Neşe ÖNEN
Osmanlıca öğretilmelidir
9 Aralık 2014 Salı

Osmanlıca’nın okullarda zorunlu olarak okutulması elbette doğru olmaz. Yanlış anlaşılmasın, Osmanlıca’nın seçmeli ders olarak okutulmasına karşı değilim. Ancak hiçbir dilin öğretimi zorunlu olmamalı. Çünkü bir dilin öğrenilmesi kişinin kendi ilgi ve yeteneklerine göre belirlenmelidir.
Osmanlıca’nın seçmeli diller arasında olması ise bence çok faydalı olur.
Nedenlerini açıklayayım;
Uzun yıllardır Amerika’da yaşıyorum ve liseye giden bir oğlum var. Ortaokuldan beri seçmeli olarak aldığı dillerden biri Latince’dir. Malum Latince bilmenin pek çok avantajı var. Mesela tıp bilimindeki kelimelerin çoğu Latince kökenli… Oğlum ileride doktor olmayı düşündüğü için ortaokul yıllarından beri Latince dersi almayı tercih etti. Latince, kendi kişisel gelişimi açısından kuşkusuz çok faydalı olacak. Ayrıca önemli olan O’nun bu dile olan ilgisi ve eğitim sisteminde böyle bir seçeneğinin olması…  

Gelelim Osmanlıca’ya…
Uzağa gitmeyeyim, kendimden örnek vereyim. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı’nda master yapmaya hak kazandığım gün rahmetli Toktamış Ateş Hocamın ilk önerisi, Osmanlıca ya da Farsça dillerinden birini öğrenmem olmuştu. Çünkü diplomasi tarihimizden tutun, Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerimizden günümüz uluslararası ilişkilerinin tüm boyutlarına dek, tarihimizdeki olayları doğru bir şekilde anlamanın çok büyük önemi var. Tarihimizin büyük bir kısmı ise bildiğiniz üzere Osmanlıca ya da Farsça yazılı belgelere dayanıyor…

Master derecesini bazı özel sebeplerden dolayı elde etmek nasip olmasa da uzun yıllar tarih ve özellikle kendi tarihimize olan ilgim artan bir şekilde devam etti. Ne yazık ki Osmanlıca ya da Farsça bilmediğim için bu ilgimi çok sınırlı bir düzeyde tatmin edebildim. Velev ki, Osmanlıca’yı bir şekilde öğrenme imkânım olsaydı tarih araştırmaları yapabilirdim. Geçmişimize ait kaynaklardan daha kolay ve geniş ölçüde yararlanabilirdim.

Oysa milyonlarca Osmanlı belgesi hala gün ışığına çıkarılmayı bekliyor. Haliyle bu kadar belgeyi, sayıları fazla olmayan araştırıcı ve tarih uzmanlarının, günümüz Türkçe’sine tercüme etmesini beklemek, akılcı bir yaklaşım değildir…

Elan bildiğim kadarıyla Osmanlıca sadece tarih fakültelerinde öğretiliyor. Oysa biraz tarihe meraklı herhangi bir kimse, ait olduğu ülkenin geçmişini araştırabilmek için illaki tarih fakültesine gitmek zorunda kalmamalıdır.

Kaynakların orijinaline inerek fikir edinmek varken neden elimizdeki sınırlı yorum, tercüme, yanlı araştırma ve yazılarla yetinelim?

Tarihimizi neden İngiliz, Rus, Alman vs. gibi yabancı arşivlerden sağlanan belgelere dayanarak yazılan yorum ve analizlerden öğrenelim?

Örneğin Ermeni meselesi gibi bir konuyu, daha zengin belgelerden yararlanarak incelesek, uluslararası platformlarda savunduğumuz kanıtlar da daha bir inandırıcı olmaz mı?

Sırf Atatürk’ü ve Cumhuriyet’in kuruluş mücadelesini daha iyi anlamak için bile Osmanlıca öğretilmesinden ve öğrenilmesinden yanayım. Yeni nesiller Osmanlıcayı öğrenirlerse Cumhuriyet ideolojisi ile beraber özgür ve eşit yurttaş fikirlerinin de Atatürk’le başlamadığını ve çok daha gerilere gittiğini daha iyi görebileceklerdir…

Belki bu sayede Atatürk ve Cumhuriyet karşıtları dahi Atatürk ve Cumhuriyeti sevmeyi de öğrenirler, ne dersiniz?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva