Bir önceki yazıma ‘Memleketin tansiyonu yüksek’ saptamasıyla başlayıp…

Çokça şayia bulaşmış, bol dedikodulu ve tevatürlü günlerin ruhlarımızda yarattığı yorgunluktan dem vurmuş…   

Ve…

“Bir milletin tarihinde… Oldum olası…

Dünden bugüne, bugünden yarına… Doğruya ve yanlışa dair ne yaşandıysa…

Vaktiyle… Olmuş bitmiş, yitip gitmiş, kazanılmış kaybedilmiş ne varsa…

Tarih denilen zabıt katibi… Bir kenara, bir bir not etmekte…

Günü gelince… Yeni nesiller okusun diye.”

Paragrafı ile bitirmiştim.

***

Ne garip tecellidir ki…

Baş döndürücü bir hızla değişen memleketin siyasi gündemi ile…

Yine, ülkenin siyasi tarihine çok derin bir iz bırakacak önemli olaylar…

Yarattığı infial ile ülke hafızasında, büyük bir titizlikle kayda geçiriliyordu.

***

Zamanın hızla aktığı… Seçim takviminden her gün bir yaprak eksildiği…

Ve geriye sayıma geçilerek…

2023 Seçimlerine yetmiş gün gibi kısa bir süre kalan şu günlerde…

CHP, İYİ Parti, DEVA, GELECEK Partisi, SAADET Partisi ve DEMOKRAT Partiden oluşan…

Millet İttifakı denilen… Nam-ı diğer Altılı Masa üyelerinin…

Bir buçuk yıldır yaptıkları toplantılarla, fikir alışverişi ve istişarelerle…

Tam Demokrasi İçin Güçlendirilmiş Parlementer sistem adına…

Ortak mutabakatla belirleyecekleri Cumhurbaşkanı adayının açıklanması aşamasında…

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener… Kemâl Kılıçdaroğlu isminin  aday gösterilmesine karşı çıkarak…

Pişmiş aşa bolca  soğuk su boca etmesi ve bir hışım masadan kalkıp gitmesi…

Yani… Teşbihte hata olmaz diyeceğimiz şekilde… Masayı dağıtması…

Ve de…

2018 milletvekili seçimlerine parti olarak katılabilmesi hususunda ihtiyacı olan onbeş milletvekili için…

Unutulmayacak bir jest gördüğü Kılıçdaroğlu’na... Restle muamele etmesi…

Gelecek nesiller tarafından, anafikri iyice anlaşılarak okunması gereken…

Ve… Tarih sayfalarında altı kalın çizgilerle çizilerek…

Türk siyasi hayatının geçmişine büyük harflerle not edilecek mahiyette…

Önemli bir siyasi gelişmeydi.

***

Dünyada bir örneği daha yaşanmamış asrın felaketinin enkazları dahi kalkmamışken…

Depremde kaybettiğimiz on binlerce canımızın, binlerce yaralımızın, izi kaybedilmiş yüzlerce çocuğumuzun, yok olan şehirlerimizin…

Yasını tutmak, acılarını sarıp sarmalamak, iyileşmek, iyileştirmek…

Ve yeniden ayağa kalkmak için sımsıkı kucaklaşmamız gereken bu yas günlerinde…

Velhasıl… Canımızın son derece sıkkın olduğu şu zor zamanlarda…

Meral Akşener tarafından sarfedilen bir talihsiz beyanat ortalığı altüst ediyordu.

CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu’nun… Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesini…

Birdenbire uygun bulmayıveren… Ortak karara alınası, gücenesi gelen Meral hanım…

Millet ittifakında bir buçuk senedir sergilediği tutuma tamamen zıt bir tavır içinde…

İyi Parti’yi dışladınız… Ben oynamıyorum, bir daha da gelmem diyen mızıkçı bir çocuk edasıyla…

Kalkıp, yürüyüp giderken... Geride kalan beş parti ise müttefikliğini devam ettirerek…

Söz misali… Biz bu yola baş koyduk… Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın… Dercesine…

Aniden değişiveren siyasi gündemin iniş çıkışları içinde, aynı kararlılıkla…

Millet ittifakı çalışmalarına devam edeceklerini beyan ediyorlardı.

***

T.C Devletinin bekası için… Önemi çok büyük olarak diye nitelendirilen bu dönemde…

Şanlı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını şanla şerefle karşılamaya hazırlandığımız…

Hayat mücadelesi içinde türlü çeşit zorluklara göğüs germeye çalıştığımız…

Ve…

Yüzyılın afeti dediğimiz bu onulmaz acıları, birlik ve beraberlikle  atlatmaya çalıştığımız şu günlerde…

Toplumda büyük şaşkınlık yaratan ve siyasi açıdan çeşitli şekillerde yorumlanan…

Türk siyasi hayatının çeşitli kademelerinde yıllardır rol alan Meral hanımın…

Kamuoyunda büyük şaşkınlık yaratan bu şok kararı…

Ziya Paşa'nın o çok bilinen.. “Üslub-u beyan, ayni ile insan” sözünün anlamını bir kez daha hatırlatıyordu.

***

Böylece… Millet ittifakının kurulmasından bu güne kadar…

Meral Akşener tarafından atılan bütün imzalar hükmünü yitirip…

Demokrasiye olan inancına dair söylemiş olduğu bütün sözler…

Hiç söylenmemiş gibi  boşlukta kaybolup giderken…

Ulu önder M. Kemâl Atatürk’ün tarihe iz bırakmış deyişlerinden biri olan…

“Demokrasi insan ırkının ümididir” sözleri…

Bir işaret fişeği misali… Yine sisli zihinlere ışık oluyor…

Ve rota yeniden hesaplanarak… Demokrasiye giden yol yeniden aydınlanıyordu.