Siz bu satırları okurken…

Türkiye’nin dört bir yanında…

Sadece “72 saat” içinde…

Toplam (şimdilik) sekiz şehirde…

Sahte rakı’dan hayatını kaybedenlerin sayısı 45’e ulaşmıştı!

Ve yine…

Sadece İzmir’de “keyif veren” zehrin kurbanları 18’i bulmuştu…

Hastanede 34 kişi tedavi görüyordu…

Tıpkı…

Toplu ölüm gibi!

Çok acı…

Dikkat!

Aynı “zaman aralığı”nda, sapır sapır giden gidene…

Üstelik birbirlerinden kilometrelerce uzakta!

İçiyor ve…

Hayata veda ediyor…

Yaşla ilgisi yok…

Gençlerin de ömrünü bitiriyor, yaşlıların da…

***

Feci bi’ölüm…

Zehirlenme…

Sahte rakıyı içtikten 12 saat sonra başlıyor…

Dengeniz bozuluyor…

Hareketleriniz değişiyor…

Bilinciniz bulanıklaşıyor…

Baş ağrısıyla birlikte bulantı ve kusma başlıyor…

Bi’de şiddetli karın ağrısı gelip saplanıyor…

En belirgin özellik şu:

Görme bozukluğu başlıyor…
Doktorlar elinden geleni yapsa da…

Akıbet aynı son!

***

Bu “ölüm zinciri” tesadüfen “kendiliğinden” oluşamaz…

Sahte rakı dolu plastik bidonlar…

Aynı zaman diliminde…

Hem İzmir’de…

Hem Kırıkkale’de…

Hem Mersin’de…

Hem İstanbul’da…

Hem Muğla’da…

Hem Aydın’da…

Hem Trabzon’da…

Ve hem de Zonguldak’ta…

Elden ele dolaşıp can alamaz…

***

Bu toplu katliamdan farksız olay…

Ya da olaylar zinciri…

Tek kişinin marifeti olamaz…

Bu “ölüm” rakısı…

Büyük olasılıkla İzmir’de veya kent çevresinde…

Hazırlanıp, bidonlandı…

Aynı gün…

Koordineli olarak…

Aynı malı satan bir “pazarlama şirketi” gibi…

Anadolu’ya dağıldı…

Öldüren rakılar…

Neredeyse…

Her şehirde aynı süreçte açılıp, tüketildi…

(Bu kadar tesadüf olabilir mi?)

Felaket burada başlıyor…

Demek ki, “organize bir çalışma”nın kurbanlarıyız…

Biri düşünün…

Hain eller devreye girdi…

Öldüren rakılar hazırlandı…

Ve “sudan ucuz” fiyatla aynı anda 8-10 kente pazarlandı…

Büyük olasılıkla…

Bile bile…

İsteye isteye…

Yaptılar…

Aynen…

Meteoroloji’nin “rüzgar” raporlarını ezberleyen hainlerin…

Cennet ormanlarımızı yaktığı gibi…

***

Peki, bi’daha soralım…

Bu facialar zinciri neden “aynı anda” bugünlere rastladı?

Şaşırmayın…

Gözünüzden kaçmış olabilir…

10 gün önce n’oldu?

Bu güzel ülkede…

“Evde içki yapmak yasaklandı!”

Üstelik…

Evsel kullanım amaçlı “etil alkol” satışına da yasak geldi…

Ayrıca; bundan böyle

Etil alkol ve metanolün internetten satışı da yapılamayacak…

Yine o “tazecik” yasaya göre…

Orman Bakanlığı…

Etil alkol, metanol ve alkollü içkiler piyasasının…

Güvenliğinden sorumlu olacak ve önlem alacak…

Demek ki…

Vicdansızların…

Türkiye genelindeki son voli’leri böyle olacaktı…

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

“Bu acıları neden yaşıyoruz?” sorusunun cevabıyla…

Açalım eski defterleri…

Takvimler 2002’yi gösterirken…

Türkiye’de, 70’lik rakının fiyatı 8 lira 25 kuruştu…

Aradan geçen 18 yılda…

Rakı’nın fiyatı “Yüzde 1800” zamlanarak…

Traka para “152,20 TL.” oldu…

Devlet Baba’nın, bir şişe 70’lik rakı’dan aldığı vergi…

Yüzde 72’ye yükseldi…

Yani…

Neredeyse bir 70’liğin etiket fiyatının 110 TL.’si…

Kafadan vergiye gidiyor…

Doğal olarak da bu durum…

Memleketin erkeklerini…

Rakı ustası haline getiriyor…

Evde yapmayan / yapamayan ve dahi korkanlar ise…

Vicdansızların merdiven altında ürettiği…

Hepsinden ucuz…

“Öldüren Rakı” bidonlarına sarılıyor…

Bu ülkenin insanına reva mı bu?

Nokta…

Sonsöz: “Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir… /Jonathan Swift – İrlandalı şair, yazar ve siyasetçi…”