Mehmet KARABEL
Suriyeli kardeşim… Anla artık, anla bizi!
25 Nisan 2022 Pazartesi

Tam da şu sıralarda…

Yaklaşık dört gün sonra…

Onları misafir edişimizin 11 yılı doluyor…

Sessiz sedasız…

Gürültü, patırtı yapmadan…

Takvimler 29 Nisan 2011’i gösterirken…

Reyhanlı’daki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan giriş yaptılar…

Parmak hesabıyla…

Çoluk çocuk 252 kişiydiler…

Hurç’ları sırtında…

Kan ter içindeydiler…

Su verdik, çay verdik, yemek verdik…

Ne de olsa…

Türkiye’nin misafirperverliği dillere destandı…

Sonra?

Sonra o “sevdalı gelişler”in arkası hiç kesilmedi…

Hala geliyorlar…

***

11 yılda palazlandılar…

Onlar için harcadığımız parayı kuruşu kuruşuna bilen yok…

Kimileri 50 milyar dolardan söz ediliyor…

O zaman, vallahi yazık bize!

***

Sağlık hizmetine kuruş ödemiyorlar…

Bedava baldan tatlıdır, diyenler haklı…

11 yılda (yaklaşık 4000 gün)…

Kaç kez doktora görünmüşler (poliklinik hizmeti) biliyor musunuz?

Tam 97 milyon kez… (Rakamla, 97.000.000)

Eee, biz daha n’apalım Suriyeli kardeşime?

***

Tarih; 8 Ekim 2014…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çadırkent’ten Suriyeliler’e seslendi:

“Sizler mecburiyetten yurdunuzu terk ettiniz... Bizler de ensar (yardım eden) olduk… Kim ne derse desin bize asla yük değilsiniz!”

Tarih; 06 Ocak 2017…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da konuştu:

“Suriyeli mültecilerin bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız…”

Tarih; 03 Şubat 2018…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili milletvekillerine seslendi:

“Çadır kentleri artık kurmayacağız. Suriyeli vatandaşları da yeni kalıcı konutlara yerleştireceğiz… Artık evlerde yaşayacaklar…”

***

Bu arada…

Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu son bir yıldır ne diyordu?

(26 Ağustos 2021)

“Allah nasip eder sizlerin oylarıyla iktidar olursam, ben o gün Suriyelileri davulla zurnayla kendi ülkelerine göndereceğim…”

***

Ancaaaak, bu karşılıklı…

“Suriyeliler atışması n’olacak?” muhabbeti sürerken…

Önceki gün (19 Nisan Salı) aniden “manzara” değişti…

MHP Lideri Devlet Bahçeli…

11 yıldır süren “N’olcak bu Suriyeliler?” muhabbetine nokta koydu:

“Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır... Demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız; Suriyeli sığınmacılar, ülkelerinden ayrılış nedenleri ortadan kalkınca geri gönderilmelidir... Misafirliğin süresi sınırlıdır… Bayram’da ülkesine gidebilen Suriyeli’nin geri dönmesine gerek yoktur…”

Ne demişler; nokta atışı dediğin budur…

Ve aynı gün son söz Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi: (19 Nisan Salı)

“Türkiye tek başına bırakılmış olsa da Suriyeli kardeşimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşü için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz…”

Oysa…

Daha bir ay önce (15 Mart 2022) Sayın Cumhurbaşkanın Türkiye’ye mesajı şöyleydi:

“Muhalefet, seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor... Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz…”

***

Bu “Suriyeli” konusunun daha fazla su kaldıracak hali kalmadı!

Ne yaptıysak Suriyeliler için kalpten…

Artık…

“Helali hoş olsun…” deme zamanı gelmiştir…

İçişleri Bakın, gelişmeleri takip ederek…

Hükümet adına son noktayı koydu:

Şu anda bayram izni verilmiyor… Bayram için gidip dönmek isteyen Suriyeliler’e izin verilmeyecek…”

*** 

Suriyeli mülteci kardeş üstünden…

Memleketin siyaset arenasında…

Sanki “seçim hazırlığı” başlamış gibi bir görüntü var…

CHP Lideri’nin…

“Onları üzmeden davul-zurna” ile ülkelerine yollayacağız!” sözleri…

Hükümet İttifakı’na…

“Yaklaşan Seçim”i hatırlatıverdi…

Şapkayı önümüze koyup düşünelim…

Neden…

MHP Lideri Bahçeli’nin dışında kimseler…

“Bayram’da ülkelerine gidebilen Suriyeliler’in geri dönmelerine gerek yoktur…” demiyor / diyemiyor?

Neden Sayın Cumhurbaşkanı, “Gönüllü ve onurlu eve dönüş” tanımlamasını ilk kez kullandı?

Ve yine neden İçişleri Bakanı…

Suriyeli kardeşler için…

“Bayram için gidip dönmek isteyenlere izin verilmeyecek…” dedi?

O zaman şu soruya bi’cevap gerek:

“Bayram dönüşleri yanlışsa bugüne kadar (dolu dolu 10 yıl…) neden izin verildi?”

Bitiriyoruz…

Resmi rakam şu:

10 yıl içinde…

200 bin Suriyeli, artık benim gibi TC nüfusu kullanıyor…

Bi’farkala…

Benim gibi “gurur” ile taşımıyor…

Bunların 113 bini oy kullanabilecekmiş…

Türkiye’de 600 bin Suriyeli çocuk eğitim görüyor…

4 milyon Suriyeli’nin dörtte biri 10 yaşın altında…

N’apıyor bunlar?

Çöp topluyorlar, ayrıştırıp satıyorlar!

Sadece İzmir’de…

150 bine yakın Suriyeli mülteci yaşıyor…

İstanbul’daki Suriyeli sayısı yarım milyonun üstünde…

Yavrulama(!) kabiliyetleri çok yüksek…

11 yılda bu topraklarda dünyaya gelen…

Suriyeli bebek sayısı 400 bini geçti…

Ter döküp çalışmayı sevmiyorlar…

4 milyon arasında sadece 32 bin Suriyeli çalışma izni almış…

Alın size bi’resmi rakam daha…

Onbir yıldır kucak açtığımız…

Her 100 Suriyeli’den ikisi…

Kafadan suç işliyor!

Şimdi ben (kimilerine göre) bu garibi…

Kardeşim deyip, bağrıma basmaya devam mı edeyim?

Nokta…

Hamiş: Şahane bir atasözümüz vardır… Derler ki, “Bülbülü Altın Kafese Koymuşlar Ah Vatanım Demiş…” Yani, insanoğlu kaldığı yer her ne kadar güzel olursa olsun, kendisine ne kadar iyi bir ortam sunulmuş olursa olsun, yine de kendi vatanında, doğup büyüdüğü yerde yaşamak ister... Başka bir yerde yaşamaya başladığında kendi memleketine özlem duyar… Demek ki, bu atasözü günümüzde değerini kaybetmiş…

Sonsöz: “Herkesin dostu olan, kimsenin dostu değildir! / Hz. Mevlana…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Selçuklu 25 Nisan 2022 Pazartesi 11:16

Insanlık adına yapılan mülteciler sorunu gerçekten bu ülkenin asıl ve gerçek sorunudur,bu kadar fazla mülteci hangi ülkede vardır?Üstelik Türkiye dünya ekonomik sınıfında az gelişmiş ülke diye adlandırılıyor,Türkiye tam ekonomik sorunları doğru yola girdiğinde,gizli bir güç ve onun yerli işbirlikçileri sınır kapılarını sonuna kadar açarak ülkemiz mülteciler istilasına uğradığı gibi insani boyutta ekonomik,sosyal,sağlık yönünden yardımcı olunuyor ve Avrupa birliği söz verdiği ekonomik yönden yardımcı olacağı sözleri havada kaldı,şu anda Türkiye'nin gerçek sorunudur,bu konuda acil önlemler alınması gerekiyor yoksa sorunlar yumağı çığ gibi büyüyecektir...

Yorumu oyla      5      3  
Fikret ASLAN 25 Nisan 2022 Pazartesi 10:52

Ülkemize Suriyeli ve Afganların doldurulması bir yardım olayı değildir. Büyük Ortadoğu Projesinin bir parçasıdır ve BOP eşbaşkanı olmakla övünen kişi bu görevini yerine getirmektedir. Ülkemizin sonu karanlıktır ve bu karanlığa sebep olanları Allaha havale ediyorum.

Yorumu oyla      8      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Değersizliğin olağan halleri
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İzmirli o üniversite bulutların üstünde!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva