AB, kurulduğundan bugüne en zayıf olduğu döneminde. Oysa tam zamanıydı, ilişkileri iyi götürüp dağılmaya yüz tuttuğunda inisiyatifi ele alıp bir süre AB’yi Türk enerjisiyle yaşatabilirdik.

Ama olmadı!

Derin AB; zayıf döneminde bizi AB’den uzak tutmaya çalıştı! Biz de AB’nin bu tutumuna destek olur gibi gerilim politikası ile kendimizi AB’nin uzağına attık!

Kim karlı çıktı?

Biz mi yoksa AB’nin Türkleşmesinden korkanlar mı?

Bizim kaybettiğimiz kesin!

 ***

ABD; çok belirgin şekilde 2008 ekonomik krizinden beri zorlanıyor. Obama da ABD’nin çöküşüne çare olamadı! Sanki Donald Trump, “ABD, ancak çılgın politikalarla kurtarılabilir” diyenler tarafından iktidara getirildi!

Bilelim ki, AB gibi ABD de zor durumda.

Türkiye’nin basit bahaneleri gerekçe göstererek Batı’ya ölçüsüz tepkiler göstermesi pek hoş olmadı! ABD’siz ve Avrupasız olmazdiyen Türkiye, belleklerde samimi “dost” olarak yer edinmişken, son dönemde, Batı’nın anladığı dost imajını sarsarak iyi bir politika izlemedi.

ABD ve AB, tek başlarına yürütebildikleri teknelerini şimdilerde ancak dost gördükleri destek güçlerle yürütebilecekleri bir dönemdeler… En çok da Türkiye ile başarabilecekleri bir gelecek tasarlarken, tam da buna ikna olmuşlarken Türkiye bu projeleri riske etti...

 ***

ABD ve AB’nin Türkiye hakkındaki yeni düşünceleri sanki şöyle:

Türkiye’ye ihtiyacımız vardı. Son dönemdeki gelişmelerden sonra Türkiye’yi yararlı bir dosta dönüştürmek zaman alacak! Şu haliyle Türkiye ile çalışamayız. Kendi haline bırakmamız da doğru değil! Çünkü yerinde durmuyor! Bir sağa bir sola, bir kuzeye bir güneye başvuruyor. İşimize yaramadığı gibi yeni sorunlar çıkarması da ayrı bir sorun!...

 ***

Rusya; ABD ve AB’den biraz farklı düşünüyor:

Türkiye; her defasında Batı ittifakına sığınarak elimizden kaçtı. Son dönemde dostluğu epey ilerlettik derken, hiç ummadığımız bir darbe yedik! Uçağımızı düşürerek itibarımızı ayaklar altına aldı… Türkiye’nin iyi bir müttefik olacağına inanmamız çok zor! ABD ve AB ile arası bu kadar açılmışken, biz Rusların çıkarı, dünyada yalnızlaştığı bu dönemde Türkiye’den istediğimizi almaya bakmak!...

 ***

Yakın ve uzak komşularımız da çok şaşkın! Türkiye’nin yarın ne yapacağını kestirmekte zorlanıyorlar! Türkiye ile dostluk da riskli, düşmanlık da!

Ne yapsak acaba, demekteler!

***

Türkiye, en az üç bin yıllık bir devlet geleneğine sahip. Önümüzde çok aydınlık bir de dünya tarihi ve birikimi var. Son otuz yılda hem 1,5 milyar insanı doyuran hem de tüm dünyaya yetecek kadar üretim yapan bir Çin örneği var ki akla zarar!

Bir Türk olarak, Çinlilerin salak olduklarını düşünüyorum!… Başlarını önlerine eğmişler çalışıyorlar da çalışıyorlar!

Bütün dünya için çalışıyorlar…

Biz de kurufasulye, nohut, mercimek… ithal ederken önümüze gelene posta üzerine posta koyuyoruz!

Bizleri izleyen Çinliler ise kafayı yemiş durumdalar!

 “Çalışmayı bize, posta koymayı Türklere kim pay etti” diye düşünüp duruyorlar!

Allah sonumuzu hayretsin!