Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Suya erişimde timsahın gözyaşları!
2 Nisan 2018 Pazartesi

Birleşmiş Milletler(BM)  Genel Sekreteri António Guterres su konusunda yaptığı açıklamada dünya nüfusunun yüzde yirmi beşinin suya erişmediğini belirtmiş.

Sanki BM durumdan sorumlu örgüt değil. “Suyun Özelleştirilmesinden Sonra Sıra Havaya Gelecek!”adlı yazımda BM’nin Dünya Su Konseyi (DSK) kurduğunu, DSK’nin diğer uluslararası örgütler gibi, yeni-liberal politikalara hizmet eden bir  örgüt olduğunu anımsatmıştım.DSK’de  alınan kararlarda;

•             “Dünya su kaynakları küresel aktörler tarafından yönetilsin.

•             Suda kamu çıkarı değil, kar peşinde koşan şirketlerin çıkarları söz konusu olsun.

•             Suyun bedelini ödemeyen yoksulların suları kesilsin” görüşleri egemen duruma getirilmişti.Bu kararlardan Bay Guterres’in sanırım haberi yok.

Biz söyleyelim. Suyun özelleştirilmesi dünya kapitalizminin gelmekte olduğu son noktalardan biri değil mi?

Şimdi Bay Guterres’e soralım.Bu açıklaması “Timsahın Gözyaşları Dökmesine benzemiyor mu”?

Suyun özelleştirilmesi konusunu dünyadan kimi örnekler vererek açmakta yarar var.Bu konuda bir derleme yapan Kudret Ulusoy  özetle şunları yazıyor(*);

  • “Amerikan Ulusal Kalkınma Ajansı’nda uzun yıllar görev yapan ekonomik tetikçilerden John Perkins; ABD’nin Irak'a dolayısıyla Ortadoğu’ya doğrudan müdahalesinin en önemli nedenlerini; Ortadoğu’nun jeopolitik konumu, petrol ve özellikle su kaynakları şeklinde sıralar…Yaygın kanının aksine, Irak sadece petrol demek değildi. Aynı zamanda, su ve jeopolitik de demektir.diyor.
  •  Bu gün dünyadaki kullanılabilir suyun sadece %5’i çokuluslu şirketlerin pazarı durumunda olup mali boyutu yaklaşık 1 trilyon dolar civarındadır. Dünyadaki su özelleştirmelerinin üçte ikisini elinde bulunduran iki Fransız çokuluslusu Suez ve Vivendi dünya su piyasasına hâkimdir…Bu gün dünyadaki su sektörüne; 100 ülkede faaliyet gösteren Vivendi- Generale Des Eaux ile, 130 ülkede faaliyet gösteren Suez- Lyonnaisse Des Eaux isimle çok uluslu iki dev şirketi ile bunların alt grupları hâkimdir…
  • Ülkemizin akarsuları başta olmak üzere özellikle belediyelere ait su şirketlerinin özelleştirilmesi girişimleri yukarıdaki çokuluslu şirketlerin girişiminden başka bir şey değildir. Hatta şirketlerin özelleştirilmesi yerine doğrudan suyun kaynağının yani akarsu ve havzalarının özelleştirilmesi beraberinde başka sorunları ve maliyetleri de getirecektir. Akarsu üzerindeki sulama, enerji, içme amacıyla kullanılan tüm su potansiyelinde söz sahibi olacaklardır. Bu da su faturası, elektrik faturası, sulama faturası yani petrole nasıl zam yapıldıktan sonra iğneye-ipliğe zam gelecekse akarsular özelleştikten sonra da su ile ilgili her şeye zam gelecek demektir. Petrolsüz yapabiliriz, ancak susuz yapmamız mümkün değildir.
  • Fırat ve Dicle’nin anılan şirketlerce alınıp kontrolü ele geçirildikten sonra olacakları düşünmek dahi insanı dehşete düşürmektedir. AB ve diğer uluslararası örgütlerin sınıraşan sulara ilişkin hukuku düzenlerken Türkiye’nin söz hakkını alıp uluslararası bir komisyona verme çabaları bu özelleştirmelerin alt yapısını oluşturmaktan, ileride sorun çıktığında uluslararası mahkemelere ya da hakemlere götürme çabalarından başka bir şey değildir.”

Yazımı sonlarken,geçen yazımda yaptığım önerimi  tekrarlamak istiyorum.

Ne Yapmalı?

Su Yasası tasarısı,tümüyle suyun her türlüsünü ticari meta durumuna getiriyor. Bu nedenle Su Yasası Tasarı’sına karşı, sulama birlikleri,ziraat odaları,ziraat mühendisleri odaları  başta olmak üzere,tarımsal amaçlı kooperatifler ve çevre örgütleri kamu oyu oluşturma konusunda etkinliklerde bulunmalı. Türkiye’de HES’lere karşı mücadele eden toplumsal güçler,  bu konuda iyi bir örnek oldu.

Yoksa iş işten geçecek gibi gözüküyor.İş,birkaç bildiri ile geçiştirilemeyecek  derecede ciddi.

(*)https://odatv.com/su-kaynaklarinin-ozellestirilmesi-0502111200.html

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva