CHP’li Kavalar’dan delegelere: Kocaoğlu’nun mesajını iyi değerlendirin!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bornova İlçe eski Başkanı Nevzat Kavalar, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

24 Haziran seçimleri sürecinden sonra olağanüstü kurultay talebi sebebiyle başlatılması beklenen imza hareketinin İzmir’deki baş aktörlerinden olan Kavalar birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun değişim açıklamalarını, İl Başkanı Deniz Yücel’in Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında saf tutmasını değerlendiren Kavalar net ifadeler kullandı.

Kavalar ayrıca Bornova İlçe Örgütü’nde yaşanan istifalara dair de konuştu.

DELEGELER AZİZ KOCAOĞLU’NUN MESAJLARINI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun değişim çağrıları üzerinden açıklama yapan Kavalar, “Aziz Başkan arkadaşları bir bir arayıp ‘gidin imza verin’ demez. Onu biz yapacağız. Aziz Başkan öncesinde kısa bir açıklama sonrasında detaylı bir mesaj yayınladı. Siyaseti bilen insanlar ne çıkarması gerekiyorsa o açıklamalardan gerekeni çıkaracaktır. Aziz Başkan notere gidin demez. O mesajı kurultay delegesi arkadaşlarımız çok iyi değerlendirmelidirler. O büyükşehir belediye başkanıdır, bu işlere girmez. Bazı milletvekilleri de maalesef muhalefet partilerinin yapmadığı sert açıklamaları kendisine yapıyorlar. Bu nasıl partililiktir anlayamıyorum. Gerekiyorsa git konuş. Bu nasıl CHP’liliktir?” diye konuştu. 

‘O ZAMAN 13’Ü BULUN YÖNETİM DÜŞSÜN’ DEDİM
Kavalar Bornova İlçe Örgütü’nde yaşanan krize değindi. Milletvekili adaylığı için başkanlık görevinden istifa etmesi sonrasında İlçe Başkanı Asım Güven’in kaptan köşküne geçmesini ve ardından yaşan süreci anlatan Kavalar, istifaların arkasında kendisinin bulunmadığını söyledi. Kavalar, “Şu an Bornova’daki yönetim benim yönetimim. Kongrede seçilen arkadaşlar. Bu arkadaşlarla birlikte çalıştık. Milletvekili adayı olacağımı da söylemiştim. Ama seçim 2019’daydı. Ön seçim olmasını da beklemiştik. Ama aniden karşımıza bir baskın seçim çıktı.  24 Haziran öncesinde istifa etmek durumunda kaldım. Yönetim Asım Güven’i görevlendirdi. İstifa etmeden ve istifa ettikten sonra benim yönetimim dışarıdan birini kabul etmez içinden birini seçer demiştim. Doğrusu da buydu. Öyle oldu.  Benden sonra orada farklı şeyler olmuş. Farklı bir algı yaratıyorlar. Nevzat Kavalar istifa ettirme çalışmasına girdi diyorlar. Bu külliyen yanlış. Benim öyle bir derdim yok. Arkadaşlarımıza ilçe başkanını seçerken müdahale etmedim. İstifa eden arkadaşlarım da bir hafta önce istifa edecekti. Yapmayın, etmeyin diyerek kendilerine telkinde bulundum. O istifanın bir tek nedeni var. Oradaki bazı arkadaşların kadın arkadaşlarımızın üzerine yürümesidir. CHP’li birine yakışmayacak şekilde kadın arkadaşlarımızın üzerine yürüme dövmeye kadar varmış. Geçen hafta Salı günü olmuş. Bornova’da bir arkadaşımla oturuyordum. Arkadaşlar bizi ağlamaklı bir sesle aradılar. Mutlaka yanımıza gelin dediler. Bizi dövmeye kalktılar, hakaretler ettiler dedi. 7-8 arkadaşımız orada oturmuşlar. Ağlamamak için kendilerini zor tutuyorlar.  İncir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle arkadaşlarımızı görevden almış. Beni whatsapp gurubundan niye çıkarmamışlar. Asım Bey benim whatsapp gurubundan niye çıkmamı istiyor anlamıyorum. Sigara içen niye burada sigara içiyor diyormuş. Burası askeriye değil, CHP. Kavga bağırış çağırış olmuş. Civardaki apartmanlardan çıkanlar ne oluyor diye sormuş. Böyle şeylerin yaşanması partide büyük üzüntü yarattı. Arkadaşlar durumu anlattığında şaşırdım, ağzım açık kaldı. Bu arkadaşlar nasıl böyle bir şey yapar? Bunları tanıyamamışız. 3-4 kişinin yaptığı bir terbiyesizlik var. Bir kadına nasıl saldırırsın, hakaret edersin? ‘Biz kararımız verdik, istifa edeceğiz’ dediler. ‘Hepiniz istifa edecek misiniz?’ diye sordum. ‘Kaç kişisiniz?’ dedim. 11 dediler. ‘O zaman 13’ü bulun, bu yönetim düşsün, ben de bu vebalden kurtulayım’ dedim. Hepsine sorabilirsiniz, ‘Nevzat Kavalar sizi istifaya mı çağırdı yoksa önlemeye mi çalıştı?’ diye sorun.

İLÇE BAŞKANLIĞI YAPAMADI
Mevcut İlçe Başkanı Güven’in görevini yapamadığını söyleyen Kavalar, “Bu olaylar yaşanmadan önce Asım Güven’in yazlığına kadar gittim. Bunları da konuşturuyorlar bana. Bilişimden sorumlu arkadaşımızı disipline vereceklermiş. 1 buçuk saat anlattım. Sakın bunlara girmeyin dedim. Genç arkadaşlarımız hata yapmış olabilir. Ben de kendisiyle konuşayım. Ama şu an alma dedim. Ben Ecem ile ilgili bir şey yapma dedim. Sanki ben bunları söylemedim gibi bunlar oldu. İlçe başkanlığı yapamadı” dedi.

‘GENEL BAŞKANIMIZ ÖNCÜLÜK YAPMALI’ DEDİM!
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun süreçteki hamlelerinden övgüyle bahseden Kavalar, “Partide farklı sorunlar var. Bunları giderecek kişi de genel başkan. Bir seçim yaşamışız. Cumhurbaşkanı adayımız belli olmadan önce çatı aday düşüncesi vardı. Muharrem Bey’in açıklaması 1 ay gecikti. 80 günlük bir çalışma olacaktı. 50 günde yüzde 30.6 alındı, 80 günde daha fazla oy alabilirdik. Muharrem Bey’i aday gösteren kim? Genel başkan, MYK, milletvekilleridir. Örgütün de baskısı olmuştur. Kendisine destek olunmuştur. Ama partimizin oylarında düşüş oldu. İzmir’de ilk bayrağı açanlardan birisi benim. Genel başkanımız öncülük yapmalı dedim. Bunu genel başkanımız organize etmeli. 15 milletvekilini İYİ Parti’ye gönderdik. İttifak yaptık. Bunlar bir devlet adamının yapacağı güzel şeyler. Partilisinin cumhurbaşkanı adayını göstermesi güzel. Ama böyle bir sonuç çıktıysa genel başkan halkta böyle bir talep varsa olağanüstü kurultaya götürebilirdi. 3-4 tane aday çıkabilirdi. Örgüt kimse karar verirse verir. Belki kendisinin eli rahatlardı” şeklinde konuştu.

BU SAATTEN SONRA BU YOLDAN DÖNMEM
‘Milletvekili yazılmadığın için böyle yapıyorsun’ diyorlar. İlk defa yazılmadım değil ki. Hep yazılmadık yazılmadık yazılmadık. Ben bunlara takılmam. Benim belediye başkan adaylığı gibi bir düşüncem de yok. Sakın böyle anlamasınlar.  Partimin yerel seçimlerde nasıl başarılı olur hesabını yaparım. İnce’yle ise İnce, Genel başkanlaysa genel başkana destek olurum. Seçim sürecinde İnce’nin halktan aldığı desteği görünce bu değişim yaşanmalı dedim. 2010 yılından beri Kılıçdaroğlu’na desteği veriyoruz. Ben bu saatten sonra bu yoldan dönmem artık. Pazartesi başlayacağız. 15 gün içinde imza toplanırsa kurultay olur toplanmazsa olmaz” açıklanmasında bulundu.

İNCE’NİN BU İŞLE İLGİSİ YOK!
Kavalar, “Bin 266 delegemiz var 650 imza toplanması gerekiyor. Bu toplanırsa seçimli kurultay yapılmak zorunluluğu var. Biz onu başarmak için uğraşacağız. Muharrem Bey’in bu işle ilgisi yok. Biz arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Ben bunun başarılacağını düşünüyorum. Bana gelen mesajlar bunu gösteriyor. 650’nin üzerinde imzanın var olduğunu görüyorum. Noter tasdiksizdi pazartesi gününden itibaren noter destekli olacak. Kurultay olacak. Genel başkan çıkar kazanır, yine genel başkanımız olur. Ben parti terbiyesi almış bir insanım. 18 yaşından beri bu partide yetiştim. Ama parti terbiyesi almamış arkadaşlar sosyal medyada partiyi tartıştırıyor. Onları biraz daha eğitmem gerekecek” dedi.

PARTİDE DÜZELTİLMESİ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR
Kavalar, “Genel başkan geldiğinde demokrasi sözü verdi. O dönemden itibaren adaylar hep ön seçimle belirlenseydi buralara gelinmezdi. Muharrem İnce 81 milyonun cumhurbaşkanı olmak istiyor. Ama onun yolu CHP genel başkanı olmaktan geçiyor. Partiyi büyütmekten geçiyor. Cumhurbaşkanı da olmak istiyor genel başkan olmak da istiyor. Genel başkana gidip ‘cumhurbaşkanı adayı siz olmalısınız, bu partinin lideri sizsiniz’ dediğini de biliyorum. Ama Muharrem İnce aday gösterildi. Partide düzeltilmesi gereken çok şey var” açıklamasında bulundu.

CHP’DE DEMOKRASİ SORUNU VAR
CHP’de demokrasi sorunu olduğunu ifade eden Kavalar, “30 yıldır ön seçim dedim. Milletvekili adayını, meclis üyesini, belediye başkanını örgüt belirlesin. İlçe başkanını, il başkanını, MYK üyelerini, genel başkanı örgüt seçiyor ama belediye başkanını, milletvekili seçemiyor. Nasıl oluyor bu? CHP’de demokrasinin tam anlamıyla işlediğini düşünmüyorum. Yapılacak en temel şey tüzüğün yeniden düzenlenmesidir. Üye yenilenmesiyse üye yenilenmesi. Sandık esasına göre örgütlenme modeli vardı. Delegeler ona göre belirleniyordu” dedi.

KURULTAY İÇİN ÇALIŞACAĞIZ AMA OLMAZSA UCUNDA ÖLÜM YOK
Kurultay olmaması ve mevcut yapıyla seçimlere gidilmesinin risk taşıdığını ifade eden Kavalar, “İmza hareketinin İzmir’deki öncülerinden biriyim. Kurultay için çalışacağız ama olmazsa ucunda ölüm yok. Önümüzde yerel seçim var. İstanbul’u, Ankara’yı istiyorum diyor. İktidar yerelden geçer diyor. Ben isterim tüm muhtarlar benim partilim olsun. Genel başkan bunları istiyorsa kurultaya gitmeliydi. Bu ikilem içinde seçime gidilmesi partiye zarar verir. Biz niye genel başkanımız öncülük yapsın da kurultaya gidilsin diyoruz. Gidilsin de kendisi seçilirse yeni yönetimiyle birlikte yürünür. İnce seçilirse onunla yürünür. Kim olursa onun etrafında kenetlenilir. Ya elimizdekileri kaybedersek ne olacak? Kurultay gitmedik, yerel seçimlere gittik, elimizdekileri kaybettik. Bunun hesabını kim verecek? Esas risk orada! Kılıçdaroğlu seçilir, seçilmez. Bunlar önemli değil. Halkta bir istek varsa buna kulak vermek önemlidir. Biz güvenoyu almış genel başkanın arkasındaki örgütlerle dimdik seçime gideriz. O zaman başarı kaçınılmaz. Bunu genel başkanımız sağlayacak. Ben, ‘olağanüstü kurultayı şu tarihte yapıyorum’ diyecek ve kurultay olacak. En başından beri bunu söylüyoruz” açıklamasında bulundu.

YÜCEL İL BAŞKANIDIR BÖYLE DÜŞÜNMÜŞ OLABİLİR
İl Başkanı Deniz Yücel’in Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na destek vermesi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’yla fikir ayrılığı yaşamasını değerlendiren Kavalar, “O il başkanıdır. Aziz Başkan büyükşehir belediye başkanıdır. Aziz Bey kurultay olsun demedi ki. Ayrıca Deniz Yücel şu an kurultay olmamalı diye düşünmüş olabilir. Benim istediğim tek şey var; CHP yerel seçimlerde başarılı olmalı. Elindeki ilçeleri kaybetmemeli ilaveler yapmalıdır” dedi.

O KAPIYI GÖSTERSİNLER DE KENDİMİ ORAYA ASAYIM!
İzmir’de yürütülecek süreci İl eski Başkanı Asuman Ali Güven’le birlikte yürütüp yürütmeyeceklerinin sorulması üzerine konuşan Kavalar, “Arkadaşlarımızı arıyoruz. Sürekli görüşüyoruz. Şuraya toplayalım imza alalım diye bir düşüncemiz yok. Diğer illerde nasıl bir çalışma yürütülecekse İzmir’de de aynısı yürütülecek” açıklamasında bulundu.  Kavalar ayrıca Güven’in, kopuş sebebini ‘Genel merkez İzmir’i dışlamıştır’ şeklinde yorumlamasını değerlendirirken, “Benim öyle bir kırgınlığım yok. Yazılmadım diye bir düşüncem yok. Partinin menfaatlerini düşünüyorum. Yerel seçimlerde nasıl başarılı oluruz düşüncesindeyim. Aday gösterilmişim gösterilmemişim önemli değil. Kırgınlıklar üzüntüler oluyor ama partiye küsmek, ihanet etmek gibi bir düşüncemiz yok. Çamdibi’nde İYİ Parti’ye gitmişim dolaşmışım. Kapı kapı gezmişim. Hangi kapıymış söylesinler de o kapıya kendimi asayım. Bir kara propaganda yapılıyor. Asım Güven’e başkanlığı bıraktık. 7-8 tane seçim bürosu açılıyor bir tanesine beni çağırmadı. ‘Başkanım senin de şuraya gelmen lazım, destek olman lazım’ demedi. Demek ki bana ihtiyaçları yok dedim. Elimizden gelen desteği verdik. Akıllarının ermediği şeyler yaptık ama onları açıklamam mümkün değil” diye konuştu.

İZMİR’DEKİ HEDEFİMİZ 30
İzmir’in 52 delegesinden en az 30 tanesinin imzasını almayı hedeflediklerini aktaran Kavalar, “Hedefimiz İzmir’de 30 delege. 30 arkadaşımızın imzasını almak istiyoruz. Sıkıntımız olmayacak. Ne kadar yukarı çekersek o kadar iyi. Ama bu arkadaşlar kurultay olsun derler belki de İnce’ye oy vermezler. Yerel seçimlerde partimizin başarılı olması için kurultay yaşamlıyız ve genel başkan güvenoyu alsın diyebilirler” dedi.

ÖN SEÇİM OLURSA ADAY OLMAM!
Yerel seçimler özelinde konuşan Kavalar, kendi adaylığı noktasında, “CHP doğru adaylarla yola çıkarsa 30 ilçenin tamamını da alır. Büyükşehir Belediyesi’ni de alır. Hiç tereddütsüz. Genel merkez tarafından geçmişte olduğu gibi olursa bilmiyorum. Aziz Bey gösterilirse o kazanır. Benim belediye başkanlığına adaylığım söz konusu değil. Belediye meclis üyeliği de istemiyorum.  Ön seçim olursa aday olmam. Genel merkez talimat verirse, şurada görev var derse o başka bir şey. Görevden kaçılmaz. Adaylık müracaatım olmaz. Genel başkan ‘Nevzat kardeşim şu ilçede başkanlık yap’ görevi verirse bu parti görevidir. Dava adamıyım. Asla kendi müracaatım olmaz” ifadelerini kullandı.  

KOCAOĞLU KILIÇDAROĞLU’NDAN VETO YEMEZ!
‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun adaylığı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından veto edilir mi?’ sorusunu yanıtlayan Kavalar, “Zannetmiyorum. Bir belediye başkanı bir siyasi partinin belediye başkanıysa diğer partilere göre yüzde 50 avantajla başlıyor.  Genel başkan bunu göz ardı edip de hareket etmez. Aziz Başkan ‘ben yokum’ derse o ayrı bir şey. Genel başkan farklı bir seçim içinde olmaz. Yine söylüyorum ön seçim olmalıdır. Büyükşehir belediye başkanı da ön seçimle belirlensin. Bizim örgütümüz en iyisini seçer. 2015 yılında ön seçim oldu. Genel başkanın da katıldığı seçimlerde 11’inci sırada çıktım. Hiç üzülmedim, kırılmadım” dedi.

HİÇ KİMSE ALTERNATİFSİZ DEĞİLDİR
Kavalar, ‘Başkan Kocaoğlu alternatifsiz mi?’ şeklindeki soruya ise, “ Hiç kimse alternatifsiz değildir. Herkesin bir alternatifi vardır” ifadelerini kullandı.