Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Tarımda şirketler değil, aile işgücü temelli köylü işletmeleri desteklenmeli
24 Haziran 2020 Çarşamba

Tarımda yeni söylemler var.

Ancak   doğru bir tespit ve muhasebe yapılmadan sağlıklı bir gelecek inşa edilmesi olası değil.

Tespitim şu:

Tarımın, bu bağlamda Türkiye’nin geldiği nokta dışa bağımlı neo-liberal politikalardan kaynaklanmakta.

Bununla birlikte toplumun bir kesimi, son 40 yıl içinde Özal ile başlayan ve Kemal Derviş ile ivme kazanan uygulamalarla neo-liberal politikaların değişmezliğini kabullendi. “İnsanların beyinlerini işgal edebilirseniz, kalpleri ve elleri de arkadan gelecektir”  deyişi gerçekleşti.Televoleci profesörler bunun için görevlendirildi.

Bu politikalara Türkiye mahkum edildi. İşin en önemli noktalarından birisi ise iktidar ve muhalefet partileri de temelde neo-liberal politikalarda hemfikir olmuş durumda.

Neo-liberal politikalar tarıma nasıl yansıtıldı?

Tarımsal üretimde de verimliliğin ve üretimin büyük işletmelerle karşılanabileceği konusunda sokaktaki ortalama yurttaşın beyni yıkandı.

Oysa Türkiye’de tarımsal üretim, aile işgücü temelli küçük ve orta ölçekli köylü işletmelerinden karşılanıyordu. Bu gerçek unutuldu. Bunların desteklenmesi yerine büyük ölçekli işletmelerin oluşturulmasına ağırlık verildi. Bunun sonucu olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin bir kesimi tarımsal üretimden vazgeçer duruma geldi. Önemli miktarda tarım toprağı işlen(e)medi.

Tarımsal nüfus azaldı ve yaşlandı.

Ve tarımsal üretim artan nüfusa göre artmadı.

Söz gelişi en önemli gerilemelerden birisi hayvansal üretimde oldu.

“Hayvansal üretim için temel girdi, çayır ve meralardan karşılanan ottur. Türkiye çayır ve meralarının ot kapasitesi sığırdan daha çok koyun ve keçiye uygundur” diye yıllarca yaptığımız uyarılar dikkate alınmadı.

Uluslararası örgütlerin yönlendirilmesi ve çıkarlarına uygun olarak dev sığırcılık işletmelerinin oluşturulması desteklendi.

Elbette,sığır yetiştiriciliği de gerekli,ancak dev sığırcılık işletmeleri şeklindeki şirket sığırcılığı değil.

İsterseniz biraz açalım.

Yönlendirme dedim, uzun süreli geri ödemeli kredileri Dünya Bankası vermemiş miydi? Sığırlar uluslararası sığırcılık tekellerinden alınmadı mı?

Sonuç olarak geçmişte insan başına bir koyun düşerken, gelinen noktada nerdeyse dört insana bir koyun düşer duruma gelindi.

Ancak, izlenen politikalarla gerek dev işletme ölçeği, gerekse ot üretim kapasitesi Türkiye gerçeğine uymadığı için kelimenin tam anlamıyla kırmızı ette havlu atıldı.

Bırakınız hayvan ve kırmızı et ithalini, hayvanlarımızı doyurmamız için saman ithali olağan duruma getirildi.

Türkiye, ekonomi ve onun bir bölümü olan tarımda düzlüğe nasıl çıkar?

Genel çıkış yolu ise; dışa bağımlı ara malları ve hammadde ithalatçısı bir ülke yerine ithal İkameci ve daha eşitlikçi ekonomi politikadan geçiyor.

Bu yaklaşımı tarıma nasıl yansıtalım?

Önce,bir açıklama yapalım: Dev işletmelerin öne çıkartılması, ölçek ekonomisine dayandırılıyor. Ancak asıl ölçeğin “Toplam Etmen Verimliliği (TEF)” olduğunu dikkate alma zorunluğu var.

Aile işletmelerinde emek daha bol, toprak ve sermaye de daha düşük maliyetlidir.

Bu özelliklerinden dolayı aile işletmeleri daha yüksek bir TEF’e sahiptirler.

Ve de değinildiği üzere Türkiye’de tarımsal işletmelerin büyük bir çoğunluğu aile işletmelerinden oluşuyor.

Buradan  yola çıkarak iki temel öneri yapmak olası.

Birincisi:“Aile işgücü temelinde küçük ve orta ölçekli köylü işletmelerini yeniden tarımın öznesi yapmak”,

İkincisi de:”Köylü işletmelerinin ölçek sorunun  çözümü için,kamu yatırım hizmetlerinin ve desteklemelerinin “Kooperatif Örgütlenme” ile onlara yönlendirilmesi”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Değersizliğin olağan halleri
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İzmirli o üniversite bulutların üstünde!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva