“Ey Yunan, tarihe bak; tarihe dön…

Çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur…

Yunanistan'a tek cümlemiz var, İzmir'i unutma…”

Biz İzmirliler, canlı yayını izlerken…

N’oluyor; demeye kalmadı…

Cumhurbaşkanı sözlerinin devamını getirdi:

“Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz… Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız… Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunları Samsun Çarşamba’da söyledi…

O günden beri dillerde…

Peki, bu sözlerin hangi kısmı çok önemli?

Bildiniz!

Şımarık Komşu’ya attığı sesli şamarın…

Şarkılardaki gibi yankısı:

“İzmir’i unutma…”

Neden, içinde İzmir geçen yer önemli?

Açalım konuyu…

***

Komşu diye bağrımıza bastığımız Şımarık Yunan…

Yıllardır…

Gözümüzün önünde…

Bağırsan duyulacak uzaklıktaki adaları…

Hatta…

Martıların konmadığı “kayalıkları” bile…

Gözümüzün önünde silahlandırıyor…

Bunu yaparken de ne diyor?

“Türkiye, benim için Ege’de bir tehdit unsurudur!”

Arkasından ne yapıyor?
Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsünü açık açık ihlal ediyor…

(Hatta, gözümüzün içine baka baka…)

Bunların asıl adı; “12 Adalar”…

Ancak, saymaya kalkarsan toplamı 14 ada…

Batnoz… Lipsi… İleriye… Kelemez… İstanköy… İncirli… İstanbulya… İleki… Herke… Kerpe… Çoban… Sömbeki… Rodos… Meis…

Bu adaların çoğu…

Yunan ana karasına değil, asıl bizim burnumuzun ucunda…

Meis, mesela…

Antalya Kaş’a 2,1 kilometre, Yunan ana karasına ise 582 kilometre…

Bu ada…

Kimin adası olabilir?

Aynı şekilde…

Midilli, Sisam ve Sakız gibi büyük adaların…

Türkiye kıyılarına uzaklığı…

İki ila 10 kilometre arasında değişiyor…

***

Yunanistan, Ege’deki birçok adayı…

(Aslında hemen her hükümetin bu konuda ihmali var…)

1960’ten beri sistemli bir şekilde silahlandırıyor…

Biz ne yapıyoruz?

Yunanistan'ın Ege adalarını cephaneliğe dönüştürmesini…

Dikkatli(!) bi’şekilde izliyoruz…

***

Ancak, bıçak kemiğe dayandı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Sonunda…

Yunan’a da…

“Bir gece ansızın gelebiliriz…” dedi…

Hoş, bunu ilk kez söylemiyor Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Bundan beş yıl önce de…

Sözlü şamarını patlatmıştı Komşu’ya…

O’na da geleceğiz; az sabır…

***

“İzmir’i unutma…” sözünün birinci adresi “Şımarık Komşu” olsa da…

İkinci adres…

Bence…

İsim vermeden…

Geçtiğimiz hafta…

“İzmir’in Kurtuluş Bayramı 9 Eylül” için…

Hiç “Bu iş nereye gider” diye düşünmeden…

Eski TBMM Başkanı AK Partili İsmail Kahraman’ın…

Koca bir kenti üzüntüye boğan şu sözleridir:

“İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet... Cihan harbi bitti, müstevliler (istilacılar) alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler… Kurşun sıkmadık ki… Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık... Övünecek bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz? Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz?”

***

Sayın Cumhurbaşkanı…

Yunan’a…

Neden “İzmir’i unutma!” dediğini…

Büyük olasılıkla…

İsmail Kahraman Bey de “derinden” hissetmiştir…

Gazi Meclis’in eski Başkanı’nın…

Cuma günü bu ülkenin en büyük şehir bayramını kutlamaya hazırlanan…

İzmir’e şahsen bir “özür” borcu var…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…

“Bir Gece Ansızın Gelebiliriz…” sözleri…

İlk baskı değil…

Erdoğan bu cümleyi yeri geldiğinde çekinmeden söylüyor…

Mesela…

Beş yıl önce (25 Eylül 2017) Kuzey Irak'ta…

Referandum düzenleyen…

Eski Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'ye…

“Oldu bittiye izin vermeyiz; bir gece ansızın gelebiliriz” demişti…

Hatırladınız mı?

***

Ancak…

Bir “işaret fişeği”nden farksız…

“Bir Gece Ansızın Gelebiliriz…” sözlerinin…

Çok daha özgün hikayesi var…

Ve o hikaye…

1974'teki Kıbrıs Harekatı öncesi yaşanan bir olayı akıllara getiriyor…

Neydi, o gülümseten gelişme?

Anlatalım…

***

Kıbrıs Rumları…

Çatışma yıllarında, özellikle mücahitleri etkilemek için…

Mevzilere yakın yerlerde…

“Bekledim de gelmedin…” şarkısını çalarak…

Türkiye’nin müdahalesini bekleyen…

Kıbrıs Türkü’nün moralini bozmaya çalışıyordu…

Ada’daki Türkler de…

Bu şarkılı tahrike karşı önlem aldılar…

Yavru Vatan’daki “Bayrak Radyosu”nun sesini sonuna kadar açarak…

“Bu kadar yürekten çağırma beni… / Bir gece ansızın gelebilirim…” şarkısıyla karşılık vermeye başladılar…

O şarkı…

O günlerde dillerden düşmüyordu…

Parçayı kim dinliyorsa…

Nemli gözlerle…

“Türkiye gelecek ve bizi kurtaracak…” diyordu…

Dilekleri…

48 yıl önce…

19 Temmuz’u 20 Temmuz’a bağlayan gecenin şafağında gerçek oldu…

O nedenledir ki…

Sözleri unutulmaz şairlerimizden Ümit Yaşar Oğuzcan’a…

Bestesi ise…

Yazar, şair ve İzmir Milletvekili Rüştü Şardağ’a ait…

“Bir Gece Ansızın Gelebilirim…” şarkısı dillerden düşmez oldu…

Bugün…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…

Türkiye’nin canını sıkanlar için hatırlattığı…

O şarkının…

Hiç unutulmayan nakaratının ilk cümlesidir ve…

Hakkını vermemiz gerekir ki…

Tek kelimeyle şahanedir...

***

Bitiriyoruz…

Son yıllardaki “Türk-Yunan” ilişkilerine bakıldığında…

(Ege’nin iki yakası için de geçerli…)

Kaygılı bir tabloyu…

Görmemezlikten gelmek mümkün değil…

Ancak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…

İzmir’den bahsederken şu sözü önemli:

“Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz… Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız…”

Bu söz kümesinde minik bir sıkıntı var…

Şu anlama da çekilebilir:

“Ey Yunanistan, sen adaları işgal ediyorsun ama (bizi bağlamaz… yerine / her şeyin farkındayız…) deseydi… Arkasından bağlanan (Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız!) finaline daha çok yakışırdı… Üstelik Komşu’nun kalbine de sıkıntı bastırırdı…

Nokta…

Sonsöz: “Her şey, neye layıksa ona dönüşür… / Hz. Mevlana…”