İZMİR - Duruşmada ilk olarak, tutuklu Piyade Yarbay Ümit Topaloğlu savunma yaptı. Hakkında 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlamasıyla ömürboyu, ayrıca örgüt üyeliği ve hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme suçlamasıyla 1.5 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası istenen Topaloğlu hakkındaki suçlamaları reddederek, mağdur olarak yer alması gereken iddianamede sanık olarak yer aldığını söyledi. "İddianamenin hamalı ben olmuşum" diyen Topaloğlu, asılsız olduğunu iddia ettiği belgelerin altına kendi adının yapıştırıldığını savundu.
İŞSİZ KALINCA ESKORT OLDUM
'Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak', 'Kişisel verilerin kaydedilmesi' ve 'Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakacak şekilde yasaklanan bilgilerin temini' iddialarıyla 6.5 ile 16 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Aslıhan Bağlık, savunmasında suçlamaları reddetti.
İlaç mümessilliği yaparken işsiz kalması üzerine eskortluk yapmaya başladığını, kadın satıcıları, belalı insanlarla karşılaşmaktan, alkol, uyuşturucu gibi belalardan çok korktuğunu ve hepsinden uzak durarak kendini koruduğunu belirten Bağlık şöyle dedi:
"Varoşlardan küçücük bir ev aldım. Evin borcu bitince normal hayatıma devam edecektim. Hiç ilgim olmayan bir suçtan tutuklandım. Bir günde hayatım mahvoldu. 1 yıldır da tutukluyum. Eskortluğu internetten ve telefon vasıtasıyla gerçekleştiriyordum. Tutuklandığım gün 'Pandora'dan bahsetti savcı. Fişlenmiş insan isimlerini sordu. Hiçbirini tanımıyordum. Bunun büyük bir komplo olduğunu anladım. Kendi başıma hayatta kalma mücadelesi veriyorum. Kesinlikle fişleme yapmadım, bilgi almadım, vermedim. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum."
O DÖNEM LİSE ÖĞRENCİSİYDİM
Aynı suçlamalarla 6.5 ile 16 yıl arasında hapis cezası istenen Aylin Muslu da, zaman zaman gözyaşları içinde yaptığı savunmasında, sanıklardan hiçbirini tanımadığını söyledi. Muslu, iddianamede belge temin ettiği belirtilen süreçte lisede öğrenci olduğunu, o tarihte belirtildiği gibi fuhuş yapmadığını, bilgi ya da belge temin etmediğini belirterek, "Bu nasıl bir sözde örgüt ki, suçlamaların yapıldığı iddianamesi okunurken salondakiler sıkılarak uyukluyordu" dedi.
'DIŞARIDA GÜNAHKAR OLABİLİRİM AMA, BURADA MASUMUM'
2008- 2010 yılları arasında gece kulüpleri ve masaj salonlarında çalıştığını, yaşıtları farklı bir hayat sürerken, kendisinin geçim derdine düştüğünü öne süren Muslu şöyle devam etti:
"Hesabıma bakılsın, bir Allahın kulunun tek kuruş parası geçmemiştir. Ailemle yaşadığım köydeki evimde yapılan aramada hiçbir suç unsuru bulunamadı. Babama akciğer kanseri teşhisi konuldu. İki kardeşim var. Allaha emanet bir ailem var. Dışarıda çok günahkar olabilirim, ama burada, bu salonda masumum. Bir sabah uyandım, terör mahkemesinde görülecek bir davanın içinde buldum kendimi. Hiç tanımadığım insanlarla sözde suç ortaklığıyla suçlanıyorum. Hayatımın en güzel yıllarını çalanlara kul hakkımı helal etmiyorum. İnanıyorum ki bu büyük kopmployu mahkemeniz ortaya çıkaracaktır. Tahliyemi ve yargılama sonunda beraatımı talep ediyorum."
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri