HABERLER>POLİTİKA
12 Nisan 2017 Çarşamba - 11:18

Başbakan Yıldırım: Evet çıkarsa biz onları yanaklarından öpeceğiz!

Yıldırım, “Hayır çıkarsa düşmanı İzmir’den denize dökmüş gibi sevineceğiz gibi laflar bize yakışmaz. Bunu söylediler. Daha da ileri gittiler. Evet çıkarsa denize dökeceğiz dediler. Evet çıkarsa biz onları çağıracağız yanaklarından öpeceğiz. Bize nefret yakışmaz” dedi.

Başbakan Yıldırım: Evet çıkarsa biz onları yanaklarından öpeceğiz!

EGEDESONSÖZ - Gündoğdu Meydanı’ndaki büyük mitingin ardından kentte kalan Başbakan Binali Yıldırım İzmir’de temaslarını sürdürüyor.

Haftanın ilk günü FOX TV yayınının ardından Polis Haftası nedeniyle İzmir Emniyeti’ni ziyaret eden ve Aydın’da İstasyon Meydanı’ndaki miting sonrası tekrar İzmir’e dönen günü esnaf buluşmasıyla açtı.

Başbakan Yıldırım ardından Gaziemir’de ve Buca’da düzenlenen mini mitinglerde halka seslendi. Akşam saatlerinde İstanbul’da Erzincanlılar Buluşması’na katılan Başbakan bu sabah yeniden kente gelerek sahaya indi.

- BAŞBAKAN’DAN İZMİR’DE BİR GÜNDE İKİ MİTİNG: KILIÇDAROĞLU’NA SESLENDİ…

Başbakan Yıldırım, AK Parti İl Başkanlığı’nca düzenlenen sivil toplum buluşmasına katıldı.


İZMİR ANADOLU’NUN ÖZETİDİR
Yıldırım burada yaptığı konuşmada, “Sizler toplumun kalbisiniz, vicdanısınız. Aidiyet duygumuzu diri tutmak için çalışıyorsunuz. İzmir Türkiye’nin batısında Avrupa’ya açılan kapıdır ama İzmir aynı zamanda Anadolu’nun özetidir. Bu salonda mübarek vatan toprağının her köşesinden kardeşlerimiz var. Bizi buralara getiren nedir? Daha iyi bir gelecek. Çocuklarımız ve gençlerimiz için daha güzel bir dünya. Bizim asıl mücadele etmemiz gereken konu da budur” dedi.

AİDİYET, VATANSEVERLİK BİZE MAHSUS BİR ŞEY
Başbakan, “Bir insan doğduğu, büyüdüğü havasını teneffüs ettiği yeri bırakıp gelir mi? Gelmez. Ama şartlar insanı mecbur tüyüyor” diyen Yıldırım, “Hepimiz farklı yerlerde doğduk. Ben Erzincan’da doğdum. Ama şartlar bizi batıya doğru göçe, seyahate zorladı. Kimimiz Almanya kimimiz Avusturalya’ya kadar gittik. Dünyanın her yerinde kardeşlerimiz var. Ama nerede olursa olsun beyinlerinin yarısın Türkiye’dedir. Burada yaşamaya heyecanlarını diri tutmaya çalışıyorlar. Bu her millette yok. Aidiyet, milliyet, vatanseverlik bize mahsus bir şey. Çünkü biz Türk toplumu, Türkiye olarak tarihin hiçbir döneminde başka bir ülkenin esareti altına girmemişiz. O yüzden onurumuza, bayrağımıza, milletimize, ülkemize çok düşkünüz. Avrupa’da yaşananları hatırlayın. Bakın orada bakanımızı, milletvekillerimizi durdurdular. Kampanyamızı engelledir. Atlarıyla, itleriyle üzerlerine gittiler vatandaşımız inadına gitti sandıkları doldurdu. Cevabını sandıkta verdi. Onların hiçbir engeli gönüllerindeki bayrak ve vatan sevdasını yok edemedi, korkutamadı” açıklamasını yaptı.

İZMİR MİLLETVEKİLİ OLDUKTAN SONRA TESPİTİM…
Yıldırım, “İzmir’in bir özelliği var. İzmir’e Mardin’den, Konya’dan, Sivas’tan, Erzurum’dan Türkiye’nin 81 vilayetinden gelen kardeşlerimiz var. Ama burada İzmir’in diğer batı illerinden farkını gördüm. İzmir milletvekili olduktan sonra tespitim şudur İzmir’deki Anadolu bir buçuk 2 sene içinde İzmirli oluyor. Kendini İzmir kimliğiyle özdeşleştiriyor. Bu çok önemli bir şey. İzmir aidiyeti gelişiyor. Memleketimizin farklı bir yer olması eyvallah ama İzmirlilik şuuru çok çabuk gelişiyor. Bazı iller böyle değil. Almanya İsveç’te böyle değil. Gidiyor ama ben Kulu’luyum diyor. Gittiği ilde memleketinin kimliğini korumaya çalışıyor. Bulunduğu şehrin kendini yok edeceğini zannediyor. İzmir’in bu farklı özelliği kendisine güç katıyor. Siz İzmir’in değerine değer katıyorsunuz” dedi.

EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ İNSAN GÜCÜMÜZ
Yıldırım, “Ötekileştirmeye ve bölmeye çalışanların karşısında uyanık olmalıyız. Biz bu sınavdan geçtik. 7 Haziran öncesinde geçtik ve ülkemizin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu yakından gördük. Başka Türkiye yok, başka vatanımız yok. Bu vatanda bu bayrak altında güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Bu topraklar üzerinde hesabı kitabı olanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Önemli bir coğrafyadayız. Bu coğrafya tarihin her döneminde dinamik olmuştur. Biz adeta kıtaları, medeniyetleri birbirine bağlıyoruz. Bu zor bir iştir. Petrolümüz, doğal gazımız yok ama öyle bir stratejik konumumuz ve insan potansiyelimiz var ki o doğal kaynaklarından daha değerli. Onlar gelir geçer, rezervler biter ne yapacağını bilemezsin. Ama nüfus yapımız, genç dinamik yapımız bizim en zengin kaynağımızdır. En büyük gücümüz insan gücümüzdür. İnsan olmayan yerde hiçbir şey olmaz” diye konuştu.

HER ŞEY İNSANLA BAŞLAR!
Yıldırım, “2008’den beri dünya bir kriz yaşıyor ve hala bu krizi atlatamadı dünya. Neden? Çünkü küresel sistem, kapitalist ekonomi bakış açısı insanı ihmal etti. İnsanı üretim aracı olarak gördü. İnsanı finansman aracı olarak gördü ve sonunda geldiğimiz nokta göz yaşı, daha fazla ekonomik sıkıntı dünyanın değişik bölgelerinde daha fazla problem. İşte bunu iyi görmemiz lazım. Biz o yüzden ne dedik? 15 yıl önce dedik ki insanı yücelt ki devlet yücelsin, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Bu bizim icadımız değil. 619 yıl 3 kıtada hüküm süren Osmanlı’nın kuruluş prensibidir. Her şey insanla başlar insanla biter. İnsanın olmadığı yerde hayat olmaz, ticaret olmaz, siyaset olmaz dernek de olmaz vakıf da olmaz” dedi.  

İZMİR NE YAPTIYSA HAKKARİ DE DİYARBAKIR DA AYNISINI YAPTI!
Yıldırım, “Güneydoğu’da bölgede, Doğu’da sorunlar yaşadık. Herkes dedi ki barışa çözüme bir fırsat verelim dedi. Verelim kardeşim verildi mi? Ama bu fırsatı terörü azdırmak için fırsata dönüştürenlerin bölgeyi ne hale dönüştürdüğün gördük. Yakıtlar yıktılar hendek kazdılar insanları acımasızca katlettiler yetmedi inanları yerinden yurdundan göç ettirmek zorunda kaldılar. 1 yıl içinde en az 5 sefer gittim. Gördüm konuştum. O gün HDP diye bir parti ben Türkiye partisiyim, bölgecilik, etnik milliyetçilik yapmayacağım birlik beraberliği savunacağım diye güzel bir çıkış yaptı ve insanlar ona inandı. Kürtler de Türkiye de herkes inandı destek verdi. Çünkü Türkiye’nin birliğinde bahsediyor yeni bir ses herkesi heyecanlandırdı. Ama ne oldu? 8 Haziran olunca bu partiyi yönetenlerin iradesi olmadığını gördük. Açıklamalarının hemen arkasından Kandil düzeltme yaptı. Ve nihayet bizim arkamızda Kandil var dediler. Kandil sizi tükürükle boğar dediler. Bu ülkenin onuruna, gururuna, kardeşliğine büyük zarar verdiler.  Esasında bu bölücü terör örgütünün Kürt vatandaşlarımız diye bir sorunu yok. Sorun Kürtlerin de Türklerin de sorunu da PKK’dır, bölücü terör örgütüdür. Bizim görevimiz aradan bu bölücüleri çıkarmak ve milleti buluşturmaktır. Bu kampanya dolayısıyla bütün illere gittim. Müthiş bir değişim var. İnsanların üzerinden tehdit kalkmış. Korku, sindirme kalkmış. Sokaklarda bölücü terör örgütüne elinde ay yıldızlı bayrak lanet okuyor. İşte gerçek Türkiye bu. Bu bölge 15 Temmuz’da İzmir nasıl sokağa döküldü, meydanları bayraklarıyla nasıl doldurduysa Hakkari de Diyarbakır da aynısını yaptı. 15 Temmuz’da İzmir çok büyük sağduyu gösterdi. Hem o gece hem de sonrasında 27 gün boyunca meydanları boş bırakmaması bir İzmir milletvekili olarak beni çok mutlu etti ve gurur duydum. İzmir’le ve sizlerle iftihar ettim” açıklamasını yaptı.

‘BEN SABAH SANA YAZILI İZNİ GÖSTERİRİM’ DEDİM
“Tabi ki sorunlarımız var. Sorunları olmayan ölülerle delilerdir derler” diyen Yıldırım, “Sorunlarımızı torunlarımıza bırakmayacağız. Sorunların üzerine gideceğiz, üstlerini örtmeyeceğiz. Bu ülkeyi devredeceğimiz gelecek kuşaklarımıza borçlu olmamamız lazım. Onlara daha güzel bir Türkiye bırakmak gibi bir görevimiz var. Bu önemli hedefi ıskalayıp işe yaramayan boş tartışmalarla zamanı tüketmememiz lazım.  Bunun için daha fazla kenetleneceğiz. Daha fazla konuşacağız. Ayrılıklarımızı hoşgörüyle karşılaşacağız. Hepimizin aynı olması şart değil, olamaz. İnsan fıtratına aykırı. Gün bir olma gündür. Pazar günü halk oylaması yapacağız. Bu halk oylaması bir seçim değil. Partiler seçime girmiyor, adaylar yok, partilere oy vermeyeceğiz, kimseyi de seçmeyeceğiz. Neye karar vereceğiz? Çok açık… Türkiye bir yol ayrımında. Türkiye 15 Temmuz’da çok büyük bir darbeyle karşı karşıya geldi. O gece sabaha kadar bunun her saniyesinin dolu dolu yaşamış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. O gece Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gördüm. İnsanların üzerine bombalar yağdıran gözünü kırpmadan özel harekat binasını, meclisi bombalayan, köprüde her yerde insanları rastgele tarayan bu gözü dönmüş asker kılığına girmiş alçaklar ne yapmaya çalışıyorlardı? Yapmaya çalıştıkları şey demokrasiye son vermek, meclisi dağıtmak ve ülkeyi tekrar 30 yıl geriye götürmek. Ne uğruna? Kafalarını kiraya verdikleri, Pensilvanya’da oturan adam FETÖ uğruna. Kime hizmet ettiği bilinmeyen bir adam. Bilinen ya da bilinmeyen…  O gece insanların üzerine bomba yağdırıyor diyorum. Uçak kaldırın bunları buradan uzaklaştırın. Efendim yazılı izin gerekiyor. Ben sana sabah yazılı izin gösteririm dedim. Şimdi yazılı izin orada, bol bol hatırasını yazsın. Bu da bize bir şey gösteriyor. Bu sistemin arızası var. Ben torunuma cevap veremdim. Dede bunlar bizim askerimiz değil mi? Niye bizim insanlarımıza bomba atıyorlar? 11 yaşındaki çocuk diyor. Cevap veremedim ama bunun cevabı Pazar günü verilecek. Milletin gücünden başka hiçbir güç yok. Bunun kararını vereceksiniz. Verilecek karar irade kimdedir bunun kararıdır. İrade millette mi olacak yoksa millet iradesini çalanların elinde mi olacak? Bunun kararını hep birlikte Pazar günü vereceğiz” dedi. 

KAFAN CİN FİKİRLİLİKTEYSE SORACAK SORUN ÇOK!
Anayasa değişikliğine gelen eleştiriler için konuşan Yıldırım, “Çok şey söylendi. Bunları tekrar edecek değilim. Getirilen değişikliği basit anlatacağım. Yeni sistemle ve bu değişiklikle birlikte Türkiye’nin her köşesinden oy almayan bir kimse iktidar olmayacak. 780 bin kilometre kare vatan toprağı 80 milyon kardeş diyoruz ya bunun gereği bu sistemle geliyor. Yüzde 50 artı 1 oy almak için sadece Akdeniz, Doğu, Marmara değil Türkiye’nin her köşesinden oy alman lazım. Yoksa dolduramıyorsun iktidar olamıyorsun. İktidar kuşatıcı oluyor ve bütün renkleri içinde barındırıyor. Bunun neresi kötü? Yüzde 30’larla çeşitli pazarlıklar kirli oyunlarla iktidar olmak mı iyi yoksa yüzde 50 artı 1’le doğrudan Türkiye’nin partisi olmak mı iyi? Bunun kararını vereceğiz. İkincisi; bugüne kadarki sistemde iktidarı vatandaş belirlemiyor. Vatandaş sadece oy veriyor. Oy verim bundan sonrası oy verdiklerimin işi. Ama Ankara’ya gidiyor işler değişiyor. Sizin dediğiniz değil bambaşka bir tablo çıkıyor. Vekalet aslın dediğini yapmıyor. Ne yapacaksınız? Tedbiriniz var mı? Yok. İşte burada ben sandıkta 5 sene memleketi kim yönetecek kararımı vereceğim, güvenoyunu da vereceğim. Sistem garantili hükümet sistemidir. Unutmayın. Kim görev veriyor? 80 milyon daha doğrusu oy veren vatandaşımız görev veriyor. Görevi verdik 5 sene içinde yanlış yaparsa ne olacak? Kafan cin fikirlilikteyse soracak sorun çok. Düzgün düşünmüyorsan olumsuzluk gani. Onun da cevabı var. Vatandaş yüzde 50 oy vermiş göndermiş. Bu gönderdiğin insan vatandaşa rağmen hata yapabilir mi? Gözünü kararttı yaptı. Aldandık, inandık gitti bildiğini yaptı. Onun da çaresi var. Hemen denetim ve soruşturma devreye giriyor. Sistemde bunların hepsi var. Seçtik 5 sene yedi içti memlekete bir hayrı olmadı. Ne olacak 5 sene sonra değiştiririz buna bırakmıyoruz 5 sene değil 1 günün 5 saatin önemi var. Türkiye’nin aradaki farkı kapatması lazım” diye konuştu.

KORE ÖRNEĞİ VERDİ
Yıldırım sistem değişikliğinin getirdiği yararları anlatmak için Güney Kore örneği verdi. Yıldırım, “Biz 70’li yıllarda Kore’yle aynıydık. Şu an da Kore’de kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolara geldi. Bizi üçe katladı. Sistemi 87’de değiştirdiler. 87’den beri Kore’de 6 hükümet kuruldu. Bizde kaç tane kuruldu? Bir hesap edin bakalım. Bir anda sayamıyorsunuz bile. Sadece 1990- 2001 arası 8-10 tane hükümet var. Çok hükümet değişmesi demek iş yapılmaması demek. Projenin kalması, istikrarın olmaması demek. Her bir buçuk yılda bir seçim olursa hele bir bekleyelim dersek yıllar geçiyor yerimizde sayıyoruz. Yazık değil mi bu insanlara? Yaptığımız budur. Bu yapılan düzenleme tüm partiler için geçerli. AK Parti’ye yarar diye yazmıyoruz. Eminim ki çalışan milletin gönlüne giren herkes için iktidar yolu açılıyor.  Ama ben bölge partisi olacağım, filanca etnik gurubu, dini gurubun iktidarı için çalışıyorum diyenin iktidar yolu kapanıyor. Bölücülüğün yolu kapatıp birliğin yolu açılıyor. Bunun memleket için ne zararı var?  Hayır tarafında yer alanları bunları anlatmıyor. Anlatamazlar. Çünkü ikna edecekleri bir şey yok. O yüzden ne yapıyorlar? Korku, tehdit ve umutsuzluk…  Bunun dışında bir şey yok. Gerçek olmayan birtakım laflar” dedi.

SEÇİMLE GELENE DEĞENLERİN NEFESİNİ KESİYORUZ!
Yeni sistemle ilgili konuşan Yıldırım Cumhurbaşkanı yetkileri hakkında, “Sayın Kılıçdaroğlu bir gün muhtarlarla buluşuyor tek adam her şeyi eline alıyor 17’si sabahı muhtarlıkları kapattım diyecek iki dudağı arasında. Allah Allah nereden çıktı bu? Anayasa değişikliğini bütün aşamalarında bunlar konuşuldu. Mecliste bunların hepsi cevaplandı. MHP’yle birlikte çalıştık ama bunların adamları kürsü işgaliyle tekme tokatla meşgul oldular. Hiç dinlemek istemdiler, doğruları öğrenmek gayretinde olmadılar. Şimdi gidiyorlar milleti korkutmaya çalışıyorlar.  Gelen değişiklik diyor ki bir konu özelikle kanunla düzenlenişse bu konuda cumhurbaşkanının yapacağı hiçbir şey yok. Cumhurbaşkanı temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir kararname çıkaramaz. Siyasi haklarla ilgili cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. Cumhurbaşkanı kararnamesiyle aynı konuda kanun birbiriyle çelişirse geçerli olan kanundur.  Diyelim her şeyi göze aldı kararname çıkardı hemen anayasa mahkemesine götürüp iptal ettiriyorsun. Bu kadar kontrol mekanizması var. Cumhurbaşkanı bakanların sayısını belirler, bakanlıkların adını belirler, yardımcıları, müsteşarları, genel müdürleri atar.  Muhtarı atayamaz. Seçimle gelen hiç kimseye cumhurbaşkanı değip dolaşamaz. Seçimle gelenin patronu sizsiniz. Seçimle gelene değip dolaşanların nefesini kesiyoruz. Darbecilerin vesayetçilerin nefesini kesiyoruz” açıklamasını yaptı.

EVREN O MADDEYE GELİNCE ‘YAZ KARDEŞİM YAZ’ DEMİŞ
82 anayasası öyle kurgulanmış ki, güya parlamenter sistem. Cumhurbaşkanı yetkilerine bakıyorsunuz başkanlık sisteminin bütün yetkileri var. Niye? Çünkü Evren kendisi cumhurbaşkanı olacak ya o maddeye gelince yaz kardeşim, her şeyi yaz demiş. Bir yandan başbakana yetki vermişsin bir yandan kendin almışsın. Sonra birbirilerine çöküyorlar. Ecevit Sezer… Ecevit Sezer’i mahkeme köşelerinde az mı aradı? Buldu en iyi adam dedi. Kitabı fırlattı Ecevit’in kafasına. Ecevit’in kafasına değmedi ama milletin kafasına balyoz gibi indi. Sistem babayı oğula düşüren sistem. Çalışma üzerine sistem değil birbirini kontrol üzerine çekişme üzerine kurulmuş. 28 Şubat’ı hatırlayın. Tankları yürütüp demokrasiye balans ayarı verdik diyenleri hatırlayın. Millet de onlara balans ayarını verdi ama. Bu sistem geçince iş bitti demiyoruz. Sahibine, size getirdik.

EVET’ ÇIKARSA ÇAĞIRACAĞIZ YANAKLARINDAN ÖPECEĞİZ!
CHP’li milletvekillerinin söylemlerini hatırlatan Yıldırım, “Hayır çıkarsa düşmanı İzmir’den denize dökmüş gibi sevineceğiz gibi laflar bize yakışmaz. Bunu söylediler. Daha da ileri gittiler. Evet çıkarsa denize dökeceğiz dediler. Evet çıkarsa biz onları çağıracağız yanaklarından öpeceğiz. Bize nefret yakışmaz. Bu kampanya sürecinde İzmir’in adını iyi kullanmadılar. Bir İzmir milletvekilinin yaptığı küfürleri gördünüz. Rahatsız oldum. İzmir demokrasi şehri, hoşgörü şehir. İzmir’e bu yapılmaz. İzmir bunu kabul etmez. 82 model anayasa artık bu bölünmüş yollarda iş görmüyor. Artık 2017 model bir anayasa yapacağız. İş görmüyor şanzıman dağılmış, vites kolu elinde. Bu anayasa otomatik vitesli. Vites kolunun elde kalması diye bir şey yok” diye konuştu.

ALLAH GÖNLÜNE GÖRE VERSİN!
Konuşması sırasında salondan bir vatandaşın ‘Yüzde 65’ diye bağırmasının ardından konuşan Başbakan Yıldırım, “Allah gönlüne göre versin” dedi.

 
Genç fikirler Bornova’da hayat buluyor
 
ABD ve Rusya'dan uçuşa yasak bölge zirvesi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan: Bizim rejimle bir sorunumuz yok
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim rejimle bir sorunumuz yok. Türkiye'de rejim ...
Ve 'yurt dışı oyları' Türkiye'ye geldi
Türk Hava Yolları (THY) uçağının Esenboğa Havalimanı'na getirdiği 190 ...
CHP'li Biçer'den 'Eve bekliyorum' diyen Ağaoğlu'na zehir zemberek sözler!
CHP'li Biçer, "Şimdi bu süreçte 16 Nisan'a kadar Ali Ağaoğlu gibi haddini ...
 
Gökçek paylaştı: Aradaki farkın en yüksek olduğu anket!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 10 bin 600 kişinin katıldığı ...
Başbakan'a İzmir'de asker arkadaşı sürprizi
​Bu arada Binali Yıldırım, ziyaret ettiği işyerlerinden birinde ...
Başbakan’dan İzmir’de bir günde iki miting: Kılıçdaroğlu’na seslendi…
Başbakan Yıldırım Gaziemir ve Buca’da düzenlenen mini mitinglerde önemli ...
 
Erdoğan: Bir referandum da onun için yaparız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, '16 Nisan'da 'evet'le sandıklar patladığı takdirde ...
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Yenikapı' yanıtı
Bursa'da konuşan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğiyle ilgili "yalan söylediği" ...
Başbakan Gaziemir’den Kılıçdaroğlu’na seslendi: Ne söylediğinin farkında mısın?
Gaziemir’de bir mini miting yapan Başbakan Yıldırım, “Darbe anayasasının ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva