HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
14 Nisan 2010 Çarşamba - 00:00

Nuri Bilge Ceylan'dan 'flashback' itiraf...

Aydın Doğan Ödülü'nü alan Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, 'Yaptığım ilk filmlerin filme benzediğinden bile emin değildim. Bir bakıma denize bırakılan şişe gibi, karanlığa gönderilen mektup gibiydi bu filmler' dedi.’

Nuri Bilge Ceylan'dan 'flashback' itiraf...

Aydın Doğan Ödülü'nü alan Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, 'Yaptığım ilk filmlerin filme benzediğinden bile emin değildim. Bir bakıma denize bırakılan şişe gibi, karanlığa gönderilen mektup gibiydi bu filmler' dedi.’
 
İSTANBUL - Aydın Doğan Vakfı’’nca 14 yıldır düzenlenen 'Aydın Doğan Ödülü', törenle sinema alanında yönetmen Nuri Bilge Ceylan'a verildi.
 
Ödül töreninde konuşan Ertuğrul Günay, Aydın Doğan Vakfı'nın bir geleneğe dönüştürdüğü, Türkiye'nin bilim, kültür ve sanat dünyasına hizmet etmiş olanlara verilen bu ödülün, Türkiye açısından çok büyük bir zenginlik ve kazanım olduğunu belirterek, ödül törenini düzenleyen ve emeği geçenlere teşekkür etti.
 
Günay, ödülün bu yıl ''sinema''ya verilmiş olmasının, Türkiye'de başarıya şahitlik etmek açısından özel bir değer taşıdığını vurgulayarak, ''Nuri Bilge Ceylan'ın uluslararası alanda Türk sinemasının gücünü, sesini dünyaya tanıtmasının öncesi ve sonrasında yine benzer isimler, benzer kuşaklar uluslararası alanlarda başarılara imza atmaya başladılar. Arkasının geleceğini umut ediyorum'' diye konuştu. Türk sinemasının son yıllarda hem kendi içinde hem de uluslararası alanda ciddi başarılar elde etmeye başladığına dikkati çeken Günay, ''Biz de kamuoyu olarak elimizden geldiğince sınırlı imkanlarımızla bu başarıyı desteklemeye çalışıyoruz ve onların başarılarıyla övünç duyuyoruz. Seçici Kurulun bu seçimi son derece önemli. Sevgili Ceylan'la ben bu sene ikinci kez bir ödül töreninde buluşuyorum. Ben de tüm kalbimle bu başarıyı ülkem adına sevgi ve saygıyla alkışlıyorum'' şeklinde konuştu. İstanbul Valisi Muammer Güler de sinema sanatını ''insanı evrenselleştiren bir olgu'' olarak nitelendirerek, ''Sinema, bir yandan içinde yeşerdiği toplumu yansıtırken öte yandan farklı kültürlerle tanışmayı sağlar, toplumu geliştirir'' dedi.
 
Ceylan'ın, ''Üç Maymun'' filmiyle en iyi yönetmen ödülünü aldıktan sonraki konuşmasında, ''Tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme'' sözünün belleklerden çıkmadığını kaydeden Güler, genç yönetmenlere çalışmalarında çok büyük katkılarda bulunan yönetmenin başarılarının devamını diledi.
 
Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı da ''Aydın Doğan Ödülü''nün her yıl, kültür, sanat ya da bilim alanında çalışmalarıyla ülkeye ve dünyaya katkılarda bulunmuş, mükemmeliyeti temsil eden, mesleğinin zirvesine ulaşmış bir kişiye verildiğini söyledi.
 
Fetvacı, şöyle devam etti:
 
''14 yıldır verilen bu ödüller, sadece bir isimler listesi değil, hayatımızın kalitesine katkıda bulunanları simgeleyen kıymetli kilometre taşlarıdır. Bu yıl Yönetim Kurulumuz, ödül konusu olarak sinemayı belirledi. Son yıllarda sinemamız yurt dışında katıldığı festivallerde gördüğü ilgi, aldığı ödüllerle tanıtımımızda önemli bir yere sahip. Yurt dışındaki bu gelişmelere paralel olarak yurt içinde de sinemamız önemli bir aşama kaydetti. Gerek film sayısı gerekse gördüğü ilgi kalitenin de yükselmesini sağladı. Bu gelişmede tüm sinema çalışanlarının yanı sıra yaratıcı yönetmenlerimiz de önemli bir paya sahip. Bu yıl ödüle değer bulunan Sayın Nuri Bilge Ceylan da yaptığı filmler, katıldığı festivaller, aldığı ödüllerle bu yönetmenlerin en başlarında geliyor. Beyaz perdeye aktardığı hayatlarla ufkumuzu zenginleştirdi, sinemamızın da dünya çapında tanınmasına yol açtı. Sayın Ceylan'ı vakfımız adına kutluyor, başarılarının devamını diliyor, genç sinemacılara yol gösterici olacağını, onlara güç ve cesaret vereceğini biliyorum.''
 
Ceylan da her şeyin bazen çok soyut geldiğini ifade ederek, ''Dışardan bakınca bu ben değilmişim gibi yabancılaşıyorum'' dedi.
 
Sinemaya mütevazı olarak başladığını belirten Ceylan, şunları söyledi:
 
''Yani kendi köşemizde filmimizi yaparız, kimse de fazla ilgilenmez diye düşünüyorduk açıkçası. Hatta yaptığım ilk filmlerin filme benzediğinden bile emin değildim. Ben, sinemaya kendime göre bana dokunaklı gelen ama başkaları için fazla da önemli olmadığını hissettiğim hayatın belli bir boyutunu anlatmaya çalışmak, anlamaya çalışmak için girdim. Dolayısıyla çok da günlük hayatımızın içinde paylaşamadığımız hayatın bu boyutunu sinema yoluyla paylaşabileceğimizi zannetmiyorduk. Bir bakıma denize bırakılan şişe gibi, karanlığa gönderilen mektup gibiydi bu filmler. Sonuçta insan ısrarla bir şeyler yapınca galiba oluyor.''
 
Film yapmanın tuhaf bir süreç olduğunu kaydeden Ceylan, insanın, filmi bitirdiği zaman neye benzediğini tam olarak bilemediğini, aylar süren montaj süreçlerinden sonra filme karşı tamamen körleştiğini ve daha çok filmin kötü yanları göze battığı için de tuhaf bir başarısızlık duygusu oluştuğunu söyledi.
 
Ceylan, Türk sinemasının son yıllarda büyük bir canlanma içinde olduğunu belirterek, bunun dünyanın da ilgisini çektiğini kaydetti.
 
Türk toplumunun çok dinamik olduğunu dile getiren Ceylan, ''Bu dinamizm, sanatı da ister istemez körüklüyor. Bu ödülün bu sene sinemaya verilmesinin çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum zamanlama olarak. Ödülün naçizane temsilcisi olarak da beni göstermiş oldukları için jüri üyelerine ve herkese çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
 
Konuşmaların ardından Günay ve Aydın Doğan'ın eşi Sema Doğan tarafından Ceylan'a ödülü verildi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Piyanonun dev isimleri İzmir’’de’…
Ülkemizin önde gelen genç kuşak piyanistleri Hande Dalkılıç ve Rüya Taner, ...
Sabetay Sevi ve Yavuz’’un müze çağrısı Toplumsal Tarih’’in kapağı oldu
Toplumsal Tarih dergisi bu ayki sayısında Sabetay Sevi’’nin evini konu ...
TRT 'yasaklı'larıyla barışıyor
TRT Müzik'te yayınlanan 'Yasak Şarkılar' programında TRT ...
 
Gladyatör de Şöhretler Kaldırımı'nda
Yeni Zelandalı oyuncu Russell Crowe, son filminin vizyona girmesine kısa ...
Pulitzer ödülleri sahiplerini buldu
ABD'nin gazetecilik alanındaki en saygın ödülü Pulitzer ödüllerinin ...
Freddy Krueger kabusu geri dönüyor
Fötr şapkası, kırmızı-yeşil çizgili kazağı ve dört bıçaklı eldiveni ...
 
Carmina Burana ayakta alkışlandı
Fransa’’nın ünlü Honegger Korosu Soyer Kültür Sanat Fabrikası’’nda ...
Konak’’ta Karadeniz rüzgarı
Konak Belediyesi'nin kardeş şehirleri arasında yer alan Sinop, Gerze ...
Yazlık sinema nostaljisi İzmir’’i saracak
Büyükşehir Belediyesi, bu yıl ’‘Açıkhava Yaz Sinemaları’’ etkinliklerinde, ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çocuk yaşında assolist oldu!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gazeteci titizliğinden çıkan bir roman
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva