Mehmet KARABEL
Bedelli
16 Temmuz 2018 Pazartesi

“Bedelli askerlik çıkacak mı?”

Türkiye’nin cevabını beklediği soru için…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

NATO Zirvesi’nden dönerken kapıyı araladı:

“Zannediyorum en kötü ihtimalle yeni yasama döneminde açıklamış oluruz… O zamana kadar da hazırlıklarımızı bitirmiş oluruz… Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz… O zaman daha erkene çekmiş oluruz…”

***

Cumhuriyet Tarihi’nde…

Bedelli askerliğin “mucidi” Turgut Özal'dır…

Tarih; 1987’dir…

Daha sonra…

1992’de, 1999 Marmara Depremi sonrasında…

2011’de ve son olarak da 2014’de…

Bu güzel ülkede “bedelli askerlik” uygulandı…

Şimdi sıra altıncı “bedelli”de…

1987’de 18 bin 433…

1992’de 35 bin 111…

1999’da 72 bin 290…

2911’de ise 30 bin lira veren 70 bin 120 kişi bedelliden yararlandı…

Devlet Baba’nın kasasına…

2 milyar 600 bin lira girdi…

Son olarak 2014’te çıkan “bedelli”de…

27 yaşını doldurmuş olan 203 bin kişi…

18 bin lira karşılığında…

Askerlik yapmış sayıldı…

3 milyar 671 milyon 100 bin lira gelir sağlandı…

Geçmişte uygulanan bedelli askerliklerin çoğu…

Biriken “kaçak-saklı-bakaya” konumundaki…

Yükümlülerin “eritilmesi” için çıkmış…

1999’daki “bedelli”nin sebebi, Gölcük depremi sonrası…

Ekonomiyi düzeltmek amacıyla…

2014’teki “son bedelli” ise, TSK’ya teknolojik savunma için…

Gerekli kaynağı sağlamak adına çıkarılmıştı…

Şimdi gözler yeni “bedelli”de…

***

En can alıcı soru şu:

Aileler neden evlatlarının bedelli askerlik yapmasını istiyor?

Bi’kere…

Özellikle sosyal medyada çok dolaşan…

“Bedelli askerliği zengin çocukları yapar…”

Algısı…

Ne ölçüde gerçeği yansıtıyor?

30 yıl öncesiyle…

Bugünün Türkiye’si aynı değil…

Herkesin borcu-harcı var…

Eşine, çocuklarına bakmak durumunda olanlar var…

Hasta anne ve babasının başından ayrılamayanlar var…

Devlet Baba’nın…

Asker ailelerine iki ayda bir verdiği…

550 lira yeter mi?

O zaman ne yapıyor vatandaş?

Parası olan “trink” ödüyor…

Olmayan da…

Kredi çekiyor, “bedelli”nin parasını ödüyor…

Askere gitmiyor, ailesine kol kanat germeye devam ediyor ama…

Çektiği krediyi geri öderken…

Yeni bir mali kamburu oluyor!

O devasa sıkıntının altına girenler de yerden göğe haklı…

Peki, ne yapmalı?

***

O sorunun cevabını yazının sonuna bırakalım…

“Zaman Tüneli”nden geçip, bi’hayli gerilere gidelim…

Bilir misiniz ki…

Osmanlı’da da “bedelli” vardı…

1853 Kırım Savaşı sırasında…

Gayrimüslimlerin askerlik bedeli 5 bin kuruştu… Zengin Müslümanlar ise, ya yerine bir Müslüman’ı askere gönderiyor ya da 5 bin kuruş para veriyordu… 1908 “Temmuz Devrimi”ni gerçekleştiren İttihatçılar, bedelli askerliğe de karşı değildi… Bedeli 50 liraydı… Parayı verenler yine de altı ay askerlik yapacaktı… Bu durum seferberliğe kadar sürdü…

***

Gelelim, Genç Cumhuriyet’e… 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi açıldı… Anadolu işgal altındaydı… Gazeteci-yazar Soner Yalçın, o günlerde “bedelli” askerliğin nasıl gündeme geldiğini özetle şöyle anlatıyor:

“Birinci Meclis’in açılmasının üzerinden üç ay bile geçmeden bazı milletvekilleri, bütçeye katkı amacıyla bedelli askerlik yasa tasarısını meclis gündemine getirdi… Tasarıya göre; İslam olan ve olmayanların askerlik yapmama bedeli; ilk altı ay için 200 lira, 1 tüfek ve 100 fişek idi… Yasadan yararlanmak isteyenler, daha sonraki her altı ay için de 200 lira ödeyeceklerdi… Meclis’te hararetli tartışmalar oldu… İstanbul Milletvekili Ahmet Ferit (Tek) Bey, genelin fikrini söyledi: “Bedel-i naktiyi kabul ettiğimiz takdirde, ihtimal ki bütçemize bir muavenet-i (yardımcı) maliye ile beraber, ordumuzun seferberliğini takviye etmek üzere belki bazı menafi (menfaat) temin etmek kabildir…”

Ancak, hükümet bunu kabul etmedi; “Bedel-i nakdiyi kabul etmek, millet arasında sınıf tefrik (ayrılıkçılık) eylemektir…” dedi… Sonunda Birinci Meclis’in, “Köylü, parasını verip cepheye gitmeyen eşraf için savaşmak istemiyor” sözleri tartışmayı bitirdi…

***

Gazi Mustafa Kemal bedelli askerlik konusunda hiç görüş belirtmedi…

Birinci Meclis toplantılarında milletvekillerine Rousseau’nun yazdığı “Toplumsal Sözleşme” kitabını okumasını sıklıkla önerdi… Fransız İhtilali’nin de temeli olan bu anlayış şöyleydi: “Vatandaşlık ve eşitlik ilkesinin birincil maddesi, sınıf farkı gözetmeksizin herkes askerlik yapmalıdır…”
***

Doksan küsur yıl önce Türkiye’yi…

Düşman istilasından…

Kurtaranlar böyle düşünmüş olabilir…

Dün-bugün fark etmez…

Herkesin düşüncesine saygılıyız…

Ancak…

Bugün “daha uygun” formüller yaratılabilir…

Son (2014) bedelliden elde edilen gelir…

Yaklaşık 3.5 milyar (eski parayla 3.5 katrilyon) lira…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

O parayla sanıyorum en az…

25 adet F-16 savaş uçağı alabilir!

Tabii ki, savaşlar olmasın…

Tabii ki, insanlar ölmesin…

Ama bu güzel yurdu koruma adına…

Savaş gücümüz daima…

Dosta güven, düşmana korku versin!

***

Bitiriyoruz…

Tüm özgün düşüncelerimin gölgesinde…

Diyorum ki…

Zaten uzun süredir, dinamik bir profesyonel ordumuz var…

“Bedelli askerlik” de olsun…

Ama, acıtmasın…

Her zamankinden “daha düşük bir bedel” olsun…

Kısacık da olsa…

Yine askere gidilsin…

Örneğin, 30 gün…

Silah tutmayı öğrensin, atış yapsın, sınırda nöbet tutsun, mıntıka temizliği yapsın… Şimdi hala var mı, bilmiyorum ama karavana için patates soysun mesela…

Ama sadece 30 gün!

Hiç olmazsa…

“Peygamber Ocağı”nın ne olduğunu…

Kalbinde hissetsin…

 

Sonsöz: “Bir ulusun kuvvetini belirleyen en önemli faktör askeri kuvvetidir…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Hakan Çelik 16 Temmuz 2018 Pazartesi 11:29

Bedelli asla bir çözüm değildir. Çözüm askerliği her kapsamında 2 aya indirmek, bu sürede gerçek askeri eğitim vermek ve bir daha asla bedelli askerliği gündeme getirmemektir. NOKTA....

Yorumu oyla      10      6  
Gürkan 16 Temmuz 2018 Pazartesi 11:00

Bedelli askerliğe karşıyım ancak zorunlu askerlik zaman içinde kaldırılmalı , ordu tamamen profesyonel olmalıdır fakat şu an zorunlu olduğuna göre herkes gidip yapacak. Benim işim var, bilmem neyin var diye bahane olmaz. Adam yıllarca kaçmış ise bunun da bedelini ödemelidir. Bu iş vergisini ödeyip ödeyemene af çıkıp ödeyeni enayi yerine koymaya benziyor. Çok kişi birikti, bedelliden başka çare yok diyenler de var. İyi de sen sürekli bedelli çıkarırsan hep bir bedelli umudu ile bu sefer insanlar askere de gitmez. Bu biriken insanlar gerekirse kamuda da çalıştırılabilir. 15 bin rakamları konuşuluyor. Bugün bir İPhone' nun 8500 TL olduğu ülkemizde askerlik eğer ki 15 bin oluyorsa diyecek bir şey yok. Eğer çıkacaksa ki öyle görünüyor gelire göre bedel çıkmalıdır.

Yorumu oyla      11      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva