Kılıçdaroğlu’ndan Buca’da ‘Adana’ cevabı: Özgürlük kapılarını açmazsam…

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 1 günlük İzmir programı çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan ve Türkiye'de bir ilk niteliği taşıyan İzmir Sosyal Yaşam Kampüsü’nün açılışına da katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı törende önemli açıklamalarda bulundu.



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partili belediye başkanlarının projelerinden ve İzmir’den övgüyle söz ederken, geçen hafta Adana mitinginde bazı tutuklu gazetecilerin isimlerini anmasına yönelik eleştirilere de cevap verdi.

İktidara sert sözlerle yüklenen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

BİRDEN FAZLA İLKİ VAR…
Türkiye’de bir ilki yapıyor. Aslında tek ilki değil, birden fazla ilki var. İzmir’e ve İzmirlilere hizmet ediyor ve bundan dolayı mutlu. İzmir’e gelmeden önce İstanbul’a uğradım. Yeniçağ Gazetesi’ne saldırı düzenlenmişti. Demokrasiyi, medya özgürlüğünü, insan haklarını savunan bir kişi olarak gazeteyi ziyaret ettim. Arkadaşlarımın arkasında olduğumu söyledik.  Eğer bu ülkede biz demokrasimizi büyütmez, geliştirmezsek, insanların düşüncelerini özgürce açıklayabildiği bir Türkiye inşa etmezsek sokaklarda rahat gezemeyiz. Birbirimizi kucaklamanın yolu demokrasiden geçiyor. Düşüncelerimiz, kimliklerimiz, inançlarımız farklı olabilir ama bizim Türkiye’miz, bayrağımız, Mustafa Kemal’imiz, kadın erkek eşitliğimiz, demokratik parlamenter düşüncemiz var. Bunlar insan haklarından geçiyor. Şimdi doğa haklarından söz ediliyor. Her canlının hakkı vardır.  Bir ülkede 146 gazeteci hapisteyse o ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edemezsiniz. Düşüncesini açıkladı diye bilim insanları hapse atılıyorsa, 15 günlük çocuğu annesinden ayırırsanız, kadını ve erkeği ayırır, kadını ikinci sınıf yurttaş yaparsanız o ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edemezsiniz. Biz herkesin düşüncesini özgürce söyleyeceği Türkiye için çaba harcıyoruz. Kimsenin ötekileştirilmediği ortak aklın oluşturduğu bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz.  Bugün Türkiye’de kimsenin güvencesi yoktur. Sokaktaki kadın kim hangi gerekçeyle tekme atabilir? Bu neyin anlayışıdır? Bunu besleyen siyasi anlayıştır. İnsanları birbirine düşman eden siyasi anlayışı destekleyen kimlerdir?

BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ FEDAKARLIK YAPIYOR
Denizin olduğu bir kentte kıyıdan yürüyemiyorsanız, özgürce konuşamıyorsanız, koşamıyorsanız, denizle kucaklaşamıyorsanız o kentte yaşamanın bir anlamı olabilir mi? Bütün baskılara rağmen belediye başkanlarımız fedakarlık yapıyor. Kentin en güzel noktalarını halka kapatmak değil, halka açıyorlar.  Bir ülkede gazeteciler hapisteyse o gazetenin bütün okuyucuları hapistedir. Düşüncelerimizi yansıtmasa bile herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye isteriz.  Adana’daki mitingde bazı gazetecilerimizin ismini andım. Eğer demokrasiyi savunuyorsam, insan haklarını savunuyorsam benim gibi düşünmeyen insana özgürlük kapılarını açmak zorundayım. Açmazsam ben CHP’li olamam, demokrat olamam. Kim olursa olsun benim gibi düşünemeyen bir insan düşüncelerini açıklayamıyorsa ben o ülkede hangi gerekçeyle yaşayacağım? Dünyada düşünen bir tek yaratık insandır. Bunun farkında olmayıp kısır eleştiriler yöneltenleri biz ayıplarız. Bu boynumuzun borcudur. Bunu yaptığımız zaman asıl düşünsel katkıyı vermiş oluruz.

SİZ KARŞI DARBEYE ORTAM HAZIRLADINIZ
Adaletin olduğu bir ülkede demokrasi, insan hakları vardır. Adaleti nerede arayacağız? Adaletin yolu yargıdan geçer. Yani hakim… Yargı eğer bağımsız olursa, siyasi otoritenin emrinde olmazsa başımızın üstünde yeri var. Ama yargı siyasetin emrine girerse o zaman toplumu dizayn etmenin aracı olur ve Türkiye kaybeder. Türkiye bugün tüm dünyada imajını kaybetmiş durumdadır. ‘Turist gelmiyor, döviz gelmiyor diyorlar. Şu soruyu kendilerine sormuyorlar: 15 yılda Türkiye ne hale geldi? İmajı ne hale geldi? 146 gazeteci niye tutuklu? Cemaatin okuluna çocuğunu gönderdi diye devlet memurunu atıyorsun. O kuruma izin veren siyasetçiye bir şey yapmıyorsun. Asıl siyasetçi sorumludur. İşin kilit noktasıyla uğraşmak zorundasın. Yargıtaya militan atayanlar kimlerdi? ‘Bizi kandırdılar diyorlar. Hiç kimse sizi kandırmadı. Siz karşı darbe için adım adım ortam hazırladınız. Biz bunların hepsini biliyoruz.

