CHP'nin eski vekili Susam'dan 'kurultay' tartışması için açıklama: Bir çıkış yolu bulunmalı

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir eski Milletvekili ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Mehmet Ali Susam, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

CHP’nin Türk siyasetindeki konumunu ve önemini değerlendiren Susam ayrıca 24 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan süreç hakkında açıklamalarda bulundu.

SEÇİM HER ZAMAN KAZANILACAK BİR ŞEY DEĞİLDİR
Türkiye’nin gündemi özelinde konuşan Susam açıklamalarını CHP üzerinden şekillendirdi. Susam, “Bu süreci ben de tüm vatandaşlarımız gibi siyasetçi kimliğimle izliyorum. CHP Türkiye’nin kuruluşunu gerçekleştirmiş çok önemli bir partidir. Kuvay-i Milliye ruhuyla başlamış uzun yıllar siyasi çizgiyi tarihimizi belirlemiş bir partidir. Bazı dönemler kapanmış olsa da Avrupa’da, dünyada ayakta kalmış sayılı partilerden biridir. Bundan sonraki süreçte de kamuoyunun gözü önünde süreç işleyecektir. Değerlendirmeler bu sebeple önemli. Bunun sebebi CHP’nin tüzel kişiliğini koruyarak her zaman var olması için, hassasiyetimizi koruyarak bu saatten sonra neler yapılabileceğini ve ne yapılırsa iyi olacağını konuşacağız. Çünkü iktidar adayı bir partidir. Bu hem parti hem iktidar için çok önemli. Türkiye’yi dünyaya daha iyi taşımak için, ülkenin politikalarını dünyaya anlatabilirsek bu iktidarın da yararına olur. Örneğin Rahip olayındaki son alınan kararlar gibi. Süper güçlerin bize bir kabile devleti gibi davranmasına müsaade etmeyip kendimizi süper güç olarak göstermemiz gerekirdi. Öncelikle parti içi mücadeledense CHP’nin bir vizyonu olduğuna dair topluma açıklamalar yapılmalı. İyi kötü bir seçim geçirildi. Bu iktidar için de önemlidir. Değişik bir sisteme geçiş yaptık. Vatandaş bu seçimi normal seçimlerden farklı gördü. Bu konudaki mücadelelerde bir şekilde vatandaşın takdiriyle bir konuma geldi. Millet ittifakına karşı Cumhur ittifakı oluştu. CHP geniş perspektifle baktı. Saadet Partisi gibi bir partiyi de Demokrat Partiyi de içerisine aldı. Güçlü zor bir seçimdi. Kendi arkadaşımızı cumhurbaşkanı adayı çıkardığımız bir seçim oldu. Vatandaşa, sandığa da oya da sahip çıkacağız doğru seçim için tüm özveriyi göstereceğiz dendi. CHP’nin kendi tarihinde görülmemiş mitingler düzenlendi. Ama seçim kaybedildi. Bu olabilir. Seçim her zaman kazanılacak bir şey değildir. Önemli olan yeni süreç için nerede hata yapıp bunun nasıl aşılacağının o gece açıklanması gerekirdi. 24 Haziran gecesi hata yapıldı sistemde arıza vardı bloke oldu. Bu bizim eksikliğimizse özür diliyoruz denmeliydi. Vatandaşa eksiğiyle gediğiyle anlatılması gerekiliyordu bu süreç doğru yönetilemedi. Yüzde 52’lik bir iktidar var ama bu da çok parçalı bir yapı. Bunu da toparlamak anlatmak gerekiyor. Ben sıradaki seçimde iktidar olmaya hazırım denmesi gereken bir süreçti. Toplum açısından olaylar artık kendi içinde ki sorunları meseleleri çözmeden yönetmeye çalışıyorsun anlamına geldi. Toplumu umutsuzluğa düşürmeyecek liderlik performansı göstermek gerekirdi. En önemlisi dürüst ve samimi olmak milleti kandırmaya yönelik açıklamalar yapılmamalı” dedi.

CHP’NİN ÜST KADROSU YENİLENMELİ, BU ÜST KADRO PARTİYİ İYİ YÖNETEMİYOR!
Parti içerisindeki görevlendirmelerde aksaklık olduğunu belirten Susam, “Ben CHP’nin korunması ve geliştirilmesini canı gönülden isteyen bir partiliyim. Ben böyle düşündüğüm için parti içerisinde yapılması gerekenleri söyleyen ve kamuoyu takdirine bırakmak isterim. Artık imza toplandı toplanmadı konuşmalarını bırakıp, kimin hangi konuma geleceğini konuşmadan, parti nereye gelecek bunu konuşmamız gerekir. İl merkez düzeyinde toplantılarda öz eleştiri yapmalıyız. CHP’nin halka nasıl güven vereceğini, halka çok değil 10 madde ile anlatmamız gerekli. Ondan sonra bu ülkede CHP’nin üst kadrosu yenilenmeli bu üst kadro partiyi iyi yönetemiyor. Bu sebeple partinin iyiliğini bir kenara bırakmak da doğru değil. Vatandaş haklı olarak karizmatik bir lider olarak AKP’nin genel başkanını benimsedi CHP’de bu arayış içerisinde. Buna ilişkin partilerinde içerisinde ilişkilendirilmesi gerekli.  Mahallelerden başlayarak yapılanmaya gidilmeli. Ve bu anlattıklarımdan yola çıkarak bu bunu yapar, bu baksan bunu yapar, bu ilçe başkanı bunu yapar diyerek bir programla bu meseleleri topluma anlatılmaya ihtiyacı var. Şuan bir sıkıntı yaşanıyor. CHP Türkiye’nin ana muhalefet partisi olmaya devam edecektir.  Kurultay tartışmalarının vatandaş tarafından yerel seçimlerde kimin kimi atayacağı bir mesele olarak algılandığını belirtmek istiyorum. Bir çıkış yolu topluma sunulmalı. CHP’de tartışma olur ama barış da olur. CHP’de özgürlükler de olur ama CHP’nin disiplin ve otoriteyi de sağlaması gerekir. Siyasetin doğasında bir sıkıntı var zaten. Bu kanunlarda anti demokrasidir. Partili olmayan sivil toplum örgütlerinin de dayanışmasıyla bunlar olmalı. Bunlar olursa liderlik hataları da dizginlenebilir. Toplumun şuan en büyük siyaset eleştirisi budur. Toplum kendini siyasetten milletvekillerinden uzakta görüyor. Araştırma yapılıyor siyasetçiye güven duyulmuyor. Bu kutsal görevde kendimize ayıracağımız vakitleri topluma ayırmalıyız. Bu öncelikli görevimiz olmalıdır” diye konuştu.

BİR PARTİDE KAOS VARKEN KURULTAY MI YAPILIR? 
Parti içerisindeki kurultay tartışmalarını eleştiren Susam, “Bir partide kaos varken kurultay mı yapılır? Biz CHP’yi kurultaya nasıl götürürüz? Yapılmasın demiyorum ama topluma umut oluşturabilecek bir alt yapı olmalıdır. Sonra parti yönetimini de başkanı da seçersiniz. Önce partiyi düşünmeliyiz konumlarımızı değil. Önce parti düşünülecek. Bu partinin yaşaması için ne yapılması gerekli bunlar bilinmeli. Bir lafı söylemeden önce bir nefes alın. Sinirli anlarda söz söylemek doğru olmaz. Şuan sinirli anlarımızdayız. Bu platformu oluşturmadan sosyal medyada birbirini yaralayan bir dille konuşmak kimseye bir fayda getirmez. Yerel seçim ile ilgili olarak CHP’nin nasıl başarılı olabileceği tartışılmalı. Nasıl başarılı nasıl başarısız olduk ya da olabildik diye. Geçmiş iktidarların yaptıklarına bakılmalı. Yerel yönetim reformu yapılabilir. İktidar bile yerel yönetimde her yeri beton yaptık diyor. Demek ki herkesin söyleyeceği çok söz var. Daha problemler varken neden hala sürekli bir şeyler seçmeye çalışıyoruz. Kurultaya gitme süreci de partinin çizgisini topluma daha doğru anlatabilecek şekilde yapılmalıdır. İyi şeyler de yapıldı ancak güven verilmeyen bir toplum sizin arkanızdan yürümez. Kılıçdaroğlu da genel olarak aldığı sonuçların değerlendirmesini yapmakta. Ancak bunca yıllık mücadelenin emeğini kutlayıp daha sonra yeni lider adaylarına bakmak lazımdır. Geçmişte bu hataları çok yaptık. Biz Deniz Bey’i de çok hırpaladık. Deniz Bey’in devlet adamlığı da çok ayrı bir noktadadır. Emek vermiş insanları bir çırpıda silmek kimseye yakışmaz’’ ifadelerini kullandı.

İZMİR, ANKARA’YA BEL BAĞLAMAYAN BİR İLDİR
İktidar partisinin yerel seçimler için İzmir özelinde iddialı olmasını değerlendiren Susam, “Yerel seçimlerde AKP’nin İzmir’i almak için hedef koymalarını takdir ederim. İzmir’e hizmet gelir yatırım yapılır böylece biz de daha çok çalışıp yeni hedefler koyarız. Vatandaşlardan oy alabilmek için mücadelede bulunuruz. Böyle bir duruş gereklidir zaten. Yerel seçimlerde iktidar ile aynı düşünmeyen il ve ilçelerin yeterli pay alamayacağı muhalif tavırları yüzünden ötekileştirilmesi doğru değildir. Muhakkak uyum önemlidir ama bu uyum için illa aynı partiden olmak gerekli değil. Alt yapıyı oluşturmak gereklidir. Ayrıca İzmir’in özelliği İzmir kendi sorunlarını kendi çözmeye çalışan Ankara’ya bel bağlamayan bir il. Doğal kaynakları, bilgisi, çalışması, tarımı var. Ege Bölgesi için ben buraya daha çok yatırım yapmalıyım denmesi gerekli iktidar tarafından” dedi.

GÖREV TALEP ETMEK İÇİN BURADA DEĞİLİM!
Uzun yıllardır siyasetin içinde bulunduğunu belirten Susam bu konuya dair, “Siyasetten uzak bir insan değilim ama siyasi bir görev talep edip kariyer yapmak için burada değilim. Ben birikimlerimi, gördüklerimi samimiyetle; bu ülke ve kent için toplumla paylaşmak istiyorum. Hiçbir beklentim olmadan bundan yararlanmak isteyen herkesle fikirlerimi paylaşırım. Bu benim topluma olan inancımdır. 17 yaşımdan beri siyaset yapıyorum, sadece birikimimi paylaşıyorum. Şu an yaptığım da budur. Ben orada eski bir milletvekili olarak değil Ege’nin ekonomik gelişimine katkı koymuş biri olarak dayanışma içerisindeyim. İzmir’de şu an sivil toplum örgütleri, meslek odaları olarak bir dayanışmayla bir değer katarak daha iyi bir noktaya taşımayı umuyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda öyle bir kariyer planlaması yapmıyorum. Ben bilgilerimi paylaşmaya çalışıyorum sadece” diye konuştu.

BU SIKINTILARI HEP BİRLİKTE AŞMALIYIZ
Ülke genelindeki sorunları ele alan Susam, “CHP’yi eleştirdik şimdi hükümete de bakacak olursak toplumu kucaklayan öngörülü, güvenli bir ülke haline getirmesi için yapılması gereken şeyler var. Bu ülke önemli olaylar yaşadı, halen de yaşıyor. Darbe önlendi, Suriye tehdidi oldu,  göç sorunu,  terör sorunu var. Ama tüm bunlara rağmen Türkiye’de çok fazla artıları olan bir ülkeyiz. Dünyada yeniden yükseliş içerisinde yatırım yapılabilir bir ülke konumuna geldik ancak şu an ciddi bir borçlanma, ekonomik sıkıntı var. İnşaata dayalı bir politikamız var. Bu sıkıntıları hep birlikte aşmalıyız. Bu sıkıntı herkesin tüm vatandaşın lokmasını küçültüyor. Burada hem iktidar hem biz ortamı hazırlamalıyız. Ekonomik politikaların asılması konusunda tüm kesimin güvenini ve desteğini alarak çıkış politikası bulmalı. Bir sürü bakanlıklar birleştirildi. Burada işlerin yürümesi zaman alacak. Uluslar arası konularda desteğe ihtiyacımız var. Kaynak akışına ihtiyaç duyuyoruz. Tüm bunları topladığımızda ortaya taze, sıcak, yeni yatırım açığı çıkıyor. Kendimizi anlatmaya ihtiyacımız var. 100 günlük programları daha netleştirip güven verilmelidir. Sadece Amerika, Avrupa için demiyorum dünyanın her yerinden yatırım gelmeli ama insanlar şunu düşünüyor; ben buraya güvenle paramı getirebilir miyim ya da aynı paramla tekrar ülkeden çıkış yapabilir miyim?” açıklamasında bulundu.

BİZ BU İŞİ BİRLİKTE YAPIYORUZ
Son olarak EGEV’in Kasım ayında yapacağı sempozyuma dair bilgiler veren Susam, “EGEV ile ilgili iki günlük bir sempozyum yapacağız. Ticaret odamız, sanayi odamız, belediyeler NTV’nin iki gün canlı yayın yapacağı bir çalışmamız olacak. Böylece amaç egenin daha da büyüyüp ekonomimize katkı sağlaması amaçlanıyor. Ciddi destekler alıyoruz; ben yapacağım sen yapacaksın değil bu işi birlikte yapıyoruz. İnternet sayfamıza baktıklarında görecekler neler yaptığımızı nelere destek verdiğimizi.  Her ne kadar İstanbul pastanın büyük dilimini de alsa, Ege de insanı sayesinde İstanbul ile yarışacak seviyeye geliyor” ifadelerini kullandı.