Tayfun MARO
Önce ekmeğimizi aldılar, şimdi canımızı…
4 Kasım 2014 Salı

Kömür madeninde mahsur kalan kocasının artık dönmeyeceğini biliyor; ama babalarını soran çocuklarına ne söyleyeceğini bilmiyor… Acı, sitem ve öfke yüklü sesi elan beynimde yankılanıyor; Önce ekmeğimizi aldılar, şimdi canımızı… Genç kadın isyanını böyle dile getiriyordu.
Yaşlı kadın endişe içinde soruyordu; “Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?”
 
Bu bir trajedidir. Nasır bağlamış yürekleri, suskun vicdanları bile titreten bu manzara karşısında, “su baskını” deyip durumu geçiştirmeye çalışanların hali ise trajikomiktir.
Büyük acılar biriktiren bir toplum olduk. Madende, barajda, yolda, köprüde, inşaatta ölüm kol geziyor… Yetkililer ise duruma mazeret uydurmakla meşgul…
Sevinçlerimiz bile hüzün yüklü; Peşmergeleri sevinç gösterileriyle karşılayan yöre halkı, onları güle oynaya ölüme gönderdi…
Ve aynı esnada, bir astsubay, eşinin hemen yanı başında can veriyordu. Birkaç gün önce inşaattan düşerek ölen işçiyi, geziye giden öğrencilerin cinayet gibi kazada ölümlerini, üstlerinde sivil giysileri alışveriş yaparken öldürülen üç askeri, göçük altında kalan bir maden işçisini çoktan gerilerde bıraktık… Derken trafik kazasında 15 işçinin, bir maden ocağında ise iki işçinin daha öldüğünü öğreniyoruz. Ve Boğaz’da batan tekne… Acılarımız ölümün hızına yetişemiyor.
Bu arada, Cumhuriyet’i baş tacı edenler ile Cumhuriyet’e küfredenler hep birlikte Cumhuriyet’in kuruluşunun 91. yılını kazasız belasız kutladık… Bin odalı saraylarda çocuklar gibi şendik…
 
Ülke yönetmeyi oyun sandılar. Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i hafife aldılar. İki dünya savaşı arasında, çöken İmparatorluğun yıkıntıları arasından ortaya çıkan ‘Modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kavramaya zekâ ve bilgileri yetmedi. “Bu Cumhuriyet’i yıkar, yenisini kurarım” kafasıyla işe koyuldular ve bu yaptıklarının, Cumhuriyet kurmakla aynı şey olduğunu zannettiler.
Osmanlı’dan bahsediyorlar ama tarih bilmiyorlar, yeni sosyolojiden bahsediyorlar ama sosyoloji bilmiyorlar. Züccaciye dükkânına girmiş fil gibiler. Her yer her yerde...
 
Bir Erdoğan, bir Davutoğlu, bir Ala, bir Bulut, bir Fidan ve onlara alkış tutan küsurat; “Önce ekmeğimizi aldılar, şimdi canımızı…” diye feryat eden o kahır yüklü kadının gözler önüne serdiği gerçeğin altında kaldınız. Söyleyeceğiniz hiçbir şey, kömür madeninde ortaya çıkan bu acı bilginin ötesine geçemeyecektir. Ülkenin üstüne çöken karabasan gibisiniz ve halk bunu görmeye başladı. Bundan böyle, ne emperyal güç böbürlenmeleri, ne de fıtrat kurnazlığı, ekmek ile ölüm arasında gerilip kalan bu yoksul insanları avutabilir.
 
Kapitalizmin en acımasız, en vahşi halleridir bunlar; Erdoğan ve çevresi de işte bu kapitalist sistemin sadık bendeleridir. Sürgit iktidarda kalmak için yapmayacakları kötülük, söylemeyecekleri yalan yok. Bin odalı sarayda yaşamaya hakkı olduğuna inanan Erdoğan, halkın yaşam olanaklarını geliştirme hakkına inanmıyor; Ve rahatını kaçırdıkları için, maden ocaklarında, inşaatlarda, yollarda her gün ölen insanlarımıza çok kızgın…
 
Her ölen yurttaşımız, bankalara olan kredi borcunu, paranın efendilerine anı olarak bırakıp da gidiyor. Arkalarından anlatılan hikâyelerinde, borç taksitlerini ödemek için en ağır koşullarda nasıl çalıştıklarını dile getiriyor, acılı eşleri ve çocukları.
Ahmet Davutoğlu ise şöyle buyurmuş; İşverenleri hesaba çekeceğiz… Ya sizleri kimler hesaba çeksin? Samimiyetsizlik paçalarınızdan akıyor.
 
‘Yüzme bilmeyen oğlu için endişe eden’ anneye hesap veremeyeceksiniz.
“Önce ekmeğimizi aldılar, şimdi canımızı…” diye feryat eden o işçi eşine hesap veremeyeceksiniz. Çünkü yaşanan büyük acıların yeryüzüne bıraktığı lanet var, ondan yakanızı asla kurtarmayacaksınız;

İlahi adalet bu dünyada tecelli edecek.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva