CHP İzmir’de başkan adayı Yücel konuştu: Kimsenin vesayeti altında bulunmadım!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Örgütü 7 Ocak’taki kongreye kilitlendi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP Grup Sözcülüğü görevini yürüttüğü sırada istifa eden ve il başkanlığına adaylığını açıklayan Deniz Yücel Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulundu.

İl Başkan Adayı Yücel, adaylık kararı, kendisine yöneltilen eleştiriler ve en güçlü rakibi konumunda olan Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü’ye ilişkin net konuştu. Yücel ayrıca örgüte bir mesaj da verdi.

KONGREYLE GELİP KONGREYLE GİTMEK İSTİYORUM
Yücel adaylık kararı ve özgeçmişine ilişkin yaptığı bilgilendirmede, “Bizim CHP’de siyaset yapan her birey olarak üzerimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Ülkemiz çok zor günler geçiriyor. Cumhuriyet kazanımları bir bir yok ediliyor ve cumhuriyete karşı bir karşı devrim hareketi içinde mevcut iktidar. Bizim böyle bir süreçte görev ve sorumluluktan kaçmamamız gerekiyor. Genç yeni dinamik partimize enerji getirecek, üretken kadrolara ihtiyaç olduğu defalarca vurgulandı. Bunu zaten belli ilçelerimiz kongrelerinde hayata geçirdi. Ben sosyal demokrat bir aileden geliyorum. Geçmişte devrim mücadelede yer almış 68 kuşağına mensup bir babanın evladıyım. 1999 yılında CHP’ye üye oldum ve o zamandan beri partimin saflarında mücadeleme devam ediyorum. Partim, örgütüm bana ne görev verirse ben bu görevden hiçbir zaman kaçmadım. Şu anda da böyle bir yapılanmayla partiyi birleştirecek, yeni bir söz söyleyecek kadrolara ihtiyaç var. Bu görev bilinciyle, bundan cesaretlenerek aday oldum. 2019’da bizi çok önemli seçimler bekliyor. Referandumda gördüğümüz gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin yarısı iktidardan memnun değil. Bizim burada parlamenter rejimi içine sindirmiş yapıyı CHP bayrağı altında birleştirmek gibi bir misyonumuz var. Milli mücadelemizin ilk aşaması İzmir’de başladı. Emperyalist güçlerin İzmir’den denize döküldüğünü biliyoruz. Tarihin getirmiş olduğu misyonun bilinciyle göreve talip oldum. Talip oldum demek de doğru değil. Bu görevler örgüt tarafından verilir. Örgütün böyle bir talebini ve teveccühünü gördüm. 30 Mart yerel seçimlerinde meclis üyesi seçildim. Partimizi temsil ettim. Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde de grup sözcülüğü yaptım. Adaylık açıklamamı yapmadan önce bu görevlerimden istifa ettim. Çünkü ben bu konuda net bir şekilde kararlılığımı ortaya koymak istiyorum. Bu görev verildiği takdirde de bütün enerjimi partime vermek istiyorum. Bir koltukta iki karpuz olmaz. Şayet bana bu görev verilirse kongreyle gelip kongreyle gitmek istiyorum. Görev sürem dolana kadar görevimin başında olacağım” diye konuştu.

KOCAOĞLU’NUN DESTEĞİ GÜÇ VERİR DEMİYORUM, ONUR VERİR!
Kulislerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun adayı olarak lanse edilmesi hakkında konuşan Yücel, “Aziz Kocaoğlu’nun adayı gibi itiraz ve söylemler olabilir. Sonuçta ben İzmir Büyükşehir Belediye meclis üyeliği görevi yaptım. Aziz başkanımızla 4 yıl bilfiil beraber çalıştık. Aziz Kocaoğlu’nun desteklediği bir aday olmak bana sadece onur verir. Güç verir demek istemiyorum, onur verir. Herkesin bir siyasi düşüncesi ve gönlünde yatan bir aslan vardır. Örgütün iradesine kimse ipotek koyamaz. Bu konuda da belediye başkanlarının ve milletvekillerinin düşüncesi olabilir. Bu söylemleri doğru bulmuyorum. Ben mesleki olarak da her zaman hukukun ve haklının tarafı oldum. Gerek kendi hayatımda gerek siyasi hayatımda kimsenin vesayeti altında bulunmadım. Böyle bir dünya görüşü Deniz Yücel’in görüşüne ters. Atatürk’ün bir lafı var; ‘bağımsızlık benim karakterimdir’ der. Ben bu görüşü içine sindirmiş biriyim. Bağımsızlık benim de karakterim. Göreve geldiğimiz takdirde ben sadece örgütümüzün iradesiyle, genel başkanımızın belirlediği parti politikalarıyla ve hukuk ile parti tüzüğümüzle kendimi bağlı görüyorum. Başka hiçbir şeyle bağlı değilim. Her zaman taraf olmayı bilirim. Kavganın içinden gelen ve kavgayı içinde yaşayan bir meslek icra ediyorum. İnsanların hakkını hukukunu savunarak hayatımı kazanıyorum. Başka da bir geçim kaynağım yok. Bunu da belirtmek isterim” dedi.

GÜMRÜKÇÜ’NÜN O AÇIKLAMASI İÇİN NE DEDİ?
Süreçteki en güçlü rakibi Gümrükçü üzerinden konuşan Yücel önemli açıklamalarda bulundu. Gümrükçü’nün adaylık açıklamasında kendisi için kullandığı, ‘Deniz aday olmasaydı oyunu bana verirdi’ ifadelerini değerlendiren Yücel, “Utku Gümrükçü benim çok sevdiğim değerli bir arkadaşımdır. Partimizde emeği ve çalışması vardır. Bunu yadsıyamayız. CHP her zaman nitelikli insanlar yetiştirmiştir. Utku’nun bu konudaki açıklaması için hukukçu kimliğimle şunu söyleyebilirim; ben başka biriyle görüşmeden böyle bir açıklama yapmazdım. Utku da beni sever, ben de onu severim. ‘Utku aday olmasaydı o oyunu Deniz Yücel’e verir’ gibi söylem Utku’nun iradesine, şahsına, kişiliğine ipotek koymaktır. Bu bizim dostluğumuz, aynı saflarda mücadele ettiğimiz gerçeğini değiştirmez. O ayrı bir konu. Ama elbette Utku Gümrükçü aday olmasaydı Deniz Yücel’e oy verir miydi bilmem. O kendisinin açıklama yapması gereken bir konu. Utku evet listeyi delerek göreve geldi. Ama Deniz Yücel’in geçen kongrede hangi listeye oy verdiği herkes tarafından biliniyor. Bu çok nettir. İsimleri telaffuz etmek doğru değil. Hangi adayın listesine oy verdiğim konusundaki tavrım çok net ve diktir. Bu söylem çok şık olmadı diye düşünüyorum. Bunu polemik konusu olsun diye söylemiyorum” diye konuştu.

HİÇBİR İRADE DELEGE İRADESİNİN ÜZERİNDE DEĞİLDİR!
Pazar Günü Celal Atik Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşecek kongreye ilişkin mesaj veren Yücel, “Geçen kongrede istenmeyen şeyler oldu. Bu kongrede önemli olan tansiyonu yükseltmeden, bunun bir demokratik yarışı olduğunu unutmadan CHP’ye yakışacak bir kongre yapmak olmalı. Çünkü biz Türkiye’yi yönetmeye talip olan, iktidar iddiası olan bir partiyiz. Biz kendi içimizde bu demokrasiyi yaşatamazsak bizim demokrasi söylemimiz tutarlı olmaz. CHP İzmir İl Örgütü’nün kongreyi CHP’ye yakışacak şekilde demokrasi şölenine çevireceğine inanıyorum. Tüm aday arkadaşların ve onlara destek olan arkadaşların gerekli hassasiyeti göstereceklerine inanıyorum. Kongrede kararı verecek olan delegelerdir. Delegasyonun vereceği karara saygılıyız. Hiçbir irade delege iradesinin üzerinde değildir “ifadelerini kullandı.