Hanzade ÜNUZ
Kalbim Füreya’da kaldı
23 Aralık 2017 Cumartesi

“Gezeceğim seni İstanbul...”

Diyerek vardım gittim.

Aylak aylak gezdim İstanbul’u.

İstanbul bir yere yetişmek zorunda olmadan gezilesi bir memleket.

Gerçekten ayrı bir dünya.

Her şey hareket halinde İstanbul’da.

Duran hiçbir şey yok.

Bizim Ege ağzıyla öyle “Napıp durun”, “Oturup durum” halinin zerresi yok.

Bütün kent ayakta.

Havada, karada, denizde sürekli bir devinim var.

Sokağın öyle tuhaf bir enerjisi var ki,

“Aman kalkıp ben de bir şeyler  yapayım” duygusu sarıyor insanı.

“İyi bir şeyler oluyor, ben kaçırıyorum” düşüncesi dürtüyor.

İcat edeceğin bir şey varmış da, o gün icat etmeyi unutmuşsun gibi kabına sığmayan bir ruh hali sızıyor içine.

Martılar bile rekabetçi, daha hırslı sanki.

İstanbul sınırsızlığı koyuyor önünüze.

Dünyayı ulaşılabilir hissettiriyor.

İnsanı İzmir’in durağan konforundan alıp, metropol cangılının karmaşık ve renkli bilinmezine sürüklüyor.

***

Bu duygu ve düşüncelerle Boğaz kıyısında salınırken Emirgan’da  heybetle yükselen Sakıp Sabancı Müzesi’ne vardım.

Atlı Köşk’ün kapısından içeri girdim.

İlk önce çam ağaçlarıyla birlikte Boğaz’a doğru uzanan bahçesinde keyif kahvesi içtim.

Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) adlı eğitim restoranının açık bölümde çalışan iki delikanlı İzmir’den geldiğimi öğrenince kendileri için yaptıkları deneysel  kahveden ikram ettiler.

İzmir’e yerleşme, İzmir’de yaşama hayallerini anlattılar ayaküstü hevesle.

Sonra da artık bir dünya markası olan Çinli sanatçı Ai Wei Wei’in “Porselene Dair” adlı görkemli sergisini gezdim.Yaşayan en ünlü ve sosyal medyayı en aktif kullanan sanatçılardan  Ai Wei Wei’in 100’ü aşkın eseri ve hayatından kesitlerin yer aldığı sergi gerçekten muazzamdı.Gerçekliği zorlayacak denli çok boyutluydu.

Her konuyu porselen diliyle anlatmayı başaran bir sihirbaz adeta Ai Wei Wei.

Değinmek istediği her şeyi resmetmiş porselen üzerinde.

Porselenden  petrol damlası da yapmış, röntgen filmi de.

Ya da Çin’deki depremde yıkılan bir okulun inşaat demirlerini yapmış porselen kullanarak.Önemli insani sorunlara ve insan hakları ihlallerine dikkat çeken Ai Wei Wei’in eserlerinden geniş seçkiyi hayranlıkla izledim.

Algısının yüksekliği ve zekasının katmanları arasında gezerken büyülendim.Düşüncelerini porselene işleyişindeki aykırılığa, sadeliğe, acıyı hicveden inadına hayran oldum.

Cisimleştirdiği isyanını insanlığın önüne serme becerisindeki çeşitliliği izlerken,Sakıp Sabancı Müzesi’nde çok önemli  bir deha ile buluştuğumuzu anladım.

***

Daha sonra istikamet Akaretler dedim.

Kale Grubu’nun katkılarıyla Sıraevler’deki sergi salonunda açılan “Füreya” Retrospektif Sergisi’ne doğru yola çıktım.

Halk otobüsünün Safranbolulu şoförüne yol tarifi sorarken İzmirlilikten laf açılınca, o da emekli olup İzmir’e yerleşmek istediğini anlatmasın mı?

Bir İzmir muhabbeti de şoför arkadaşla yaptık.

Kale Grubu’nun sanatçının ölümünün 20. yılı anısına düzenlediği “Füreya” sergisine ulaştığımda ise çok heyecanlandım, mutlu oldum.Çağdaş seramiğin öncüsü Füreya  Koral kapıda enfes bir fotoğrafıyla karşıladı beni.

Serginin koridorlarında gezerken Füreya’nın renkleri, Füreya’nın gözleri, Füreya’nın duyguları tenime  değiyor gibi hissettim.

Renklerin en güçlü, en hafif, en hassas buluşması karşısında şaşırabildim sadece.

Duvar panolarını, heykelleri, nefes alır gibi canlı duvar tabaklarını kucaklamak istedim.Seramik yapmaya tüberküloz tedavisi gördüğü İsviçre’de başladığında 40 yaşındaydı Füreya.

Sadeliği her zaman teferruata tercih etti.Seramik dilinde konuştu, derdini anlattı.

Bir yanda Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral…

Diğer yanda dünyanın en önemli protest sanatçılarından porselen üstadı Ai Wei Wei.

Seramik ve porselenin dünya metropolü İstanbul buluşması….

Eğer sorarsanız, kalbin ne diyor sana diye?

Ai Wei Wei çok güçlü, Füreya çok derin derim.

Kalbimin oyunu Füreya’ya veririm.

***

Bir yanda içimi yıkayan incelikler, boşlukta yakalanan hayaller, büyülü düşler…

Öte yanda deli dolu İstanbul…

Ve İzmir’e yerleşme hayali kuran İstanbullular…

Onlar İzmir’e yerleşmek isteye dursun…

Ben İzmir’den daha sık kaçmaya niyet ede durayım…

Akşamı İstiklal’e paralel Kurabiye sokakta 42 yıllık salaş meyhane Kirvem’de tamamlayıp…

Kısa süreli İstanbul sanat ve lezzet turumu sonlandırmış oldum.

Dönüş yolu ise akşamüzerleri bizim Talatpaşa dolmuşlarında trafikte kalmalarımızı,

Tampon tampona bekleyen, nefes alamayan cinnet halimizi aratmadı.

Bir küçük İstanbul farkıyla tabii...

Havaalanındaydım, içinde bulunduğum araç bir Boeing 707 idi.

Bir saat 45 dakikadır apronda santim santim ilerliyorduk,

Önümüzde arkamızda kuyruk olmuş uçaklarla tampon tamponaydık,

Havalanmayı bekliyorduk...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 12 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Suavi YARDIMOĞLU 27 Aralık 2017 Çarşamba 14:22

Yüreğine sağlık. Gezmiş kadar olduk. İzmir muhabeti eskiden futbol üzerineydi. Şimdi emekli olup, ya da yaşem rotasını değiştirip İzmir''e yerleşmek üzerine. Herkes "Come to İzmir" diyor. Bu kadar insan nerelera sığacak? Bu kozmolit yapı İzmirlilği nele dönüştürecek? İstanbullu-İzmirli...Olmak ya da olmamak. İşte bütün mesele bunda...

Yorumu oyla      11      5  
Reyhan Üçüncü 24 Aralık 2017 Pazar 17:58

Hem İstanbul ‘u hem de etkileyici sanat eserlerini bizlere de gezdirdin Hanzade teşekkürler.

Yorumu oyla      11      5  
Ayşegül DAY 24 Aralık 2017 Pazar 17:41

İstanbul sözünü unutmayacak!!! Daha sık gel, daha çok gez, hep böyle güzel anlat. Bizleri de gezdir. Çok teşekkürler.

Yorumu oyla      11      5  
Nilgün Artuner 24 Aralık 2017 Pazar 16:46

Ben de bütün okuyucularınıza katılıyorum. Bu kıymetli sergileri sanki ben de gezdim. Ve sanki Istanbul''u da. .. icten tesekkurler...

Yorumu oyla      11      5  
Nuran Can 23 Aralık 2017 Cumartesi 23:11

Tebrikler arkadaşım.

Yorumu oyla      11      5  
Nesrin Öztüre 23 Aralık 2017 Cumartesi 20:36

Harikasin Hanzadecgm. Ben de seninle gezdim sanki. Fureya gibi insanlarin cogalmasi dilegiyle. Sevgiler.

Yorumu oyla      11      5  
Neptün Soyer 23 Aralık 2017 Cumartesi 17:54

Sevgili Hanzade,heyecanlı okuyorum,acaba sırada NE var diyerek.!?

Yorumu oyla      11      5  
Oğuz 23 Aralık 2017 Cumartesi 17:51

Kısa zamandaÇok zengin birbir gezi olmuş. Keşke beraber tartışarak izlryebildeydik.

Yorumu oyla      11      5  
Nazan Pedukcoskun 23 Aralık 2017 Cumartesi 14:09

Gümbür gümbür İzmir''e yakışır,İzmirli bir sanat elestirmenin topuk seslerini duyuyorum.Hayırlısi osun sevgili HANZADE.

Yorumu oyla      11      5  
Sureyya Ongel 23 Aralık 2017 Cumartesi 14:06

Anlatinla bende gittim gezdim.Anlatim dilin zaten cok guzel de eski bir Istanbullu olarak neler animsatti neler....

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva