Tayfun MARO
Tahammülün de bir sınırı var
5 Nisan 2017 Çarşamba

Demokrasinin, insanın kendisi gibi olmayanlara kendi arzusuyla tahammül gösterdiği biricik yönetim biçimi olduğunu düşünüyorum. 
Dahası, gönüllü tahammül ilişkisi zamanla kültürlerin birbirini beslediği, toplumsal yaşamın zenginleştiği bir iklim yaratıyor. Tolerans fikri toplumda kök salıyor.
Aksi durumda ise, yani kamusal yaşam alanlarında farklı inanç ve etnisite gruplarının birbirinin varlığına tahammülü azaldığında, demokratik hak ve özgürlükler sınırlanıyor. Ve tahammül tükendiğinde, ilk vazgeçilen demokrasi oluyor.

Türkiye, ikibinli yıllarda, tahammülün enikonu azaldığı, tolerans fikrinin bütünüyle yadsındığı bir yönetim anlayışına tanık oldu.
Batı tarafından Ortadoğu’da yönü değiştirilen ilişkiler ve izlenen yeni politikalar Türkiye’yi zor durumda bırakınca; İslamcı çevrelerin iktidara tutunmak için öne çıkardığı “yerli ve milli siyaset” sadece ülke içinde ayrışma fikrini köpürtmedi fakat aynı zamanda, Batı ile de ilişkileri kopma noktasına getirdi.
“Haçlı ve hilal çatışması” olarak formatlanan Batı karşıtlığı, “Avrupalılar bu gidişle yolda yürüyemez” tehdidiyle zirve yaptı. 
Ancak, uluslararası sistemde Türkiye’nin durumu başlı başına bir yazı konusudur. Bu yazıda ise benim asıl üstünde durduğum konu, içerde tükenen tahammüller ve demokrasinin geleceğidir.

Türkiye’yi içten içe kemiren kimlik siyasetinin yol açtığı toplumsal yarılma günbegün su yüzüne çıkıyor. Toplumsal barış ve uzlaşma koşulları giderek bulanıklaşıyor. Toplumda cemaatleşme eğilimleri güçleniyor. Zaten azalan tahammüller, yok edesiye zorlanıyor, tükenmenin sınırına geldi.
Ve biliyoruz ki, tahammüllerin tükendiği noktada, otoriter yönetimlere ilgi artıyor, demokrasi dışı yönetim biçimlerinin yolu açılıyor.
Ve yine biliyoruz ki, postmodern dönemin yeni sosyolojisinin birbirini yadsıyan sosyal gruplara dayalı yapısı, toplumu ayrıştırarak yönetmeyi tercih eden siyasetçilere geniş imkânlar sunuyor.
Ancak, izlenen kimlik siyaseti sonucu cemaatleşen toplumlarda, din ve etnisite grupları arasında husumet ilişkilerini sürekli kaşımak her zaman istenen sonuçları vermiyor. Nitekim gerek iç dinamiklerin gerek dış dinamiklerin Türkiye’nin lehine işlemediğini gösteren öncüller ortaya çıkmaya başladı. İçerde toplumsal barış ve hoşgörü koşulları yok olurken, dışarıda yalnızlaşıyoruz.

Ülkeyi yönetenlerin “büyük ve güçlü Türkiye” böbürlenmeleri toplumda ne kadar karşılık buluyor bilemem ama; kavgacı görüntü, iktidar çevrelerinin gerçeğin bilgisini zorlayan açıklamaları ve toplumun geleceğini güvende görmeyen öteki yarısı, bu gurur tablosuyla hiç bağdaşmıyor.
HDP milletvekilleri mahpushaneleri mekân tuttu. Cumhuriyet Gazetesi yazarları aylarca haklarındaki suçlamayı bilmeden içerde yattılar. Tutuklu gazeteci sayısı, an itibarıyla, 134’e ulaştı.
Bu arada, ünlü dolandırıcıyı salıverdiler, tutuksuz yargılanacak…
Yerinden yurdundan, işinden aşından edilen 100 binden fazla yurttaş ve aileleri ne yer ne içer! Resmi rakamlarla 4 milyon, gerçekte ise bu sayının iki katı kadar işsizin geleceği ne olacak? Gelirler geçime yetmiyor, orta sınıf gırtlağına kadar borca batmış. 
Ülkede savaş rüzgârları esiyor. Huzursuzluk hayatın bütün alanlarına sirayet etmiş, herkes gergin ve öfkeli.  Sanki Araf’tayız… Tahammüller tükendi tükenecek… Kıyamet koptu kopacak... İşte buna; HAYIR!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva