Tayfun MARO
Akıl çağına beş kala…
11 Kasım 2020 Çarşamba

Bu başlık bir züğürt tesellisi olarak anlamlıdır. Akıl çağına gireceğimize dair pek emare yok. Böyle bir çağın varlığı da meçhul.Niyetim, sadece olması gerekene gönderme yapmak...

Yaşadıklarımızdan biliyoruz ki yeryüzünde insan yaşamı son bulma tehlikesiyle karşı karşıya.

Şimdi akıllanmayacaksak zaten başkaca zamanımız olmayacak.Yani “tek yol akıl çağı”gibi sübjektif akıl yürütme mazur görülebilir.

Ve akıllanmak için fazla zamanımız kalmadığından, “beş kala…” dedim.

Hal böyle olmakla birlikte, yeryüzü gündeminde bütün ağırlığıyla etkisini sürdüren insanlık meselelerinin ve Dünya problemlerinin her kişiyi aynı derecede ilgilendirdiği ve etkilediği gerçeğini bir türlü kabullenemiyoruz.

Yaşanagelen Dünya problemleri karşısında alınması gereken önlemler itibarıyla milliyetlerin, etnik kimliklerin, inançların belirleyici rolü yok.

Ama insanlık meselelerini kimliklere indirgeme ısrarının olumsuz etkisi var.

“Türk malı alma!” “Fransız malı alma!” çatışması… “Doğu Akdeniz’de kimin borusu öter!” dalaşı… Suriye ve Irak’ı dizayn kavgası… Irkların birbirine üstünlük taslaması… Savaş teknolojilerine dayalı üstünlük gösterileri… “Paran kaç para eder?” oyunları… “Kimin malı kimin malını geçer!” yarışı… Pandemiyi fırsata çevirmek konusunda, “kim daha uyanık” rekabeti… Maskeli kamusal yaşamın yeni normali… İnsana yapageldiklerinden vazgeçmesini öneren yeni akıl…Ve bilimin ıskaladıkları…

Bunalımlardan bunalım beğendiğimiz şu zor zamanlarda, gündelik hayatta olan biteni en iyi açıklayan kavram “saçma”, fiil ise “saçmalamak” oldu.

“Saçma” kavramı, gündelik hayatın akışını belirliyor.

Frenkçe ona “absürd” diyoruz.

Ve “absürd” durumların kışkırttığı Nihilist…

O Nihilist ki çıkışsızlığın kör kuyularında zuhur eden “saçma” ile hemhal Dünya ahvaline sırtını dönüp gitmekle ünlüdür.

Nereye mi? Hiçbir yere...

Ya da “Hiçlik” nereye götürüyor ise…

Bir çağ kapanıyor. Tükeniş zamanlarındayız.

Geleceğe dair hayallerimiz ve umutlarımız hızla tükenirken “Hiçlik” bir imkân olarak kendini sunuyor olabilir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva