Sinan DOĞAN/EGEDESONSÖZ - Dünyanın en büyük iki kruvaziyer firmasından biri olan İtalyan Costa Crociere’nın sürpriz bir kararla 2015 yılında Akdeniz seferlerini iptal edip Uzakdoğu’ya yönelmesi, İzmir’de büyük şok yarattı.
- İZMİR TURİZMİNE BÜYÜK ŞOK!...
İzmir Alsancak Limanı’na ayak basan kruvaziyer yolcularından yarısından fazlasını getiren ve geçen yıl İzmir’e 60 yakın sefer düzenleyen kruvaziyer devinin bu kararı, turizm sektöründe ve kentte endişeye neden oldu.
Kısa süre önceye kadar Türkiye’de İstanbul ve İzmir’i homeport yapmayı planlayan Costa’nın İzmir’den çekilme kararını değerlendiren kruvaziyer turizminin temsilcileri, İtalyanların rota değişikliğinde İzmir’de liman sıkıntısının yanı sıra kruvaziyer firmaları arasındaki rekabetin, yolcuların yeni rotaları talep etmesinin ve Doğu Akdeniz’de yaşanan güvenlik sorunlarının etkili olduğunu ifade etti. Sektör yetkilileri, Türkiye’nin ve İzmir’in kruvaziyer turizminde artık yeni bir politika uygulamasını istiyor.
‘VAZGEÇİLEMEYECEK BİR LİMANIMIZ OLSUN’
Kruvaziyer sektörünün duayeni ve Costa Crociere’nin Acentası Karavan Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Alex Baltazzi, Costa’nın bu kararında rekabetin ve yeni trendlerin etkisinin yanı sıra İzmir’in limanının olmasının da rolünün bulunduğunu söyledi. Baltazzi, “Tabi dünyada rekabet var. Başka şirketler Uzakdoğu’ya gidiyorsa ve orada bir trend varsa Costa da gidecek. Ben bu trendi çok önce gördüm. Yıllar önce Çin’e gitmek gerektiğini söylemiştim” dedi. Costa’nın İzmir’de kalması için ısrar ettiklerini ve yeni imkanlar da aradıklarını vurgulayan Baltazzi, “Bu limanı da büyütmek lazım. İşte biz de bunu yaptık demeliyiz. Feribot getirmek istiyoruz. Onunla da uğraşıyoruz. Artık bu limanda 4 gemi bir araya gelebilsin. Bu liman öyle bir liman olsun ki bırakılmayacak, vazgeçilemeyecek duruma gelsin. Ama bunu yapamadık. Buna rağmen tekrar toparlanacağız” diye konuştu.
‘ÜLKE POLİTİKASI ŞART’
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve MSC Cruise Kruvaziyer Gemileri Operasyon Sorumlusu Kaptan Savaş Ercan, Türkiye’nin bir an önce kruvaziyer ile ilgili bir ülke politikasını hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.
Costa’nın Uzakdoğu’ya yönelmesinin rekabetten ya da Uzakdoğu’da firmalara çeşitli avantajlar sunulmuş olmasından kaynaklanabileceğini vurgulayan Ercan, “Bu karar sadece İzmir Limanı’nın durumu ile ilgili değil. Kruvaziyerle ilgili bir ülke politikası yok. Biz limanı da süper hale getirsek çok büyük bir şey değişmez. Sonuçta gemiler rotasını değiştiriyor ve buraya da dönmeleri kolay olmuyor. Nasıl bir dönem İTO’nun katkılarıyla İzmir’de kruvaziyer yolcu sayısı 500 bine geldiyse, şu an yolcu sayısında kan kaybı var. Biz Türkiye destinasyonunu cazip kılmalıyız. Türkiye çok güzel. Mutlaka gemiler gelecek. 150 sefer olmaz ama 100 sefer olur. Fakat turizm büyürken biz de aynı büyümeyi göstermeliyiz” diye konuştu.
Kruvaziyer firmalarının rota değiştirmelerinde Doğu Akdeniz’deki güvenlik sorununun etkili olabileceğini belirten Ercan, ancak Türkiye’de güvenlik sıkıntısı olmadığına dikkat çekti.
Bu sezon MSC olarak sefer sayısını ikiye katlayıp 68’e çıkardıklarını, İsrail gemilerini Türkiye’ye çevirdiklerini dile getiren Ercan, Fantasia, Magnifica, Poeise ve Opera gemilerinin İzmir’e sefer düzenleyeceğini söyledi.
‘KEMERALTI İÇİN BİR ŞEY YAPILMADI’
Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya, kruvaziyer firmalarının İzmir’den çekilmesinde kentin turizm konusundaki birlik olamamasının rolünün olduğunu söyledi. Kemeraltı için hiçbir şey yapılmadığını belirten Kaya, “İzmir’de siyasi konjonktürden dolayı gelişmelerden kasılma var. Vali ile Büyükşehir Belediye Başkanı, ticaret odası ile esnaf birlikleri iletişime geçemiyor. Kemeraltı çekim merkezi olarak belirlendi ama ne MOBESA kuruldu ne çarşının üstü kapandı ne de yönlendirme levhaları yapıldı. İnsanlar da İzmir’in ticari açıdan getirisinin olmayacağını düşünmeye başladı. İzmir’in üstüne oynanan bir oyun bu. Bizim esnafımız da olumsuz etkileniyor. Biz İzmirliyiz, bu kenti seviyoruz. Kenti yönetenler makamlarını bırakıp İzmir için bir araya gelsinler” dedi.