İnsanlık tarihinin değişmez kuralıdır...

Taaa, “Adem’le Havva’dan” bu yana...

Erkekleri...

En doğu kadınlar anlar...

Anladıkları içindir ki...

Tanrı’dan sonra...

Sadece kadınların eli...

Erkeklere “ya şifa” verir ya da “yol”!

Herkesten daha iyi “doktorlar” bilir bu gerçeği...

Ama o tıp doktoru...

Gerçek bir aşıksa...

Ve dahi...

Taaa “fi tarihinde” ettiği şu yemini...

“İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek…”

Beyninin en has odasında...

Yıllardır aynı tazelikte korumaya devam ediyorsa...

Ne mutlu...

***

Buraya tekrar döneceğiz...

Ama önce...

Son derece şık ve inanılmaz bir tarihi tesadüfü...

Kadim şehir İzmir’in yaşıyor olması...

Bence...

Çok anlamlıdır...

***

Türkiye’nin gözbebeği...

Bu güzel yurdun Batı’ya açılan kapısı...

Tam “156 yıl” önce Belediye oldu...

Bu uzuuun süre içinde...

34 belediye başkanı görev yaptı...

Rekor...

Aralıksız “15 yıl koltukta kalan” Aziz Kocaoğlu’nda...

Önceki gün resmen göreve başlayan Dr. Cemil Tugay ise...

156 yıl içinde görev yapan “reisler”in en yenisi...

Önceki gün resmen koltuğa oturan Dr. Cemil Tugay...

Daha “renkli” anlatmak gerekirse...

Kent kodu “35” olan İzmir’in...

Bir buçuk asırlık dönence içinde...

“35’inci Belediye Başkanı” olarak tarihe geçiyor...

Ne kadar “anlamlı bir rastlantı” değil mi?

Ve...

Dr. Cemil Tugay...

İzmir Belediyesi’nde özel mi özel bir rastlantının “dördüncü” halkası...

Merak ediyorsunuz di’mi?

Şaşırtalım sizi de izninizle...

***

Dr. Cemil Tugay...

156 yıl içinde...

Bu kadim kentin...

Kocamaaaan Başkanlar listesine...

Dördüncü “Hekim  Başkan” olarak giriyor...

Mesela...

Dr. Ethem Taşlıoğlu, İzmir’in Reisi olarak bir yıl görev yaptı (1911 / 1912)

Dr. Hulusi Alataş, iki yıl (1928 / 1930) aynı Reis koltuğundaydı ancak...

Daha sonra...

Celal Bayar kabinesinde yedi yıl Sağlık Bakanlığı’nı üstlendi...

Üçüncü doktor başkan...

İzmir’i, “İzmir yapan” Dr. Behçet Uz’du...

Bu kadim kent...

Bugünlerini Dr. Behçet Uz’a borçludur...

Göreve 1931’de geldi...

10 yılda İzmir’i ihya etti...

Belediye milyonlarca liralık borçtan kurtuldu...

Ulu Önder’in...

“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir; ileri...”

Sözünü ölümsüzleştiren...

O muazzam Atatürk heykeli ve Cumhuriyet Meydanı...

Dr. Behçet Uz’un eseridir...

Pazar yerleri, çocuk bahçeleri, parklar, bulvarlar...

Kültürpark ve 93 yaşındaki İzmir Uluslararası Fuarı...

Çocuk Hastanesi, Santral Garajı ve Fevzi Paşa Bulvarı...

Dr. Behçet Uz’un İzmir’in kalkınması yönündeki hizmetlerinden...

Sadece bir kaçı...

94 yaşında O’nu kaybettiğimizde...

Arkasında iki dönem Sağlık Bakanlığı hizmeti vardı...

***

Farkındasınız di’mi?

156 yılda...

İzmir’de “Belediye Başkanı” koltuğunda oturan üç doktordan ikisi...

Bu kente veda ettikten sonra...

Gururla...

Sağlık Bakanı olarak bu millet için görev yaptılar...

Belki de kader...

Bugünün hekim Büyükşehir Başkanı Cemil Tugay’ı da...

Tarihte iz bırakan önceki iki meslektaşı gibi...

Onurlu İzmir görevinin ardından...

O da “Sağlık Bakanı” olarak hizmetini sürdürür...

Kimbilir?

Belki Başkan Tugay’ın kaderinde bu da vardır belki...

***

Bu yazının taaaa başında ne demiştik?

“Erkekleri en iyi kadınlar anlatır!”

Bu değişmez bir kuraldır...

Hoş...

Erkeklerin çoğu, “Bu bizim cazibemizden” dese de...

İzmir’in...

“35’inci Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay”ı...

Önce...

İnönü Lisesi’ndeki biyoloji öğretmen Saliha Akardere anlayor bize:

“Çok çalışkandı... O’nu doktorluğa ben yönlendirdim... Herkes doktor olamaz... Ama Cemil'de bu potansiyel vardı... Onunla gurur duyuyorum...”

***

Ancaaak...

Başkan Tugay’ın...

Eşi Öznur Hanım’ın..

İki yıl önce...

Gazeteci Halime Erdoğan’a, eşiyle birlikte verdiği röportajda...

Öyle bir beş satırlık...

“Duygu seli” ve “hayatın gerçeği” var ki...

Şapka çıkarttıracak kadar anlamlı...

Diyor ki, Öznur Tugay:

“Cemil Bey, kadın ve çocukla ilgili konularda destek almıyor... Bilakis ben sisteme gönüllü olarak dahil olmaya çalışıyorum...  Buradaki had(*) olayını özenle korumaya çalışıyorum... Sonuçta belediye büyük ve sistemli yapı... Başkan eşi dediğiniz hem her yerde hem hiçbir yerde olmayı başarabilmek gibi bir durum...”

***

Bitiriyoruz...

Sözü...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın...

Annesi için gönlünde sakladığı duygularla...

Gözleriniz yaşaracak:

“Babam öğretmen, annem ev hanımıydı... Lise sonda dershaneye gitmem gerekiyordu... Babam, (Oğlum paramız yok; dershaneye gönderemeyeceğim seni) dedi... Tam o sırada annemin sesi çınladı; salonda: (Hayır ben oğlumu dershaneye göndereceğim...) O sıralarda şile bezi getirip mahallelerde kadınlara dağıtıyorlar, onlar da dikip para kazanıyorlardı... Anam sabaha kadar dikiş /nakış yaparak beni dershaneye gönderdi... Çok yüksek bir puanla Ege Tıp’ı kazandım...”

Ne güzel demiş büyüklerimiz:

“Ana gibi yar olmaz!”

(*) Had: Derece... Sınır... Uç...

Hamiş: İstedim ki; özellikle “duygusal kimliğini” göz önünde tutarak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ı, annesinin, lise öğretmeninin ve hayat arkadaşının sözleriyle anlatayım... Başta da dedim ya: Erkekleri en iyi kadınlar anlatır ve bu kural hiç değişmez!

Nokta...

Sonsöz: “İzmir’e hizmet, boynumuzun borcu... Bu şehir Dr. Behçet Uz’u belediye başkanı yaptı; bir de Dr. Cemil Tugay olsun... Görelim bakalım neler oluyormuş...” / Dr. Cemil Tugay – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (Adaylık sürecinde Moda Tekstil Konfeksiyoncular Sitesi Yönetim Kurulu’nu ziyaretinden...)