CHP’de “Çarşı karışık” ya…

Her kafadan bi’ses çıkıyor ya…

Aziz Kocaoğlu:

“24 Haziran CHP’de acil bir değişimi zorunlu hale getirmiştir” dedi ya…

Başta Bornova İlçe olmak üzere…

Seçimli Kurultay için imza kampanyası başlatıldı ya…

CHP’nin sözcüsü Kılıçdaroğlu için:

“Sayın Genel Başkan’ın, genel başkanlıktan başka her hangi bir ihsana ihtiyacı yok” dedi ya…

Muharrem İnce de…

“CHP’de bir değişim rüzgarı esiyor… Değişim rüzgarı eserken, duvar kurmak yerine değirmen kurmak daha mantıklı olur” dedi ya…

İşler iyice karıştı derken…

Perşembe akşamı…

Ayaklarımı uzatmış, CNN’de “Gece Görüşü”nü izliyorum…

Söz İzmir’den açıldı, Aziz Kocaoğlu’nun 37 kelimelik mesajına gazeteci Gürkan Hacır’dan sürpriz bir yorum geldi:

“İzmir dediniz ama, İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun bir açıklaması oldu... Ardından, İzmir İl Başkanlığı tam tersi bir açıklama yaptı…”

Hande Fırat pası aldı, ceza sahasına daldı:

“Bu arada CHP kulislerinde şu konuşuluyor… Aziz Bey aday gösterilmeyeceğini biliyor artık genel merkez tarafından… Dolayısıyla kaygısı yok…”

Gürkan Hacır, topu 90’a çakıyor:

“Gemileri yaktı yani, kaygısı yok… Oraya talip olan, ha’di talip olan demeyelim adı geçen bir başka genel başkan yardımcısının adı konuşuluyor… Bu nedenle o olabilir…”

Hande Fırat, dümdüz soruyor:

“Kim?”

Gürkan Hacır, temkinli ama ismi saklamıyor:

“Tuncay Özkan’ın adı konuşuluyor… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için…”

Gazeteci Abdülkadir Selvi, noktayı koyarken tecrübesini konuşturuyor:

“Bu arada Aziz Kocaoğlu’nun, İzmir ve Ege siyasetindeki ağırlığını da gözardı etmeyelim…”

***

Buraya kadar ne anlıyoruz?

Eh, planlı bi’hazırlık var İzmir için…

O zaman mevcut projelere bizim de bi’katkımız olsun artık…

***

Madem İstanbul’daki meslektaşlarımız…

Aziz Bey’in “yolcu olduğuna” kesin gözüyle bakıyor…

Biz, İzmirliler’in de iki kelam etme hakkı var…

***

Efendim… (Aziz Bey gibi söze başlayayım…)

Madem…

Kimilerine göre…

Aziz Bey, “37 kelimelik” değişim isteği ile gemileri yaktı…

Madem yolcu, bize mendil sallıyor…

İstanbul Medyası’nın aklına gelen ilk isim…

Tuncay Özkan mı olmalıydı?

İskeleden bir arkadaşı…

Şakacıktan da olsa “denize itmek” mesele değil ama…

Bak bakalım, “yüzme” biliyor mu?

Demek ki…

Hem CHP hem de AK Parti…

15 yıllık “Aziz İktidarı”ndan sonra…

O koltuğu dolduracak “şık” ve “becerikli” isimlere ihtiyaç duyacak…

O zaman…

İstanbul’lu gazeteciler bu kadim kente “isim biçme” becerisini(!) ve dahi hakkını kendilerinde buluyorsa…

Bizim de bi’formülümüz olsun gari…

***

Derim ki…

AK Parti adayını uzakta aramasın…

Pırıl pırıl bir isim: Mahmut Özgener…

Çok genç ve çok başarılı...

Henüz 55 yaşında…

Delikanlılığından beri “tuttuğunu koparan” bir özelliği var…

Dedesi merhum Osman Kibar…

Bu kente dokuz yıl belediye başkanlığı yaptı…

“Asfalt Osman” namıyla İzmirli’nin gönlünde taht kurdu…

Babası merhum Esin Özgener…

Büyük bir işadamıydı…

Mahmut Özgener dört kez Altay’a başkan oldu…

Futbol Federasyonu Başkanlığı’nda yıldızlaştı…

Expo’da çok önemli görev üstlendi…

Siyasete hiç bulaşmadı…

Asırlık İzmir Ticaret Odası’nın…

Çeyrek asırlık başkanı Ekrem Demirtaş’ı…

50 günlük “ince ince” bir çalışmayla yendi…

Her ne kadar Sonsöz TV’deki canlı yayında…

“Görev yaptığım hiçbir makamı, görev sürem dolmadan bırakmadım… Başka bir görev için de bırakmadım… Bu benim temel prensibim… Çünkü insanlar beni seçerken benim samimiyetime inandıkları için, benim projelerimi beğendikleri için bana oy verip o makama seçtiler… Ben İZTO’daki hedeflerimi bir yılda tamamlayamam… Dolayısıyla ben hedeflerimi tamamlamadan hiçbir yere gitmem…”

Bunları demiş olsa da…

Ve biz O’na tüm kalbimizle inansak da…

Politika bu…

Her şey olabilir…

***

Gelelim CHP’ye…

Mevcut 22 belediye başkanı bana darılmasın…

Madem…

İlahlar, “Aziz Bey yolcu…” diyor…

Ki…

Bence hiç bi’şi bitmedi…

Yarın sabah n’olacağı belli olmaz!

Derim ki…

EBSO’nun “bileği bükülmez” başkanı…

Ender Yorgancılar…

CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olsun…

Çok yetenekli, iş bitirici, Avrupa’nın tanıdığı bir isim…

Henüz 61 yaşında…

EBSO tarihinde son iki seçimde karşısına…

Aday bile çıkamadı…

Şimdi sorsanız…

Kaşlarını kaldırıp, “Hayır…” işareti verse de…

İkna edilebilir…

***

Madem öyle, işte böyle…

İki “pırıl pırıl” isim de benden…

Amma velakin…

Siyaset’te 24 saatin ne kadar “uzuuuun” olduğunu…

Bu işe soyunanlar iyi bilir…

TV programlarında…

“72 kelimelik” kalbinin sesini…

Dile getirdi diye…

15 yıldır İzmir’e “Reis”lik yapan Aziz Kocaoğlu’nu…

CHP Lideri bi’kalemde harcar mı?

Kaldı ki…

Kılıçdaroğlu bile…

Şu sırada kendisi için “Git artık…” diyenleri…

Rahmetli İsmet Paşa gibi duymamazlıktan geliyor…

Ayrıca…

O Aziz Bey’in…

Bugün fotoğrafını koyun sandığın önüne…

Bu kadim şehirden en az yüzde 45 oy alır!

Ha, “Yeter, ben artık torunlarımı seveceğim” diyorsa…

O başka…

***

Bitiriyoruz…

Ama geçmişe dönük bilgilerimizi tazeleyelim…

İzmir’in yerel yönetiminde “sol hakimiyeti” kendisini…

En ciddi, 1999 seçimlerinde gösterdi… DSP adayı merhum Ahmet Piriştina %40 ile sildi, süpürdü…

Kent büyüyordu… 2004 seçimlerinde Piriştina’nın rakibi AK Partili Taha Aksoy’du… CHP %47.1, AK Parti %32.5 aldı… Ömrü yetmedi Piriştina’nın; yerine meclis kararı ile Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu koltuğa oturdu…

2009 seçimleri gelip çattığında, Baykal’ın tercihi yine Aziz Kocaoğlu oldu… CHP %55.2 ile işi bitirdi; Bayındır dışında tüm ilçeleri aldı… AK Parti, yine Taha Aksoy’u gösterdi, %32.5’ta kaldı…

2014’te AK Parti, İzmir’i almakta kararlıydı… O dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı aday yaptı… Kocaoğlu, 49.6 ile 1 milyon 307 bin oy topladı… Binali Yıldırım %36’da kaldı… AK Parti’nin İzmir oyu ilk kez 1 milyon sınırına dayandı… CHP’nin ilçe sayısı 22’ye düştü…

***

Şimdi…

Sürpriz bir “erkene alma” hadisesi olmazsa…

Yerel seçime dokuz ay var…

Bakın yukardaki tabloya…

AK Parti İzmir’i alırsa, kiminle alır?

CHP İzmir’i alırsa, kiminle alır?

Bi’daha hesap yapmanın tam zamanıdır…

Sonsöz: “Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, pişmanlıktan kurtulursun… / Çin Atasözü…)