde bilişim vadisi projesi başlattık. Bu da İzmir’imizin teknolojide katma değer ürünlü hizmetlerde önünü açacak bir şey” açıklamasında bulundu.
BİR TEK ORADA TARAF OLURUM, BUNU ÖNCE İZMİR KABUL ETMEZ!
Yeni sistem TBMM’nin ilk başkanı olan Yıldırım görevine ilişkin önemli ifadeler kullandı. Yıldırım, “Yeni dönemin ilk meclis başkanı olarak göreve başladık. Beklentiler fazla. Yeni sistemin özelliği yürütme erki ile yasama erkinin birbirinden bağımsız olarak işlemesi. Bunun için meclisin güçlü olması lazım. Meclisi daha güçlü, daha itibarlı, bir yandan denetleyen bir yandan sorunlarını ortadan kaldıran, bir yandan da ülkemizin beklentilerini karşılamaya çalışan bir anlayışla görevimizi gerçekleştireceğiz. Sadece mensubu olduğum partinin milletvekili değilim. Meclisteki 600 milletvekilinin de işine, gücüne, sorunlarına bakmak zorunda ve durumunda olan birisiyim. Bu yeni bir tecrübe. Biraz da alışılması kolay olmuyor. İşin gereği, olması gereken bu. İnşallah tarafsız ve adil bir yönetimi ortaya koyacağım, sizleri mahcup etmeyeceğim. Meclisin anlamını ve önemini çok iyi biliyorum. Bu meclis cumhuriyeti kurdu. Bu meclis 15 Temmuz’da kahramanlık gösterdi, bombaların altında egemenlik milletin dedi ve meclisi teslim etmedi. Bu meclis mağlubiyetin değil zaferin meclisidir. 81 milyon vatandaşımızın temsil edildiği kutsal bir mekandır. Meclis çatısı altında cumhuriyetin kazanımlarını daha da taçlandıracağız. Cumhuriyetin en önemli kazanımı demokrasidir. Bizim e amacımız demokrasiyi, hak ve özgürlükleri daha da geliştirmek, vatandaşlarımızın hukukuna sahip çıkmak. Kutuplaşmayı öteleyeceğiz. Yapacağımız mutlaka milletimizin ihtiyacı gözetilerek yapılacak. Halkımızın refahı, huzurunu ön planda tutacağız. Bu meclis çatısı altında tüm milletvekillerinin dikkat etmesi gereken en önemli husus Türkiye, tek millet, tek bayrak, tek devlet tek vatandır.  Eğer bu alana giren olursa orada ben tarafım. Şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara, bu ay yıldızlı bayrağa kim saygıda kusur ederse onun karşısında olurum. Bunu önce İzmir kabul etmez. Onun için yolun başındayız. Tüm partilerin geçmişten ders alarak bir yanlış içine düşmeden, ülkenin birliği, beraberliği esas alınarak inşallah yürüyeceğiz” diye konuştu.

İZMİR’DE EKSİK OLAN BİR ŞEY VAR!
İzmir özelinde açıklamalar yapan Yıldırım, yerel seçimlere dair mesajlar verdi. Yıldırım, “Bu görevi yürütürken İzmir’e, şehrime sorumluluğum devam ediyor. Buranın sorunlarına her fırsatta tüm milletvekili arkadaşlarımla beraber yakından ilgi göstereceğim. İzmir’i, ülkemizi konuşacağız. İzmir için daha fazla yapabiliriz. Daha yürüyecek çok yolumuz var. Türkiye, İzmir bizden hizmet bekliyor. Bugüne kadar şahsıma, arkadaşlarıma verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Bugün burada olmamızın sebebi bir teşekkürdür. İzmir genel anlamda beklediğimiz şekilde olmasa da mevcut durumda kısa sürede iyi sonuçlar aldığımız bir ildir. Ama İzmir’de eksik olan bir şey var. Artık yerel iktidarın da genel iktidarla aynı olması gerekiyor. Buna ihtiyaç var. Zaman kaybediyoruz. Maalesef kaybedilen zaman da İzmir’in geleceği bakımından kayıp zamandır. İnşallah Mart seçimlerinde de İzmir’de İzmirliler iyi bir karar verecek. Verecekleri karar ne olursa olsun bizim için iyi bir karardır” ifadelerini kullandı.

GÜN İÇİNDE NELER OLDU?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Adnan Menderes Havalimanı’nda AK Parti’nin teşkilat mensupları ve çok sayıda vatandaş tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

Yıldırım, meclis başkanı olduktan sonra ilk kez geldiği İzmir'de Adnan Menderes Havalimanı VIP çıkışında Türk bayraklarıyla kendisini bekleyen vatandaşlara seslendi. 

Yıldırım, yıllar önce Beşiktaş’ta forma giyen yıldız futbolcu Pascal Nouma için yazılan, ‘Fransa’da doğdu Beşiktaşlı oldu, helal olsun sana, Pascal Nouma’ tezahüratının uyarlamasıyla karşılandı. Havalimanında mini bir miting düzenleyen Yıldırım için toplanan kalabalık, “Erzincan’da doğdu, İzmirli oldu, helal olsun sana Binali Baba’ diye haykırdı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı ve 24 Haziran seçimleriyle geçilen yeni sistemin ilk Meclis Başkanı olan Yıldırım, milletvekili seçildiği kente bu sıfatla ilk kez geldi. Kentte bir dizi etkinliğe katılacak olan Yıldırım burada yaptığı kısa konuşmada önemli ifadeler kullandı.

ANKARA’DA OLSAK DA GÖNLÜMÜZ, GÖZÜMÜZ, KULAĞIMIZ HEP İZMİR’DE!
Yıldırım, “Biz her ne kadar Ankara’da olsak da gönlümüz, gözümüz, kulağımız hep İzmir’de, hep sizlerle beraber. İzmir ilklerin, huzurun, kardeşliğin, demokrasinin, kuruluşun şehridir. Bugüne kadar nasıl İzmir’e göz bebeğimiz gibi baktıysak bundan sonra da milletvekili arkadaşlarımızla beraber aynı şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz. Sizlerle beraber el ele, gönül gönüle geleceğe yürümeye kararlıyız. Sizlerin sevgisini ve güveninin bugüne kadar karşılıksız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. 24 Haziran’da bir seçim gerçekleştirdik. Bu seçim diğerlerinden farklıydı. 95 yıllık parlamenter sistemi değiştiren ve başkanlık sisteminin hayata geçiren seçimdi. Milletin adamı, cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı seçtiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Sizin bu desteğiniz bizim bu güzel şehre sorumluluğumuzu daha da arttırıyor. Milletvekili arkadaşlarımızla ve belediye başkanlarımızla beraber İzmir’in geleceği için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Üstlenmiş olduğumuz TBMM başkanlığının, gazi meclisinin daha da güçlenmesi için 600 milletvekilimizle beraber yürütmenin ihtiyacı olan düzenlemelerin yapılması için çalışacağız” dedi.

BRUNSON ÇIKIŞI: TEHDİT BİZE SÖKMEZ
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Cuma namazı çıkışı ABD'li Rahip Brunson gerilimi ile ilgili konuştu. Yıldırım, "ABD ucuz tehdit lisanını artık bırakmalı. Bize tehdit sökmez. Türkiye'yi tehdit etmeden önce Türkiye'de bir 15 Temmuz darbe girişiminin olduğunu ve bu girişimin de faili olan FETÖ'nün Amerika'da elini kolunu sallayarak hiçbir kısıtlamaya tabii olmadan muhafaza edildiğini de unutmamalıdır.
Amerika bir hukuk devletiyse Türkiye de bir hukuk devletidir. Dolayısıyla hukukun kararına saygı göstermek durumundadır.

Bizim tavsiyemiz artık bu ucuz tehdit lisanını Amerika'nın bırakması ve Türk halkının güvenini nasıl kazanacak, 15 Temmuz'dan sonra bunun yollarına bakması gerekir" dedi.

BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlik için ise, "Seçim öncesi bu konu yoğun olarak gündeme geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız ve biz kayıtsız kalmadık. Ve seçim sonrası yapacağımız öncelikli işler arasında bu konu olacak dedik ve nihayet Meclis yeni yasama dönemini sona erdirmeden bu konuda bir düzenleme yaptı. Ancak daha kalıcı daha böyle kısmi çözümler üreten bir düzenleme yerine orta ve uzun vadede daha kalıcı bir çözüme ihtiyaç var.

Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde bunun üzerinde Meclisimiz kafa yoracak ve ilgili kurumlar, birimlerle koordinasyon yaparak bu konuyu artık bir daha kamuoyunun gündemine gelmeyecek şekilde çözecektir.  Zira 5,5 milyonun üzerinde askerlik çağına gelmiş genç vatandaşlarımız var. Bunların geleceğine yönelik plan yapmaları lazım, karar vermeleri lazım. Bunun için de önlerini görmeleri lazım" dedi.

YUNANİSTAN'A BAŞSAĞLIĞI
Yangın ve sel felaketi yaşanan Yunanistan'a da İzmir'den başsağlığı mesajı gönderen Binali Yıldırım, "Yunanistan son günlerde sıkıntılar içinde. Yangın felaketi, hayatını kaybeden insanlar var, yaralılar var. Dolayısıyla Yunan halkına, komşu Türk halkının üzüntülerini, ölenlere başsağlığı mesajını iletiyoruz. Bu zor günlerde acılarını paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

MEZUNİYET TÖRENİNE KATILDI
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, havalimanında vatandaşlara hitap etmesinin ardından Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu 27. Dönem Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitim ve Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Güzelbahçe ilçesinde bulunan Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp okulu Maltepe Yerleşkesi'ndeki törende İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, askeri erkan, teğmenlerin aileleri de hazır bulundu.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan Kara Harp Okulları Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller, çağın gerektirdiği bilgiye sahip yüksek karakterli subaylar yetiştirdiklerini belirterek, "Tarihi şan ve şerefle dolu, mensubu olmaktan onur duyduğum Kara Harp Okulları, subay ihtiyacımızı karşılayan eğitim ve öğretim kurumudur. Bu görev Türkiye Cumhuriyeti milletinin gönlündeki yerimizi bir kez daha perçinlemektedir. Çağın gerektirdiği bilgiye sahip, yüksek karakterli subaylar yetiştiriyoruz. Devletin bize sağladığı imkanlarla bugün 1943 genç vatan evladı, teğmen olmanın gururuyla sizin karşınızdalar. Mezun olacak teğmenlerin omuzlarına takacakları yıldız, Türk bayrağını temsil ederek, teğmenlerin ileride yüklenecekleri sorumlukların birer nişanesi olacaktır" dedi.

Tuğgeneral Güzeller'in konuşmasının ardından mezun olan teğmenler adına dönem birincisi Teğmen Mehmet Göç, yaş kütüğüne plaket çaktı. Daha sonra dereceye giren teğmenlere diplomaları verildi.

'İZMİR DİRENİŞ ŞEHRİDİR'
Ardından konuşması için kürsüye davet edilen TBMM Başkanı Binali Yıldırım İzmir'in direnişin simgesi olduğunu belirterek, "Bugün bu anlamlı merasime katılmayı planlayan, ancak yurtdışı ziyareti nedeniyle katılamayan Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletiyorum. İzmir 15 Mayıs 1919'da bağımsızlık uğruna ilk kurşunun Hasan Tahsin tarafından atıldığı bir direniş şehridir. İzmir'in damarlarında milli egemenliğin asil dokusu ve bağımsızlık vardır. Burada mezun olan subaylarımız, komutanlarımız eminim ki, milli iradeye ve egemenliğe bağlı, bağımsızlık şiarından asla taviz vermeyecek askerler olarak mezun olacaklardır. Bugün sadece aileleriniz ve sizi mezun eden eğitimciler değil, aziz Türk milleti sizinle gurur duyuyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın subay ihtiyacını karşılamak amacıyla icra edilen subay temel askerlik ve subay eğitimini başarıyla tamamladınız. 25 hafta süreyle temel askerlik eğitimi ve subaylık eğitimini 15 ayrı sınıftan ve özel kuvvetler olmak üzere 1948 subay adayımız başarıyla tamamladı ve diploma almaya hak kazandı. Milli Savunma Üniversitesi komutanları sizin için yoğun mesai harcadı. Bu eğitimde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

Tarihin her döneminde Türk askerinin kahramanlığından bahseden TBMM Başkanı Yıldırım, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Ülkemiz şu iki şeyin ülkesidir. Biri çiftçi diğeri de askerdir. Biz iyi çiftçi ve asker yetiştiren bir ulusuz. İyi çiftçi yetiştirdik. Çünkü topraklarımız çoktu. İyi asker yetiştirdik, çünkü toprakları isteyen düşmanlar çoktu' sözü var. Biz bu sözlerin karşılığını tarihte sıkça gördük. En son 15 Temmuz hain darbe girişiminde bizzat yaşadık. Ordumuz, milletimizi, devletimizi hedef alan, her türlü tehdide karşı, her an hazır ve dikkatli olmalıdır. Teröre karşı son yıllardaki amasız mücadelenin kahramanları kolluk kuvvetlerimiz ve kahraman askerimiz ve komutanlarımız, değerli Mehmetçiklerimizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri, yüksek askeri kabiliyeti, manevra yeteneği, milli savunma sanayisinde yerli ve mili teknolojik donanımıyla dosta güven düşman korku vermektedir. 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarında ter türlü bölücü terör örgütünün sınırlarımıza gelmeden sınırlarımız dışında yok edilmesi için destanlar yazılmıştır. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri, 15 Temmuz hain darbe girişiminde vatansever, yurdunu seven subaylar ve askeriyle; o gece aklını kiraya vermiş, asker kılığındaki teröristlere hakkettikleri karışlığı vererek, alçak ve hain darbe girişimini bastırmıştır. O gün halkın gücü tankın gücünü yenmiş, ay yıldızlı bayrak inmemiş ezanlar dinmemiştir. O gece Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükümetimizin kararlılığı, milletin cesareti sayesinde alçak Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması terör örgü hakkettiği dersi almıştır. Türkiye rabbimin izniyle birlik ve bütünlüğünü koruyacak, tek milet tek bayrak tek vatan ve tek devlet olarak ilelebet yaşayacaktır. Devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumak için en büyük güvencemiz yüce milletimiz ve kahraman silahlı kuvvetlerimizdir" dedi.

SUBAYLARA SESLENDİ
Mezun olacak teğmenlere seslenen Yıldırım, "Milli değerlerimizi ve kutsal inançlarımızı kullanarak milletimize zarar vermeye çalışan dış mihrakların maşası terör, onları aranıza sokmayın. Onları aranızda yaşatmayın. Bir ve beraber olarak aşkla, imanla Türkiye Cumhuriyeti payidar kılma için gece gündüz birlikte çalışacağız. Biz şehitliği ve gaziliği hedef edinmiş şiar edinmiş milletin evlatlarıyız. Biz evlatlarını ellerini kınalayarak, yavrularını Allah yolunda cepheye gönderen yürekli ananların dualarıyla ayakta duran, kutlu medeniyetin evlatlarıyız. Malazgirt'te Anadolu'ya mühür vuran biziz. İstanbul surlarında tarihe yön veren biziz. Çanakkale'de yedi düvele karşı imkansızı başaran biziz. İzmir'de kurtuluşun meşalesini yakan biziz. Tek sermayemiz imanımız, vatan ve bayrak sevgimiz. Bin yıldır bu topraklarda bu manevi değerlerin merkezinde varlığımızı sürdürüyoruz. Allah'ın izniyle daima bağımsız ve beraber olmak bu varlığımız devam edecek" dedi.

Binali Yıldırım'ın konuşmasının ardından diplomaları alan teğmenlerin geçit töreniyle program tamamlandı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ziyaretinin ardından bir sonraki programın düzenleneceği otele hareket eden Yıldırım, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda 2 gelin arabası görünce aracını durdurdu. 

Araçtan inerek yeni evli Ahmet ve Tuğba Başar ile İskender ve Gülnur Deniz'in yanına giden Binali Yıldırım, genç çiftlerle sohbet etti.  

Gelinlere cumhuriyet altını hediye eden Yıldırım, mutluluklar dilediği çiftlerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.

-Çiftler büyük mutluluk yaşadı

Ahmet Başar, düğün öncesi fotoğraf çektirmek için dışarı çıktıklarını belirterek, "Bizim için büyük bir sürpriz oldu. Konvoy yanımızda durunca çok şaşırdık. Binali Bey'i çok severiz." diye konuştu 

Tuğba Başar da bu şekilde bir durumla karşılaşmayı beklemediklerini dile getirdi. 

İskender ve Gülnur Başar çifti ise TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın kendilerine büyük bir sürpriz yaptığını ifade ederek, "Kendisine teşekkür ediyoruz, çok mutlu olduk." ifadelerini kullandı. (AA, DHA)