Ümit YALDIZ
Seçmenin gündemi ve 7 Haziran!
12 Mayıs 2015 Salı

Birçok yönüyle ilginç, kendine has bir seçim süreci yaşıyoruz. Sokağa bakarsak seçim heyecanı yok gibi… Lakin katılımın da çok yüksek olması bekleniyor.
*
Anketlerin ‘kararsız’ hanesi uzun süredir tek hanede… Hatta an itibariyle kararsız seçmenin oranı hiçbir ankette yüzde 5’i geçmiyor. Kararlar çoktan verilmiş!
Seçmen için 7 Haziran basit bir prosedürden ibaret gibi… 
Eskiden olsa seçime bir ay kala liderlerin öncelikli hedefi kararsız seçmen olurdu.
Kampanyalar karar vermemiş ya da ‘arada kalmış’ seçmenleri avlamaya dönük yapılırdı. Kararsızların oranı da yüzde 10-15’den aşağıya düşmezdi tabi ki.
Bugün tablo tersine dönmüş görünüyor. 
Partiler, liderler/kampanya yöneticileri ‘kararlı seçmeni’ çevirmeye çalışıyor.
Haliyle patinaj yapmaları bundan…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde/dilinde Kur’an diyar diyar dolaşması da bundan…
Dikkat ederseniz Erdoğan sadece AK Parti’ye destek/oy istemiyor artık. Muhalefet liderlerini doğrudan hedef alıp ‘İnançlı Kürt kardeşlerim’ diyerek kararını vermiş HDP seçmenini yollarından çevirmeye uğraşıyor.
Haliyle çıkmazlara girip, tehlikeli yollardan yürüyor.
Tabi ki kararsızları avlamakla kararını vermişleri çevirmek aynı şey değil. Bir yandan rakibi itibarsızlaştırırken öbür yandan günah çıkarmak zorundasınız.
Sadece AK Parti’nin değil tüm partilerin işi zor. An itibariyle seçmenin bir partiden öbürüne transferi ‘deveye hendek atlatmak kadar olmasa da’ zor.
Kendi adıma çok sürpriz sonuçlar beklemiyorum 7 Haziran’dan…
Bir yıl içinde üçüncü kez sandık başına gidecek olan seçmenin gündemi belli aslında.
Ekonomi ve ekonominin yönetimi en hassas ve birinci gündem maddesi...
Seçmen 2001 krizini unutmuş değil. Lakin son süreçteki zikzaklardan sonra AK Parti’nin de ekonomiyi doğru idare edeceğinden emin değil. Son altı ayda doların Türk Lirası karşılığında yüzde 32 gibi rekor bir oranda değer kazanmış olması, seçmenin kafasını karıştırıyor mesela.
Ekonomiye ilişkin hedeflerin tutmaması, mutfak enflasyonunun yüzde 20’leri geçmesi, dar gelirlinin durumu, yüksek işsizlik oranları ciddi sorun.
Seçmen öncelikle bu alanda netlik istiyor.
Seçim beyannamelerinin bu derece konuşuluyor olması bundan… 

Seçmenin gündemindeki ikinci önemli gündem maddesi ‘Başkanlık sistemi ve Yeni Türkiye’ tartışmaları… Pek çok açıdan ‘yeni’ olmak seçmene iyi gelse de ‘başkanlık sistemine dair’ ciddi bir soru işareti var kafalarda. Sadece rakip cephede değil hani! AK Parti seçmeni de ‘başkanlık sistemine’ tam manasıyla onay vermiş değil bence.
Çünkü başkanlık sistemi konusunda ikna edici somut çıkışlar yapılamıyor.
Başkanlık sistemi şarttır deniyor sadece... 
-Neden şarttır?
-Kim için şarttır?
Üç dönem üst üste seçim kazanan, tek başına iktidar olan bir partinin, parlamenter sistemde isteyip de yapamadığı, beceremediği ne var?
Yapılan açıklamalar kifayetsiz kalıyor. Tatmin etmiyor tam manasıyla…
Ama Erdoğan ısrarla aynı noktada duruyor.
Kendi adıma, siyasetin kurdu olarak tanıdığım, siyaset söz konusu olduğunda eline su dökecek insan sayısının oldukça sınırlı olduğunu düşündüğüm Erdoğan’ın son süreçte ciddi yanlışlara düştüğüne ya da düşürüldüğüne inanıyorum.
Siyaset stratejisi açısından ciddi yanlışlara düşüyor, düşürülüyor.
İzmir’deki açılış fiyaskosu anlayana çok şey anlatıyor aslında…
Başka bir yazıda bu bahsi biraz açmaya çalışacağım. 

Seçmenin gündemindeki üçüncü önemli mesele ise ‘barış’…
Hem Doğu/Güneydoğu politikasında yürütülen barış süreci hem de giderek daha fazla tehlikeye attığımız toplumsal barış…
Hükümetin bir dargın bir barışık, Saray’ın karmakarışık olduğu barış süreci kim ne derse desin 77 milyonun önemsediği bir konu…
Bu açıdan dün cesaretle bazı adımlar atan her türlü siyasi riski göze alan siyasi iktidarın bugün çözüm sürecinde çark ediyormuş gibi görünmesi AK Parti açısından ciddi bir handikap oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı’nın sahada Kürt sorunu ve çözüm sürecine dair söylediklerinin MHP’ye meyleden seçmeni geri kazanmaya dönük olduğu düşünülse bile ‘barış sürecini’ tehlikeye attığı su götürmez bir gerçek… Öte yandan Gezi Parkı sürecinden bu yana tırmanan toplumsal kutuplaşma siyasal kutuplaşmayı da beraberinde getiriyor. An itibariyle siyasal kutuplaşmanın zirve yaptığı bir süreçten geçiyoruz. Böylesine bir iklimde kararını çoktan vermiş ve 7 Haziran’daki oy verme prosedürünü yerine getirmek üzere bekleyen, gözü/kulağı çoğunlukla kapalı bir seçmen kitlesiyle karşı karşıyayız.

Seçimin birincisi, ikincisi, üçüncüsü hatta dördüncüsü belli…
Belli olmayan tek bir şey var.
HDP barajı geçebilecek mi?
Tabi ki bu sorunun cevabı ikinci soruya zemin hazırlıyor.
AK Parti tek başına iktidarını koruyabilecek mi?
Kendi adıma 7 Haziran’a dönük başka bir soru işareti göremiyorum.
8 Haziran mı?
Göreceksiniz, o tarih Türk siyaseti için milat olacak.
İktidarından muhalefetine kadar herkesi yeniden biçimlendirecek bir milat…

Şimdilik bu kadar… 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
13 Mayıs 2015 Çarşamba 16:09

Bakalım İngiltere gibi kaybedenler istifayı aklına getirebilecek mi?

Yorumu oyla      16      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva