Metin ÖNEY
Son söz...
4 Mayıs 2018 Cuma

Torunlarımızı görmek için Avrupa’ya gideceğimiz gün ve hatta tam İstanbul’da uçağa binerken erken seçim kararını öğrendim…

Aslında ben erken seçim beklemiyordum ve bunu yazmıştım.

Demek ki, durum çok vahim ki böylesine bir karar alındı.

Gittik; torunlarımızı, oğlumuzu, gelinimizi gördük,hasret giderdik.

Ve hayırlısı ile geldik.

Aradan tam 16 gün geçti.

Bu yazıyı bugün (perşembe) yazıyorum.

Muhtemelen yarın yayınlanacak.

Ve hala muhalefetin ne yapacağı belli değil.

Her gün bir başka açıklama.

Dörtlü ittifak kuruldu ve perşembe açıklanacak derken açıklama galiba hafta sonuna kaldı.

Niçin muhalefeti yazıyorum? Çünkü pek çok vatandaşımız gibi beni ilgilendiren muhalefetin ne yapacağı...

İktidar benim ilgi alanımda değil.

Zaten iktidar ne yapacağını aylar önceden yapmış ve uyguluyor da.

Şimdi öncelikle bir konuya açıklık getireyim.

Yapılacak seçimlerin tek önemlisi Cumhurbaşkanlığı seçimidir.

Bu adeta matematiksel bir gerçektir.

Ve bir de şunun altını çizerek yazayım:

Cumhurbaşkanlığı “siyasi” bir makamdır. O makam “bürokratik”, “akademik”, “teknokratik” makam değildir… Hele Anayasa da yapılan 16 Nisan değişiklikleri ile tamamen makam siyasallaşmıştır. Bu sebeple seçilecek kişinin adeta “siyasetin” kitabını yazmış olması gerekir. Aksi halde ne seçimi kazanması mümkündür ve ne de es kaza bin nazariye kazansa bile başarılı olması mümkün değildir…

Gösterilecek aday sadece seçimi kazanmakla kalmayacak, aynı zamanda ortada bir enkaz değil harabe bir durum var ve bu harabe durumu en kısa zamanda normale döndürecek. Ülkeyi demokratik parlamenter sisteme dönüştürecek. Bunun için kendi bilgi birikimi yanında çok güçlü bir kadroya da ihtiyacı vardır. Kuracağı kabine atayacağı Başkan yardımcıları yukarda aday için yazdığım yeteneklerin tamamına sahip olmalıdır.

Şimdi gelelim tekrar konuya:

Bu gecikme neden?

Ne yapılmak isteniyor?

Bütün bunların yanı sıra ciddi bir hayal kırıklığı yaratılması ihtimali de mevcut.

Bu sebeple:

Tüm ilgililere sesleniyorum :

24 Haziran “son sözün” söyleneceği son gün.

Vuslat için gelecek bahar yok.

Aday için fikrimi taaa 20 Mart’ta yazmıştım.

Herkesten değil ama herkesimden oy alabilecek tek kişi İlhan Kesici’dir.

Bunu sadece ve sadece uzun tecrübelerim ve seçimin önemine olan inancım sebebiyle yazıyorum ve ısrar ediyorum.

Kaldı ki bu fikrimizi birkaç arkadaşımla gerekçeleri ile birlikte 16 Nisan günü sayın Kılıçdaroğlu’na doğrudan arz ettik.

Aksi halde:

Anadolu’da çok güzel bir söz var:

“Yan ağla, dön ağla”…

Bizden bu kadar…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İzmirli o üniversite bulutların üstünde!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva