Bu köşede…

Ne demiştik dört gün (5 Nisan Cuma) önce?

“İYİ Parti nasıl bu hale geldi?

Bundan sonra ne olur?”

Haklıydık bu soruyu sormakta!

Çünkü…

Çok değil; geride bıraktığımız (28 Mayıs 2023) Genel Seçimde…

İYİ Parti “üçüncü” partiydi…

Yerel Seçim gelip, çattığında…

Aradan ne kadar geçti?

Dolu dolu 10 ay…

Peki; 31 Mart 2024’te sandıklardan çıkan sonuçta…

“İYİ Parti, hangi basamakta çakıldı kaldı?”

CHP… AK Parti… Yeniden Refah Partisi… DEM ve MHP’nin…

Hemen arkasında…

Yani…

300 gün içinde…

“Hey, n’oluyor?” demeye kalmadan…

İYİ Parti “altıncı” sıraya adeta “asansörle” iniverdi!

***

İYİ Parti’nin “ruhu sıkılmıştı” ya da…

Süvarisi…

Yaptığı işten bıkmıştı…

İsteksizliğini iyice belli ediyordu…

Zaman yitirmeden…

İzmir siyasetinin çınarlarından…

Bülent Baratalı büyüğüme soruverdim bi’solukta:

“Bundan sonra İYİ Parti’nin hali ne olur?”

Ömrünün 50 yılını politikaya vermiş…

Baratalı’nın yorumu…

(Şu engin deneyime bakar mısınız?)

Aynen şöyle olmuştu:

“Sayın Akşener, ne hikmetse, iktidara muhalif değil iktidara yandaş gibi görüntü verdi… Daha önce ittifak yaptığı herkes bi’anda (tu-kaka) oldu… CHP’den ve MHP’den gelenler dayanamadı; ayrıldı… Yaptığı yanlışlar merkez sağdaki demokrat yapılanmayı yok etti… Merkez sağın kraliçesi olacaktı; ayağı kaydı… Artık istese de toparlanamaz…”

***

Dayanamayıp, sordum:

“Sizce Meral Akşener ne yapacak?”

Bülent Baratalı’nın cevabı…

Sanki, bugünün fotoğrafı:

“Meral Akşener partinin başında kalamaz; çünkü merkez sağ için topladığı oyları kaybetti ve siyasi partiler yelpazesinde tabanı kalmadı… Dilerim İYİ Parti tarihe gömülmez!”

Nitekim…

Bülent Baratalı’nın dediği çıktı…

Yukarıdaki sözleri bu köşede yayınlandıktan…

Dört gün sonra…

Meral Akşener daha fazla koltuğunda oturamadı…

Havlu attı!

Ardından o sihirli üç kelimeyi söyleyiverdi:

“Hadi bana eyvallah!” 

***

“Bundan sonra n’olur?” demeye kalmadı…

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve…

İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu…

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı Koray Aydın… 

27 Nisan’da yapılacak olağanüstü Kurultay’da…

Genel başkan adayı olacağını duyurdu…

Arkasından…

İYİ Parti’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan…

Ancak seçim mağlubiyeti yaşayan…

İzmir Milletvekili Ümit Özlale de, partisinden istifa etti…

***

Dün…

Bi’kez daha İYİ Parti’nin bugünlerini…

Geçtiğimiz hafta…

‘‘Alın yazısı” gibi masanın üstüne koyan…

Yılların İzmirli siyasetçisi Bülent Baratalı…

İYİ Parti’nin “yaradılış” sürecine…

20 milletvekilini vererek…

Kapı açan CHP’nin…

Bir nevi “kurucu kimliği” olduğunu hatırlattı ve…

Yarınlara bi’kez daha ışık tuttu:

“İYİ Parti’ye giden CHP oyları ile Anavatan ve Doğruyol’un seküler oyları ile buraya kadarmış… İYİ Parti’nin tarihin karanlıklarına doğru gitmesini kimse istemez ama şu bir gerçek ki, İYİ Parti bu ülkenin siyaset coğrafyasına ne yazık ki tabansız geldi tabansız gidiyor…”

*** 

Bitiriyoruz…

Söz konusu İYİ Parti ise…

Bugünün siyaset dünyasında “en sıcak soru” şudur:

“Meral Akşener gibi siyasetçi, kendisini politikanın ıssız çöllerine neden bırakıverdi?”

Üç “antika” cevabı var bu sorunun:

* Birincisi; “dediğim dedik” egosu…

* İkincisi; “yaş kemale erdi”; yoruldu…

* Üçüncü; “Burama kadar geldi; ben mi kurtaracağım partiyi?” yakınmasıdır…

Mantık kulvarından geçer not alan cevap ise, “dediğim dedik” egosudur…

Türk Siyaseti adına…

Yazık oldu…

Neden?

Çünkü şimdiden…

Merkez Sağ’a oturacak yeni bir siyasi parti arayışı başladı bile…

Kaldı ki…

Bülent Baratalı’nın şu final tespiti çok dikkat çekicidir:

“İYİ Parti kurulurken muhalefet partisi görünümündeydi…

AK Parti’den, MHP’den hatta CHP ve Doğruyol tabanından kalma oylarlarla çatısı örüldü… Dayanabileceği sosyolojik tabanı yoktu; o partilere muhtaç oldu… Sonra tek başına hür ve müstakil olarak seçimlere girmeye kalkınca o oylar sahiplerine dönüverdi… Sonunda Akşener’in partisi tabansız kaldı; oradan-buradan gelenlerle kuruldu… Oturacak sağlam tabanı yoktu İYİ Parti’nin… Yani “tabansız” gelmişti, yine “tabansız” gidiyor…

Nokta…

Hamiş 1: İYİ Parti kurulduktan 17 gün sonra…

Ankara Çankaya’da genel merkez binasının açılışı yapılmıştı…

Meral Akşener o binaya “İyilerin Evi” adını vermişti…

Hamiş 2: İbrahim Tatlıses’in yıllar önce seslendirdiği bir şarkının nakaratı  şöyleydi: “O eski halimden eser yok şimdi… / Istırap içinde yorgunum şimdi… / Tutun kollarımdan düşerim şimdi… / Yalnızım dostlarım yalnızım şimdi…” Bu mısraları nereye çekerseniz çekin artık…

Sonsöz: Sevdiklerinizle siyaset yapmayın; siyaset dostlukları zedeler… Siyasetçiler yollarına devam eder; siz dostlarınızı kaybetmekle kalırsınız… / Aristoteles – Antik Yunanistan’da filozof ve bilge…