Hani, ilk kez karşılaştığınızda...

Karşınızdaki adını, soyadını söylerken…

“Ben Yaprak… Soyadım Döner…” derse…

Ya da…

Mahkeme kapısında…

Mübaşir, “Ayşe Donsuz” diye bağırdığında…

Siz de gülmemek için başka tarafa bakarsınız ya…

İşte, bu komik durum tarihe karışıyor…

***

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen “Nüfus Hizmetleri Kanunu” sayesinde artık bir dilekçe ile ad ve soyadına “rötuş” yapabilmek mümkün…

***

Peki, adından veya soyadından mutsuz olan…

Söylerken kendisi bile gülenler bugüne kadar ne yapıyordu?

Çileye bakar mısınız?

Bir defaya mahsus olmak üzere…

Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruyordu…

Ayrıca dilekçesinde “haklı bir sebebi” olması gerekiyordu…

Yetmez; iki de şahit getiriyordu…

Dahası, ad ve soyadı değiştirmek en az dört ay sürüyordu…

Şimdi bir dilekçeye bakıyor…

***

Örneklerle yürüyelim; gülümsemek serbest…

Mesela…

Kızın adı “Okşa”, soyadı “Bırak”…

Gülmekten düşersin yerlere…

Çaresi, adına bir (N) ekleyecek, olacak “Okşan BIRAK”…

***

Diyelim ki, Soyadı Kanunu çıktığında…

Evin büyüğü, aileye “BAL” soyadını layık görmüş, oğlu da evladına “Kaymak” adını uygun görmüş…

Kaymak Bey büyümüş adından rahatsız olmaya başlamış…

Mahkeme yerine şimdi bir dilekçe ile…

Al sana “Kayhan BAL”…

***

Şimdi diyeceksiniz ki, adı “Jandarma” soyadı da “Kızkaçıran” olursa, ben nasıl kahkahaları koyuvermem… Haklısınız; değişmesinde yarar var…

Bi’örnek daha…

Elinizi vicdanınıza koyun…

“Yosma ALVER” diye, ad ve soyadı sizi gülümsetmez mi?

Ha’keza…

“Olgun PORTAKAL” yakışır mı bi’oğlan çocuğuna?

Al bi’tane daha…

Adı “Çetin”, Soyadı “CEVİZ”…

Adamın adı; “Behçet BECERİR”… Size hangi filmi hatırlatıyor?

Kızın adı; “Şeyime”, Soyadı; “Gündoğdu”…

Belli ki, adı “kazara” yazılmış…

Yav, “Ahmet YAVŞAR” diye isim olur mu?

Ver bi’dilekçe; “Yavşar” olsun “Yaşar”…

Gülümseten isimler saymakla bitmez…

“Keleş KOYUN… Yağmur SAĞANAK… Fikri FAİZ… Kurban ETYEMEZ… Nazik EMER… Aman VERMEZ… Kibar ZORBA… Halim HARAP… Nadir VERİR… Duran TEKERLEK… Erdem DAMIZLIK… Necati YENGE…”

***

Yıllardır Türk insanının çektiği çiledir bu…

Çocuk doğar, adını ailesi koyar…

Kimse düşünmez ki, o ad ve soyadı, büyüdüğünde o çocuğun kimliğini, kişiliğini, psikolojisini ne denli etkiler?

***

Bu yüzdendir ki…

Bazı kızlar, “Bir an önce evleneyim de bu soyadından kurtulayım, kocamın ailesinin adı ile yaşayayım…” diye hayal peşindedir…

Kimselere söyleyemez derdini…

Haklıdır da…

Yine mesela…

“Döndü Yandanverdi” diye bi’kız adı olur mu Allahaşkına?

Ya da…

“Fatma Donukara” nüfusu ile mutlu olmak mümkün mü?

***

Ad ve soyadı ile en kalıcı gırgır ilkokulda başlar…

“Recep Düdükçü”ye yaşıtları sormaz mı, “Düdüğün nerede?” diye…

***

Şimdi bu arkadaşlar…

Bir kereye mahsus olmak üzere…

Nüfus Müdürlüğü’ne gidecekler; bi’dilekçe verip…

Varsa…

Ad ve soyadlarında yazım hatası, imla hatası ve anlam değişikliği…

Mahkemeye gitmeden…

Kurtulacaklar!

Sonsöz: “Maksat vatandaş mutlu olsun…”