Gündoğdu’daki dev sahneye adımını attığında…

Güzel İzmir’in…

Yürekleri ısıtan pazar günü havası…

O’nu etkilemişti…

Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı “Güzel İzmir”in…

Şehremini olmaya talipti…

Heyecanlıydı ama…

Belli etmemeye çalışıyordu…

Karşısındaki kalabalığı selamlarken…

Alışılmışın dışında…

Kalbinden geçenler dökülüverdi dudaklarından:

“Kader gayrete aşıktır... Biz gayretle, samimiyetle çalışmak zorundayız… Bugün hep birlikte bir yol yürüyoruz... Bu yol, uzun bir yoldur... Bu yol, millete hizmet yoludur… Millete hizmetin sonu olmaz… Biz bu yola, sonunda yalnızca seçim zaferi olan bir yol olarak bakmıyoruz… Bu zafer bizim için bir son olamaz ancak ve ancak bir başlangıç olacaktır…”

***

Devam etti konuşmasına…

Ancak…

Konuşmanın başındaki üç kelimeden oluşan bir özlü söz…

İzmir’i yönetmeye talip genç siyasetçiyi…

Yakından takip edenleri de meraklandırmıştı…

Sahi…

Neden?

“Kader gayrete aşıktır!”

***

Aslında bu özlü söz…

13’üncü yüzyılın sonunda…

Anadolu’da yaşamış…

Türkmen derviş Yunus Emre’ye ait…

Derin anlamı ise söyle:

“İnsanoğlu, yapacağı işlerle kendi kaderini belirler... Önemli olan pes etmeden mücadeleyi sürdürmektir… Her koşulda mücadele şarttır...”

***

AK Parti’nin…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ…

Bu güzel şehir için diyor ki:

“Kader gayrete aşıktır; biz gayretle, samimiyetle çalışmak zorundayız!”

Böyle söylemesinin tek nedeni var…

O da şu:

“Hiçbir şey çalışmadan düşen yağmur gibi gökyüzünden düşmüyor!”

***

Madem…

“Kader gayrete aşıktır…”

“31 Mart Pazar” gecesi…

İzmir’in kaderi…

Nasıl bir “siyasi sonuç” ile…

Şafağı karşılayacak?

Hamza Dağ’ın, şu cümlesi…

Özellikle yarınları gören bir yorumu peşinden getiriyor:

“31 Mart’tan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir’in gerçek potansiyeli ortaya çıkacak ve bu kadim şehirde yeni bir hikaye başlayacak…”

***

Hamza Dağ’ın…

İzmir’in yarınlarıyla ilgili sözleri ise…

Yeminden farksız:

“Her türlü riske karşı dirençli bir İzmir’i inşa edeceğiz… Çizmemizi giydik 7 gün 24 saat 365 gün çalışacağız… Çünkü biliyoruz ki; İzmir’in buna ihtiyacı var… Başaracağız…

Çünkü biz İzmir’iz, başarabiliriz!”

***

Ancaaak…

İntegral Araştırma’nın Koordinatörü Gazeteci Ümit Yaldız…

Dün…

SonSöz TV’nin canlı yayınında…

İzmir’den bir “saha” değerlendirmesi yaptı:

“Cumhur İttifakı’nın adayı Hamza Dağ’ın rakibi, CHP adayı Cemil Tugay değil, ekonomidir… Dört İzmirli’den biri, sosyal destekle yaşamını sürdürüyor… Tencere, iktidarı deviremiyor ama muhalefet de, biz bu iktidardan daha iyi yönetiriz, biz sizin tencerenizi daha iyi kaynatırız, diyemiyor…”

Demek ki…

“Kader gayrete aşıktır” ama…

Bazen…

En “sağlam gayretler” bile zayıf kalabiliyor!

***

Hamza Dağ…

Geçtiğimiz hafta…

Medyascope’ta…

Ruşen Çakır’ın bir sorusuna…

“Kader gayerete aşıktır!” sözünü kanıtlarcasına…

Yarınları hatırlatırcasına…

Şöyle dedi:

“Bizim İzmir’de yapmamız gereken çok iş var ve beş yıl öteleme şansımız yok… Onun için ilk defa oy kullananların da, bize ilk defa oy verenlerin de, bu seçimde inşallah pişman olmaması için – dört evlâdımı da eşime emânet ettim zâten, onları da arada bir görerek– gece gündüz demeden çok çalışacağım…”

***

Bitiriyoruz…

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ…

Adaylık sürecinde…

Sistemli çalışıyor…

Has Egeli ve İzmirli olmanın faydasını görüyor…

Sandığa gitmeye 20 gün kala…

İntegral Araştırma’nın Koordinatörü…

Meslektaşım Ümit Yaldız’a son durumu sordum…

Hamza Dağ ile Dr. Cemil Tugay arasında…

Yüzde 5’lik bir fark var…

Bu arada…

Kararsızların oranı da “Yüzde 9.5 / 10” civarında…

Ayrıca…

Yüzde 6’lık “protest seçmeni” de unutmayalım…

Tabloyu “kuşbakışı” incelerseniz…

Her iki cephe için de…

“Kader gayrete aşık!” özlü sözünün…

An itibarıyla…

Ne denli kıymetli olduğu kendiliğinden ortayla çıkıyor!

Bakalım, n’olacak?

Sandık başına gitmeye…

Neredeyse…

(Bugün dahil…)

“450 saat…” filan kaldı!

Heyecan dorukta…

Nokta…

Hamiş: “Bazen öyle şeyler yaşarsın ki gerçekliğine inanamazsın... Bizzat gözünle görür veya bizzat yaşarsın... (Yok yok, bu kadar da olmaz!) dersin ama yine olur… Kader bu, vurdukça vurur… / Ethem Emin Nemutlu – Kader Gayrete Aşıktır kitabının yazarı…”

Sonsöz: “Hiç şaşmayan bir saat gibi işler durur kader… / Yahya Kemal Beyatlı – Şair, yazar, siyasetçi ve diplomat…”