Bu satırları okumaya başladığınızda…

CHP İzmir Kongresi’ne saatler kalmış olacak…

Yedi aday çıkmıştı er meydanına…

İkisi gitti, beşi kaldı…

Yeniden yedi’ye de yükselebilir…

Ancak, yarışta iki isim “ağır top” gibi öne çıkıyor…

Biri, Koca Başkan Kocaoğlu’nun “birleştirici” tanımıyla…

Öne sürdüğü Büyükşehir CHP Grubu eski Sözcüsü Deniz Yücel…

Diğeri CHP İlçe Başkanı Utku Gümrükçü…

Belli ki, maç bu iki isim arasında geçecek…

Tabii, son dakikada “şaşırtan” bi’değişiklik olmazsa…

***

Bu Pazar’ı “bakkal terazisi”nde tartarken…

Azıcık geriye gitmekte yarar var…

Tarih; 20 Aralık 2015, günlerden Pazar…

Sportif bir ifade ile…

O gün de, bugünlerde olduğu gibi…

“Çarşı karışık…”

Nevzat Kavalar hazır aday…

Alaattin Yüksel, son dakikada aday…

Kocaoğlu, her ikisinin de kadim dostu…

Son 48 saat içinde neler olduysa oluyor…

Kocaoğlu, salona Alaattin Yüksel ile giriyor…

Böylece tavrını hangi adaydan yana koyduğunu resmen beyan ediyor…

Kavalar için de, “İşte örgüt işte başkan” sloganları atılıyor…

Kongrenin ateşi çok yüksek…

Özellikle bazı milletvekilleri söz alıp, eteklerindeki taşı döküyor…

Hedeflerinde hep Kocaoğlu var…

Koca Başkan da, onlara veryansın ediyor…

Neredeyse kavga çıkacak, hava elektrikli…

Sonuç; Kocaoğlu’nun desteklediği Alaattin Yüksel…

Kongreyi 12 oy farkla kazanıyor...

***

Peki, sonra n’oluyor?

İşte burası önemli…

24 saat sonra Aziz Kocaoğlu, EGE TV’de karşımdaydı…

Resmen bombayı patlattı…

Kongreye 48 saat kala “taraf” olduğunu, kendisine “kumpas” düzenlendiğini söyledi…

Canlı yayındaki sözleri bugün bile aklımda…

Özellikle “Altıok’a gönül verenler” hatırlayacaktır:

“Bir şeyi dizayn etme gibi düşüncem yok... Cuma akşamı ben de taraf oldum… Bir kumpasla karşı karşıya kaldım… Bunu da yapanların sayısı fazla değil. 3-5 kişi... Hedefim tarafsız kalmaktı… Konuşma yapmaya bile niyetim yoktu… İş belirli noktalara doğru savrulmaya başladı… 48 saat içinde oldu herşey… Öyle bir şey oldu ki, öyle bir değişim oldu ki, iş farklı yönlere gitti… Benim kontrol etme derdim de yoktu… Kocaoğlu'na cephe almak ayrı bir prim malzemesi oldu CHP'de... Bunu ben uzun süredir izliyordum… Bu kongrede ayan beyan ortaya çıkltı... Kocaoğlu'na karşı prim yapayım diyorlardı...”

***

Bu sözler unutulacak gibi değil…

Diyeceksiniz ki, “Bugün öylesi bir kumpas ortamıvar mı?”

Emin değilim ama…

Kimilerine göre perde arkasında “var gibi” görünüyor…

Ancak…

Söz konusu Aziz Kocaoğlu’nun durumu ise…

Bugünün, “20 Aralık 2015”ten farklı bir yanı ortada…

Kocaoğlu, “Tek adayda birleşelim” dedi…

Demekle kalmadı, nabız yokladı…

Sonra, gönlündeki ismi dillendirdi; Deniz Yücel’i işaret etti…

Belli ki, “20 Aralık 2015”i bi’daha yaşamak istemiyordu…

Bu işareti Genel Merkez’le konuşarak mı vermişti?

O’nu kendisine sormak gerekir…

***

Siyaset muhabirimiz Mehmet İşler’in, “Hangi ilçe kimi destekliyor?” başlıklı haberini okuduğunuzda…

İlçe başkanların nabız atışına göre…

Ortaya çıkan tablo…

İbrenin ne yana “ağır bastığı”na ilişkin sağlam bir ipucu veriyor…

Deniz Yücel kazanırsa mı “Çarşı karışır”…

Yoksa Utku Gümrükçü ipi göğüslerse mi?

Ya da…

Eskilerin dediği gibi…

“Tarih tekerrürden ibarettir…” özdeyişi…

Bi’kez daha doğrulanacak mı?

O’nu da “delege” belirleyecek…

Sonsöz: Bakın ABD Başkanı Donald Trump ne demiş: “Kazananları kaybedenlerden ayıran tek şey, kaderin her yeni oyununa gösterdiğiniz tepkidir…