Demokrasinin temeli olan siyasi partileri birbirinden ayıran nüanslar isimleri değildir. İsimler kayıt içindir tescil içindir.

Asıl ayırıcı unsur savundukları dünya görüşleridir. Yani misyonlarıdır.

AKP’yi AKP yapan unsur dinin kullanılmasıdır. Muhafazakar insanların oylarını bu vasıfları nedeniyle alırlar. Dini motiflerin kullanılmasını çıkarırsanız geriye içi boş söylemler kalır.

MHP’yi MHP yapan unsur milliyetçilik söylemleridir. Vatandır, millettir, bayraktır. Birkaç yıldır MHP ve Ülkücü Gençlik “ Ya Allah Bismillah Allahuekber” sloganını kullanmaya başladı ve düşüşe geçti. Bu düşüşe geçiş Yöneticilerin inançla bağı değil taklitçiliğe düşmeleridir. Bu sloganı kullanan dinci partiler dinci örgütler var. Yani asli amacı dini söylemler olan yapılar var. O zaman asli unsuru dini söylem olmayan MHP gibi partiler taklitçiliğe düşerler. Halk aslı varken neden taklidine yönelsin k? Milliyetçi gençlik işte burada hata yapıyor.

HDP’i HDP yapan PKK ile bağıdır. Buna kızanlar var, olacaktırda. Hatta terör örgütü ile arana mesafe koy, lanetle diyenlerimiz var. Hepimiz bu bağı biliyoruz. Biliyoruz ki bu bağ onların varlık nedeni. Kaldırın yerel bağları HDP’mi kalır. Kalmaz.

Gelelim CHP’ye.

Atatürk sizin varlık nedeniniz. Kuruculuğundan falan bahsetmiyorum. Anayasanın ilk üç maddesini alın okuyun işte orada CHP var. Bunlardan birisini mesela laisizmi mesela hukuk devleti yapısını çıkardığınızda geriye ne kalır söyler misiniz.  Atatürk sarı saçlar mavi gözler değildir. Onlar resimlerde kaldı. Atatürk demokrasidir, özgürlüktür, hukuk devletidir, laisizmdir, medeniyettir.

Duvarlarınızdan posteri kaldırdığınızda aslında laisizmi kaldırırsınız özgürlüğü kaldırırsınız.

Yargısız infaz yapmayalım. Maksadını aşan davranışlar varsa elbette hoş görülmeli, hatasından dönme fırsatı verilmelidir.

Yok yeni şeyler söylemek lazım denerek poster çöpe atıldıysa (çöpün yanına konması atılması anlamındadır) gerisi parti yönetiminin bileceği iştir.

Yoksa bu halk var ya bu halk; sizi tarihin çöplüğüne öyle bir atar ki bir daha Güneş’i göremezsiniz.

Benden söylemesi….

SABAHIN DÖRDÜ İŞTE
Geceyi uyumadım sabahın dördü işte
Biraz çay kahve işte biraz kaldım geçmişte
Beyin istasyon gibi böylesi zamanlarda
Gelir geçer kişiler katar gibi ard arda
Bulanıklık dağılır sonra yüzler seçilir
Birini terk etmeden ötekine geçilir;
Ve zaman gelir artık yani saatin dördü
Bir yüz cama dikilir sanki ayın ondördü
Son duraktır aslında tüm sonların sonudur
Ne yürekten atılır nede beyin unutur
Duvarıma yaslandı elleri çarmıh gibi
Gözleri gözlerimde mısmar gibi mıh gibi
Şimdi sırası değil çekil ey peri desem
Ne şimdi zamanıdır ne şimdi yeri desem
Desem de denilmiyor ıslak ıslak gülüşler
Bütün bedeni sarmış hayali öpülüşler
Ya hayal içindesin hayale dalacaksın
Ya gerçeğe tutunup hayalde kalacaksın