Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - Türkiye’nin uzun yıllardır başını ağrıtan ve tazminat ödemesine sebep olan uzun yargılama süreleri ile mahkeme kararlarının geç icra edilmesi konusunda, 6384 Sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun kapsamında kurulan komisyona bin 400 başvurunun yapıldığını açıklandı.
İzmir Hilton Oteli’nde düzenlenen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu toplantısında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kenan Özdemir, bu yıl kabul edilen 63854 Sayılı Kanun kapsamında oluşturulan komisyonun uzun yıllar süren davalar nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)’ne yapılan başvuruları incelemeye başladığı söyledi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili, AKPM Türkiye Delegasyon üyesi Mevlüt Çavuşoğlu’nun da hazır bulunduğu toplantıda 'Türkiye’de Yargı Reformları: Son Gelişmeler' başlıklı bir sunum yapan Özdemir, komisyonun Türkiye’deki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı veya mahkeme kararlarının geç ya da eksik icra edildiği iddiasıyla AİHM’ye yapılan başvuruları incelediğini söyledi.
Özdemir, “Ülkemizde bu amaçla yılbaşında bir kanun kabul edildi. Bu kapsamda bir komisyon kurularak incelemelere başlandı. Komisyon göreve başladığından bu yana yaklaşık bin 400 başvuru komisyona yapılırken; bunlardan 100’e yakını karar bağlandı” diye konuştu.
Özdemir, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile de Anayasa Mahkemesi’nin görev alanı ile üye sayısının yeniden belirlendiği, bireysel başvuruların da Anayasa Mahkemesi tarafından 23 Eylül 2012 tarihi itibariyle kabul etmeye başladığını söyledi.
VERİMLİLİK ARTIRILDI
Yargılama mekanizmasındaki verimliliğin artırılması için Türkiye’nin önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Özdemir, “Verimliliğin artırılması için insan kaynakları noktasında gelişme kaydedildi. Bu bağlamda hakim ve cumhuriyet savcı sayısı ile personel sayısı artırılmış; yargıyı ayrılan bütçe önemli oranda artırılmıştır. Ayrıca ikili büyükelçiliklerde hakim kökenli adli müşavirler görevlendirilmiş; UYAP sayesinde mahkemelerde iş sayısı azaltılmıştır” diye konuştu. Verimliliğin artırılması noktasında toplamda 34 hedef üzerinde çalışılmakta olduğunu açıklayan Özdemir, “Bunlardan 13’ü sürekli çalışmayı gerektiriyor. Bunun yanında 38 hedefe ise ulaşılmıştır. Niteliksel olarak bakıldığında yargı reformu yüzde 80 oranında gerçekleştirilirken; çok önemli bir Anayasa değişikliği yapılmıştır. Türkiye’de 2002 yılında 8 bin 300 civarında olan hakim ve savcı sayısı bugün itibariyle 13 bini geçmiş durumdadır. 2004 yılında her 100 bin kişiye düşen hakim sayısı ortalama 7. 5 iken bugün 11.4 e çıkmıştır. Adliyede çalışan personel sayısına baktığımız zaman, 2002’de 23 bin olan personel sayısı 2012 de 46 bini geçmiştir” ifadesinde bulundu.
Türkiye’nin yargı reformu konusunda önemli adımlar attığını tekrarlayan Özdemir, buna karşın yapısal bazı adımların atılması gerektiğinin de altını çizdi.
HSYK DAHA ŞEFFAF OLDU
Toplantıda bir sunum yapan Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreter Yardımcısı Engin Durnagöl, HSYK’nın yasal düzenlemelerle daha da şeffaf hale geldiğini söyledi. Durnagöl, “HSYK’nın bünyesinde hakim ve savcıların yanı sıra avukat ve hukuk profesörleri de yer alıyor. Böylece HSYK çok daha demokratik ve şeffaf bir yapıya kavuştu” dedi. HSYK’nın daire toplantılarına Adalet Bakanı’nın bile katılamadığını söyleyerek, “Adalet Bakanı sadece genel kurula katılabiliyor. Bakanlık müsteşarı da, yapılan düzenlemelerle daha pasifize edilmiş durumda” şeklinde konuştu.