Onayasa bu… Anayasa değil…
Sana, bana, bize, millete değil, onayasa bu…
Kişiye özel, ısmarlama…

*

Adı cumhurbaşkanı, yetkileri padişah olan onayasaya göre O:
Ferman çıkarma yetkisine sahip…
Şimdiki adıyla Kanun Hükmünde Kararname yani…
O’nun iki dudağı arasından çıktı mı, şıp diye kanun!..
Adaletin Terazisi O’nun elinde…
Onun için itiraz- mitiraz da yok…

*

Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden, 12’sini atayan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu seçen hep O...
Meşhur kadı hikayesi misali kimi kime şikayet edicen yani…
Üniversiteye rektörü, orduya komutanı, polise müdürü, ile valiyi, ilçeye kaymakamı,partisine bakanı, meclise milletvekilini atayan hep O…
Denetim- menetim; gensoru- mensoru hak getire…
Zinhar yasak…
Hesap mahşerde…

*

Onayasa da:
Ne başbakan, ne boşbakan artık yok …
Milletvekili var, millet yok..
Meclis var, yetkisi yok…
O; meclisi fesh ettim derse, o mecliste yok…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin akibeti, O’nun iki dudağı arasında yani…

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletin” değil; O’nun artık…

*

O:
Hem tarafsız cumhurbaşkanı,
hem taraflı Parti Başkanı.
Hem hükümet başkanı:
Hem devlet başkanı…                                                                  

İsterse, OHAL’de, bir kanun hükmünde kararname ile anayasayı bile değiştirme yetkisine sahip…
Kanun da O…Meclis de O…Hükümet de O… Devlet de O…
Velhasıl bu anayasa; padişahım çok yaşa Onayasa sı…

*

Eskiden Osmanlı padişahları saraydan çıkıp cuma namazına giderken, adet üzere bir kısım halk “Padişahım çok yaşa” diye bağırırken:
Bir kısmı da; “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var.” diye bağırırmış…
Şimdi onu söyleyen de yok…

Bu Onayasa ile O’na verilen yetki; Akkoyunlular Devletinin Hükümdarı Kara Yülük Osman Bey’de bile yoktu.Büyük Divan adı verilen karar organı toplanıp tartışır, karar öyle alınırdı…

Bakalım Meclisteki son oylamada:

Yüzyıllar önce Akkoyunluların, Kara Yülük Osman Bey’e vermedikleri yetkileri;
bizim vekiller O’na verecek mi?..