Mehmet KARABEL
Hangi devletin bu kadar güzel milli marşı var?
13 Mart 2022 Pazar

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Ancak…

Bunu yaparken…

101 yıl önce yaratılan…

Dinlerken ağlatan…

Söylerken

Milli Marşımız’ın her satırını…

Dudaklarımızda mühürleyerek…

Sessiz de olsa…

İçimizden seslendirelim…

***

Yıl; 1938; Ekim ayının son günleri…

Ama…

Ortalık günlük güneşlik…

Cumhuriyet’in 15’inci yıl kutlamaları coşkuyla devam ediyor…

İstanbul Dolmabahçe Sarayı önünden geçen teknelerdeki gençler…

İstiklal Marşı’nı seslendiriyorlar…

Coşkuyla, hançerelerini yırtarcasına…

Ne güzel tablo…

Ulu Önder’in hastalığı iyice ilerlemiş durumda…

Pencereye kadar gidemiyor ama…

Büyük bir içtenlikle dinliyor dışarıdan gelen sesleri…

Hazin hazin gülümserken…

Dudaklarından şu sözler dökülüyor:

“Beni çağırıyorlar, seviniyorlar, sevinecekler tabii, sevinmek de haklıdırlar, on beş yıl Cumhuriyet... Bu sevinilecek neticedir…”

***

Filmi geriye sarıyoruz ve…

Yıllar öncesine dönüyoruz…

***

Yıllardan 1921…

Yani… 101 yıl önce…

Takvimler 23 Mart’ı gösteriyor…

Bak vatanın haline…

İngilizler’in desteğini alan Yunan Ordusu yeniden taarruza geçiyor…

Ama neye uğradıklarını şaşırıp, kaçmaya başlıyorlar…

Bunun adı; “İkinci İnönü Zaferi”

Gazi Mustafa Kemal, İsmet Paşa’ya telgraf çekiyor:

“Siz orada sadece düşmanı değil, Türk Milleti’nin makus (kötü) talihini de yendiniz…”

Sırada İzmir var…

O da düşman çizmesinden kurtarılacak…

O dönemde Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin vekilleri…

Anadolu’yu dolaşıyor…

Bakıyorlar ki…

Halk ruhen bitkin ve yorgun…

O zaman karar veriyorlar…

Memleketi hareket geçirmek için…

Güzel vatanımız…

Kahraman ordumuz…

Ve şanlı bayrağımız için…

Bir “milli marş” yazılması gerekli…

Öyle bir marş ki…

Türkiye topyekün coşacak…

Yurdun dört bir yanı o marş ile inleyecek…

Mesela…

Hürriyet aşkımızı anlatacak…

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım…

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım…

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım…

Mesela…

Kahramanlığımızı destanlaştıracak…

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın…

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın…

Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın…

Mesela…

Aziz şehitlerimizi hatırlatacak…

Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı…

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı…

***

Çabuk karar verdi o günün gencecik Türkiye Büyük Millet Meclisi…

O cephede oluk gibi kan dökerken Mehmetçik…

Ruhumuzu titretecek…

Milli Marş için yarışma düzenledi Milli Eğitim Bakanlığı…

O günün parası ile 500 lira da ödül koydular…

Merak edenler için söyleyelim…

O tarihte 1 Amerikan Doları, 1.70 TL. idi…

(Bugün ise, 15 Lira…)

Yani…

Ödülün bugünkü karşılığı…

Olsa olsa 8 bin 500 TL.’yi ancak buluyordu…

Hem de…

Vatan olarak “Ateşten Gömlek” giydiğimiz günlerde…

Yarışmaya duygu yüklü şiirler gelmeye başladı…

Ancak…

Mehmet Akif Ersoy yarışmaya katılmamıştı…

Soranlara, “Milli Marş kesinlikle para ile yazılmaz” diyordu…

Zor razı ettiler…

“Kazanırsan bir yerlere bağışlarsın o parayı…” dediler…

Ancak o zaman kabul etti yarışmaya katılmayı…

Halbuki…

İnanır mısınız?

O kış kendisine palto alacak parası bile yoktu…

***

724 şiir katıldı o yarışmaya…

724 şiir arasından Mehmet Akif’in muazzam duygu yüklü…

Okuyanı heyecanlandıran, titreten diziler yarışmayı kazandı…

Genç Cumhuriyet’in…

Gıcır gıcır İstiklal Marşı…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iki kez okundu…

İkisinde de ayakta dinlendi…

…Ve o şiir, 12 Mart 1921 tarihinde Milli Marşımız olarak kabul edildi…

***

Ve özel bir ayrıntı…

O şiir Milli Marş olarak kabul edildikten sonra Akif’e sormuşlar; “Nasıl yazdın bunları?” diye… Cevap çok anlamlıdır:

“O şiir bir daha yazılmaz, onu ben de yazamam… O’nu yazmak için, o günleri görmek, o günleri yaşamak gerekir… O şiir benim değil, milletimin malıdır…”

Doğru…

Böyle bir marşı yazabilmek için, o günleri sadece yaşamak yetmez, o ruha da sahip olmak gerekir… Özüyle, sözüyle yüksek ahlak sahibi, karakter abidesi bir insan olmak gerekir… Böyle bir şiiri yazabilmek için ülkenin bütün sorunlarını kendine dert edinmiş, bir mücadele adamı olmak gerekir…

***

Ha’di bir ayrıntı daha…

Nasıl başlar, yürekleri titreten İstiklal Marşımız?

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak…

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak…

Hiç düşündünüz mü?

O şiir, niye “Korkma...” kelimesi ile başlıyor?

Onu da anlatalım:

Şiirlerini yazarken Kuran'ı Kerim'den ilham alan Mehmet Akif, İstiklal Marşı'nı kaleme alırken; Peygamber Efendimiz'in Mekke'den Medine'ye hicreti sırasında saklandıkları Sevr Mağarası'dan yanında bulunan Hazreti Ebubekir'e, “Korkma ya Ebubekir, Allah bizimledir” dediği aklına gelir… İstiklal Marşı'nı da “Korkma…” diye yazmaya başlar…

***

Bitiriyoruz…

Atatürk, İstiklal Marşı’mızı ilk kez dinlediğinde…

Şöyle demişti:

“Bu marş bizim in­kı­la­bı­mı­zın ru­hu­nu an­la­tıyor… Bunu unutmayalım, unutturmayalım… Büyük ma­na­sı olan mıs­ra­lar var… Mesela, benim en be­ğen­di­ğim yeri şurası:

Hak­kı­dır hür ya­şa­mış bay­ra­ğı­mın hür­ri­yet;
Hak­kı­dır Hakk'a tapan mil­le­ti­min is­tik­lal!

Benim, bu mil­let­ten asla unut­ma­ma­sı­nı is­te­di­ğim mıs­ra­lar, işte bun­lar­dır.
Hür­ri­yet ve is­tik­lal aşkı bu mil­le­tin ru­hu­dur… Bu pa­sa­jı her vakit tek­rar et­tir­mek, bunun için la­zım­dır… Bu de­mek­tir ki efen­di­ler, Türk'ün hür­ri­ye­ti­ne do­ku­nu­la­maz…”

Nokta…

Sonsöz: “Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmayı nasip etmesin… / Mehmet Akif – Vatan şairi, veteriner hekim, öğretmen ve siyasetçi…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Haldun Çıray 13 Mart 2022 Pazar 11:11

Başka Bir söze gerek yok… Gençlik elindeki telefonda da İstiklal marşı var ezberle ve anla Ben ezberlemiştim anlamıştım bak yazının sahibi herkesten çok anlamış yanınızda arkamızda her tarafındayız daha büyük ufuklara birlikte işallah aranızdan çıkaracağınız yeni bir liderle işallah

Yorumu oyla      2      3  
Ayhan 13 Mart 2022 Pazar 08:40

Ulu şair, ruhun şad olsun. Tüm şehitlerimize allah''tan rahmet diliyoruz ve sizlere minnettarız.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Her genel başkan 'lider' olamıyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva