Televizyonda ana haberleri izlerken spikerin “2018 yılında naylon poşetler yasaklanıyor” sözleri üzerine yerimden fırlayıp “Yaşasııınnn” çığlığını bastım. Sanki milli piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi sevindim. Çevre yazıları yazmaya başladığım 2000 yılından bu yana, çıktığım televizyon programlarında ve yazdığım gazetelerde naylon poşetlerin, plastiklerin doğaya verdiği zararları defalarca yazdım. En son memeli bir balinanın midesinden çıkarılan 35 adet naylon poşetin sindirim sistemini tıkamasından öldüğünü yazmıştım. Naylon poşetler, toprağa, suya karışmasıyla besin zincirini kirlettiği gibi, denizlerde nesli tehlike altında olan türlerin de yok olmasına neden oluyor. Yılda 500 milyar adet üretildiği tahmin edilen naylon poşetlerin kalınlığına göre doğada çözünmesi yüzyıllar alıyor.

500 milyar naylon poşet nasıl yok olur

Türkiye’de hayata geçecek düzenleme ile önce halka naylon poşetlerin insan sağlığına ve doğaya verdiği zararları anlatılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetmeliği kapsamında naylon poşetler marketlerin yanı sıra giyim ve ayakkabı gibi tüm mağazalarda yasaklanacak. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, düzenlediği basın toplantısında, atık yönetmeliğine ilişkin Çevre Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk’ü ziyaret ettiklerini ve son gelişmeleri değerlendirdiklerini açıkladı. Altunbilek, doğada çözülmesi yüzyıllar süren, hem milletin geleceğini hem insan sağlığını tehdit eden naylon poşet kullanımının kaldırılacağını, satış noktalarında ücretli olması yönünde yasal düzenlemenin 2018’in başında hayata geçeceğini söyledi.

Moloz dökenlerin kamyonlarına el konulacak

Bir güzel çevre haberi daha geldi. “Güzel” diyorum çünkü laftan anlamayana anladığı dilden konuşulacak. Çok kıymetli bir Ata sözümüz vardır. “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdirden anlamayanın hakkı kötektir”. Yani nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiği, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatır. Şiddete tamamen karşı olmama rağmen, bazen bu sözün doğruluğuna hak vermeden yapamıyorum. İnşaat atıklarının, çöplerin ormanlık alanlara, baraj ve su havzalarının kenarlarına dökülmemesi ve zararları herhalde binlerce hatta yüzbinlerce kez yazılıp çizilip söylenmiştir. Ancak sorumsuz, duyarsız, bencil ve cahil insanlar tarafından hala yapılmaya devam ediliyor. En son İstanbul Belgrad Ormanı yol kenarı ve Kilyos sahiline birkaç kamyon moloz dökülmesi Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nu da çıldırttı. Ne mi dedi; “Şimdi ben buradan şu mesajı veriyorum. Yakaladığınız zaman Orman Kanunu uygulayacaksınız. Herkes ve bütün kamyoncular bilsin, özel ekipler ve gizli kameralar kurduk. Yakaladığımız zaman ‘Orman Kanunu’ uygulayacağız. Kamyonuna, her şeyine el koyacağız. Bu işin şakası yok”. Eeee bakan bey haklı.