Üzerimizde baskılar var. Önümüzdeki dönemde göreceksiniz CHP üzerinde çok daha ağır baskılar kuracaklar. Ama biz bu ülkenin çıkarı için her bedeli ödemeye hazırız ama her hesabı da soracağız.  Her önüne gelenin kandırdığı bir siyasal iktidarın o ülkeye bir faydası olabilir mi? Yarın başka birinin kandırmayacağının garantisi olabilir mi? Türkiye yaşadığı bu günleri hak etmiyor.

İZMİR’İ DÜRÜST İNSANLAR YÖNETİYOR
Türkiye’nin imajı tüm dünyada bozuldu ama İzmir’in bozulmadı. Türkiye kredi alırken teminat göstermek zorundadır. İzmir’in kredi notu Türkiye’nin çok çok üstündedir. Çünkü İzmir’i dürüst insanlar yönetiyor. Türkiye’de kimse yatağa aç girmesin, mağdur olmasın deniyorsa o yol Mustafa Kemal’in yoludur, CHP’nin yoludur. Bir ülkede kadının yüzü gülüyorsa o ülkede huzur vardır.

BAŞKAN PROJELERİ ANLATTI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, burada yaptığı konuşmada hayata geçirilen projeleri anlattı.

Kocaoğlu açılışı yapılan sosyal yaşam kampüsü için de açıklamalarda bulunurken, “İnsanların yaşamını kolaylaştırmak için mücadele ediyoruz. Kimsesizlere kucak açıyoruz. Evinde problem yaşayan kadınlarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Evsizlere evimizi açıyoruz. Yaşlılarımızın hoşça vakit geçirmesi için yaşama merkezleri kuruyoruz. Yaşlılarla üniversite öğrencilerini buluşturuyoruz. Huzurevimiz 5 yıldızlı otel kalitesinde. Burası hem bir huzur evi hem bir aşevi hem spor etkinliklerinin yapılabileceği bir yer. Hem engelli rehabilitasyon merkezi, hem bir eğitim merkezi. Burayı hep birlikte planladık. 100 milyon para harcandı. Sosyal demokrat bir belediyenin, CHP’li bir belediyenin insana, sosyal hayata, sıkıntıda olan hemşerilerimize nasıl baktığının, onlara neler yapmayı hedeflediğini en güzel örneklerinden birini göreceksiniz.  81 vilayette hiçbir belediyenin hastanesi yoktur. Sadece ve sadece İzmir’de 1910 yılında hizmete açılan 105 yıllık İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi tam teşekküllü olarak tüm hemşerilerimize hizmet etmeye devam etmektedir. Darda kalanlara eklini uzatan, sağlığı bozulanlara şifa dağıtan huzur evlerinde barındıran, çocukların eğitimine koşan, aşevleriyle günde 5 bin kişiye yemek dağıtan, 2 bin aileye ayrıca sürekli yemek dağıtan bir belediyeyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir taraftan yerelde kalkınmayı gerçekleştirirken diğer taraftan sosyal ihtiyaçları karşılayacak sosyal projelerini her gün büyüterek hayata geçiriyor. 130 bin 0-5 yaş gurubu çocuklarımıza evine teslim ederek süt dağıtıyoruz. Suriyeli çocukları yıl başından itibaren süt kuzusu projesine dahil edeceğiz. Bu kampüsün, buradaki yaşlı, engelli, eğitim görecek çocuklara, spor yapacak gençlere, pişirilen yemeklerden yararlanacak hemşerilerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.  Daha güzel bir ülkede, giderek insan haklarının geliştiği bir Türkiye ve İzmir’de yaşamak umut ve dileğiyle saygılar sunuyorum” dedi.

KAMPÜSTE NELER VAR?
65 bin m² alan üzerine kurulan İzmir Sosyal Yaşam Kampusü, Türkiye'de bir ilk olma niteliği taşıyor. Yaklaşık 100 milyon liraya mal olan Buca’daki dev tesisin içinde huzurevi, aşevi, spor salonu ve yüzme havuzu, çocuk ve gençlik merkezi, engelli merkezi, rehabilitasyon merkezi, balo salonu, kafeteryalar, yemek salonları, kütüphane, kuaför ve berber salonları, el işi salonu, terzihane, TV ve oyun salonları gibi bölümler bulunuyor.  Tesiste geriatri birimi ile alzheimer-demans hasta odaları da var.  Fitness center, yüzme havuzu ve spor salonu, en çok kullanılacak mekanlar arasında yer alıyor. 310 cm derinliğe sahip yarı olimpik havuzda sualtı ragbisi, sualtı hokeyi, su topu ve paletli yüzme gibi branşların maç ve antrenmanları da yapılabilecek. Aşevi, günde 5 bin kişiye yemek hazırlayacak kapasitede kuruldu. Cenaze evlerine günde 3 bin 500 – 4 bin pide dağıtımı, kış döneminde 2 bin öğrenciye çorba hizmeti, yardıma ihtiyacı olan tüm kesimlere günde 2 bin adet kumanya dağıtım hizmetleri yeni yerinde sürdürülecek.

Eğitim Merkezi’nde engellilerin toplumsal hayata etkin ve özgürce katılımını sağlayacak okuma yazma kurs odası, resim atölyesi, el becerileri atölyesi ve seramik atölyesi, hobi bahçesi, spor aktivite alanı ve engelli yüzme havuzu yer alıyor.