“Ölüm sen yine çok oluyorsun” diyordu ya Can Yücel. Evet, ölüm çok oluyor. Yaşımız ilerlediği için mi bilmem.

Ölüm çok oluyor. Doğal bir olgu ama bir tanıdık ve dost ölümü, sadece birinin kaybı olmuyor. Bizden de bir şeyler götürüyor. Anılarla bu acılara teselli arıyoruz.

Selami Gürgüç Abi ile çok fazla birlikteliğim yoktu. Yıllar önce tesadüfen tanıştık. Aydın eski milletvekiliymiş. Ama ben EGS kurucusu ve yöneticisi olarak tanıdım kendisini. Montrö’deki EGS binasında bir araya geldik. Ege Giyim Sanayicileri hakkında anket istedi. Biz de yaptık. Daha sonra tekrar davet ettiler. Bu defa bir hava yoları şirketi projesi vardı. Onu konuştuk epeyce.

Sonra Selami Abi bir parti (CHP) toplantısında karşıma çıktı. Altan Öymen genel başkandı. Karşıyaka’da geniş katılımlı program bölge toplantısı gerçekleşiyordu. Ben de konuşmacılar arasındaydım. Selami Abi ön sırada Altan Öymen, Tarhan Erdem ve Yakup Kepenek gibi genel merkez yöneticileri ile birlikte oturuyordu.

Konuşmamı bitirip yerime geçerken, ayağa kalkıp, önüme geçti. Elimi sıkıp, yanaklarımdan öptü. “Engin çok beğendim, seninle gurur duydum. Sende gençliğimi gördüm…” gibi, beni çok duygulandıran sözler sıraladı. Çok etkilenmiştim.

Böyle adamlar vardır. Ağır başlı. Oturaklı ve güven veren. Selami Abi, bende o etkiyi bıraktı.

Böyle adamlara “ağabeylik” çok yakışır. Gençleri motive ederler ve araya tecrübelerinden kaynaklanan küçük öğütler sıkıştırıverirler.

Milliyet yıllarımda bende bu etkiyi bırakan isim İsmail Sivri abiydi. Bir yemek ya da toplantı olursa, gözleri ışıldardı elimi sıkarken, “Çok güzel yazıyorsun Engin. Bazı yazılarını kesip saklıyorum” falan derdi. Öyle olup olmaması önemli değil, ama bir destek ve motivasyondu bu.

Bir iki defa karşılaştığım ve ancak bir defa uzun uzun sohbet etme fırsatı bulduğum Şeref Bakşık Abi de böyle biriydi. Doksanını çoktan devirmişti. Ama, “Gelmeden senin hakkında internette bir araştırma yaptım…” demez mi; şaşırıp kaldım. Av. Cihan Türsen’in ofisinde uzun uzun konuştuk. Geçmiş günler, CHP’nin hali, İzmir ve belediyecilik vb.

Sadece sorularıma yanıt vermekle kalmıyor arada bir o da bana soru soruyordu.

Selami Abi; Aydın, Çine’liydi. Ama uzun yıllardır İzmir’de bulunuyordu. Ege Giyim Sanayicileri Grubu yöneticiliğinin yanı sıra İZFAŞ Genel Müdürlüğü görevlerinde de bulunmuştu. İzmir’in EXPO adaylığı fikri ona aitti.

Farklı bir dönemin temsilcileri arasındaydı. Yeni kuşak politikacılar, yöneticiler ve sanayicilerin sahip olmadığı farklı özellikler taşıyordu. Selami Abi’nin ve yukarıda örneklerini verdiğim kişilerin temsil ettiği kuşağın toplumla, şehirle ve insanla ilişkisi farklıydı.

Çok yakın bir ilişki ve dostluğumuz olmasa da Selami Abi’nin gidişinde beni hüzünlendiren konulardan biri de buydu.

O sadece eski Aydın milletvekili değil, aynı zamanda İzmir’in değerli bir hemşerisiydi…