ALİ ERTEN DEN
SAYIN BELEDİYE BAŞKANIMIZA AÇIK MEKTUP:
Eski Kayseri Stadı satıldı , Kayseri Forum AVM inşa edildi.
Ali Sami Yen Stadı satıldı, rezidanslar ve AVM inşa ediliyor.
Eski Afyon Stadı satıldı, apartmanlar inşa ediliyor.
Trabzon Avni Aker , Eskişehir, Rize, Samsun, Mersin, Bursa, Antalya ve daha niceleri.
Yerinde , Fenerbahçe başardı.
Beşiktaş başarmak üzere,
Bir de (Prangalarından kurtulabilirse) Karşıyaka’mız.
Üstelik diğerleri kendi paraları ile, biz devlet bütçesinden.
Üstelik sadece bizde gelir elde edelim diye ek sosyal tesisler yapılıyor.
“Neden bizim stat yerinde yapılıyor, da diğerleri şehir dışında.” diye soruyor Belediye Başkanımız.
Sayın Belediye Başkanımız , ne acıdır ki satılan statları örnek uygulama olarak gösterirken Karşıyakalılara bu soruyu soruyor.
Oysa normal şartlarda bir yerel yönetimin, şehrin değerlerine , tarihine yerinde sahip çıkan korumacı anlayışı alkışlaması , desteklemesi gerekmez mi?
Çok sevgili Karşıyakalıların izniyle ben söyleyeyim Sayın Başkan.
Çünkü o satılan statlar şehrin içinde kaldılar, arazileri çok değerlendi, tıpkı bizim yalı arazimiz gibi.
Türkiye’nin her tarafında onlarca stat yapan ve bunlar için kaynak arayan devlet , aradığını şehir merkezinde kalan eski stat arazilerinde buldu.
Bunları satıp parasıyla şehir dışına yeni statlar yaptılar. Yani bu bir finansman modeli olarak uygulandı, başarılı oldu.
Yoksa sizin zannettiğiniz gibi statları şehir dışına yapmak sportif veya şehircilik açısından doğrudur diye değil.
Bunu bilmiyor olabilirsiniz ama ; bu stat yerinde yapılsın , tarihimizin yaşandığı yerde müzemizi yapalım, değerlerimiz korunsun, ruhumuz yaşasın, sosyal tesislerden para kazanalım, ekonomik özgürlüğümüzü elde edelim , bize emanet o kutsal toprak parçası sonsuza kadar KSK’ mize hizmet etsin diye 20 yıla yakındır mücadele ediliyor, emek veriliyor.
Bu uzun mücadelenin 6 aydan öncesini bilmiyorsunuz.
Sorunlarımızı ve sebeplerini bilmiyorsunuz.
KSK mizin ekonomik kurtuluşu için, bu borçları nasıl ödeyeceğimize ilişkin hiçbir somut öneri getirmiyorsunuz.
Elinizde hiçbir bilimsel ve gerçekçi alternatif öneri olmadan , ihalesi yapılmış , kapımıza kadar gelmiş kurtuluş fırsatına karşı çıkıyorsunuz.
Bir gün ayrı, bir diğer gün ayrı bir şey söylüyorsunuz.
Sahi, siz ne istiyorsunuz.