Ümit YALDIZ
O mitingin düşündürdükleri!
17 Mart 2014 Pazartesi

Kim ne derse desin İzmir’de gördüğüm en kalabalık AK Parti mitingiydi.
Tarafsız gözlemciler kalabalığın en fazla 150 bin olduğunu söylüyor.
Emniyet 225 bin derken AK Partililer 280 bin gibi bir rakamdan söz ediyor.
Eğer 2007’deki meşhur Cumhuriyet Mitingini 1,5 milyon kabul edersek Erdoğan’ın mitingini de en az 200 bin kabul etmek zorundayız. Hatta 250 bin diyenlere itiraz etme hakkımız olmaz.

-Efendim, taşımaydı. Bütün Ege’den insan getirmişlerdi. Bindirilmiş kıtalardı vs…
 Olabilir. Taşıma bile olsa Gündoğdu’da çeyrek milyonu taşımak başarıdır. Ve böylesine bir kitleyi İzmir’in göbeğine yığmanın siyasal açıdan bazı nedenleri vardır ve de ister istemez bazı sonuçları olacaktır. Nedenleri herkesin malumu…
Miting önce kaleme aldığım yazıda da altını çizmiştim.
AK Parti’nin İzmir’de 200 bin kişilik miting yapması benim için sürpriz olmaz. Çünkü son genel seçimde, 2011’de 950 bine yakın oy almış bu partiden söz ediyoruz. Ve de resmi rakamlara göre 400 bine yakın üyesi bulunuyor AK Parti’nin İzmir’de… ‘Parti ve lideri saldırı altındayken, kan kaybediyorken 200 bin kişinin ‘yedirmeme, yalnız bırakmama’ psikolojisiyle alana inmesi, liderine sahip çıkması neden sürpriz olsun ki’  demiştim.
Böylesine kritik bir eşikten geçerken bu ve benzer mitinglerin en büyük amacı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ mesajıdır bana göre. Bu mesaj öncelikle partinin tabanına verilir. Son olaylardan sonra kırılma yaşayan, ayrılma belirtisi gösteren üyelere/seçmene ‘hala güçlüyüz’ denilerek sürüde kalmaları sağlanmaya çalışılır. Ve partiye sahip çıkma refleksiyle hareket eden bireylere de ‘yalnız değilsiniz’ mesajı verilir. Üçüncü bir amaç da ortada yani hala karasız duran seçmeni ‘güçlüden yana’ tavır almaya itmektir.
Dün İzmir’deki mitingin üç amaca da hizmet ettiğini düşünüyorum. Ancak doğurduğu bir dördüncü sonuç var ki, AK Partililerin bunu amaçladığını hiç sanmıyorum.
O da rakibi toplamak, rakibin gücünü birleştirmektir.
Aday belirleme sürecinin sancılarını en çetin şekilde yaşayan ve tam 11 ilçede rakip partilere güçlü isimlerini kaptıran, bölünme belirtisi gösteren CHP tabanı, Gündoğdu’daki mitingi farklı okuyacaktır.
Bu farkın bir hafta sonraki CHP mitingine de katkısı olur olmasına da… Asıl katkı sandıkta sağlanacaktır.
Çünkü CHP örgütünün 22 Mart’taki Gündoğdu sınavında Erdoğan’ın üzerine çıkma ihtimalini zayıf görüyorum. Çünkü CHP İzmirliyi sandığa taşımayı başarsa da meydana taşımayı başaramıyor.
AK Parti teşkilatı açısından bu mitingin ilk pozitif sonucu hala gücünü koruduğu ilçelerde görülecektir. Bayraklı, Karabağlar, Buca gibi metropol ilçelerde  ‘ha gayret’ şeklinde bir ekstra motivasyon sağlayacak olan bu kalabalığın teşkilatı/adayı/tabanı ‘seçimin kazanılabileceğine’ inandırması, 30 Mart’taki sandığa yansıyabilir. Tabi ki dış ilçelerde de ‘eridiği düşünülen’ iktidar partisinin gücünü koruduğuna dair fotoğraflar iş görecektir.
Kim ne derse desin…
Erdoğan İzmir’de iki cepheye birden meydan okumuştur.
Birinci cepheyi biliyoruz. Konuşmasının da yüzde 50’sini ayırdığı, 60 yıl gerisine kadar eleştirdiği CHP… Ya ikinci cephe… Tabi ki cemaat… İzmir’in sadece CHP’nin değil çoğunuza ironik de gelse Gülen Cemaati’nin de kalesi olduğundan hareketle Gündoğdu’daki fotoğraf her iki cepheye açık bir meydan okumaydı aslında.  
Ne kadarını taşıdılar, ne kadarı gönüllü geldi, kaça mal edildi bilemem ama İzmir mitingi başarılıydı.
Kaldı ki ‘taşıma’ meselesinin bu kez farklı olduğunu düşünüyorum.
Yaşanan onca gelişmenin ardından Erdoğan’ın kendini belirli bir kitleye mal ettiği, belirli bir kitlenin namusu haline getirdiği, ‘Dik dur, eğilme, yedirmeyiz’ gibi sloganlarla kemikleştirdiği tabanının havalimanı mitingleriyle başlayan süreçte Başbakan’ın arkasına dizildiğini bir süredir görüyoruz.  Ve her türlü operasyona/tapeye/ses kaydına gözlerini/kulaklarını hatta zihinlerini kapatan bu kitle mitinglere taşıma da gelse zoraki değil gönüllü geliyorlar. İddia edildiği gibi para/pul, yevmiyeyle değil tamamen sahip çıkma refleksiyle biniyorlar o otobüslere…
Çünkü iktidar partisi bugünkü yönetimiyle giderek içe kapanan ve merkezden uzaklaşan bir yapıya sahip oluyor. Gezi Parkı eylemlerinden itibaren ‘eldeki kuşu’ tutmayı tercih eden ve bunu da başaran Erdoğan gelinen noktada mitingler üzerinden daldaki kuşları yemlemeye, yakalamaya çalışıyor.
Ben ise Başbakan Erdoğan’ın İzmir gibi göreceli olarak en zayıf olduğu kentte bile ‘meydan şov’ yapmaya çalışmasının hayra alamet olduğunu düşünmüyorum.
Bu ülkeyi tam 12 yıldır kesintisiz yöneten bir iktidarın gelinen noktada meydanlar üzerinden boy ölçmeye, güç göstermeye çalışmasının her zaman gücün işareti olarak okunmayacağını biliyorum.
Aksine bu durumu ‘İflas eden Yahudi’nin en yeni kıyafetlerini giydiği’ örneğinden hareketle zayıflığın göstergesi olarak da okumanın mümkün olduğunu hatırlatıyorum.  
Miting gibi onlarca yıl öncesinin diliyle kitleleri etkilemek gördüğünüz gibi hala mümkün… Ama en büyük miting 30 Mart’ta… Sandıkta bir montaj olmazsa kimin kaç kilo olduğunu görmemize şunun şurasında ne kadar kaldı ki!
Bekleyip görelim.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 19 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
35 18 Mart 2014 Salı 13:43

İnsanlar CHP nin ağır aksak belediyeciliğinden bıktı artık.

Yorumu oyla      18      11  
T.C. Erol DURUKAN 18 Mart 2014 Salı 09:53

VERİN PARAYI TOPLAYIN HALKI ÇALDIKLARI PARAYI DAĞITIYORLAR. NEREDE GERÇEK İZMİRLİ YOK Kİ BİNDİRME YEVMİYECİLER ARANIYOR DEMİŞLER TOPLAMIŞLAR GELMİŞLER.

Yorumu oyla      27      13  
Gülümser 17 Mart 2014 Pazartesi 20:44

AKP- DSP el ele...vay İzmir'im seçimden sonra neyleye...Uyan İzmirli bu oyunu boz! Bak Ankara, İstanbul örneği karşımızda, bölücülere aman verme...

Yorumu oyla      19      19  
Güzel İzmirim 17 Mart 2014 Pazartesi 19:00

Eğer onlara oy veren "sırf İzmirlileri" toplayabilseydi oraya, işte bu gerçekten düşündürücü olurdu.

Yorumu oyla      21      14  
Güzel İzmirim 17 Mart 2014 Pazartesi 18:59

İzmir için gözdağı olarak algıladım. Ama içi boş. Düşünen, okuyan, çalışıp vergisini ödeyenlerin bu kadar çok olduğu bir şehirde, niye 900 bin oy aldıkları İzmirlileri toplayamadıklarınıda düşünmek lazım.

Yorumu oyla      21      12  
Alaattin EPÖZDEMİR 17 Mart 2014 Pazartesi 18:22

O mitingin düşündürdükleri: Meyer bir izmir daha varmış. Aslında Siyaset bir öngörü işi. o mitingte sadece AKP nin değil bir çok partinin de katkısı var gibi..

Yorumu oyla      34      11  
Hadi Çakan 17 Mart 2014 Pazartesi 17:24

Gündoğdu Meydanı'nda Cumartesi günü Sorosçular , Fettullahçılar , hizipçiler , alt kimlikçiler ve kafası karışık Atatürkçüler olacak. Pazar günü ise Mustafa Kemal'in Askerleri.

Yorumu oyla      21      34  
megaköylü 17 Mart 2014 Pazartesi 15:54

Ümit bey bu yazınızı çok beğendim.tarafsız olmaya özen göstermişsiniz.fotoğrafı biraz da olsa görmüşsünüz.mehmet barlas gibi gerçekleri sezmeye başlamışsınız.

Yorumu oyla      24      21  
GözünaydınİZMİRİM 17 Mart 2014 Pazartesi 14:58

Ak parti değil AK GÜVERCİN geliyor

Yorumu oyla      29      30  
metin 17 Mart 2014 Pazartesi 14:26

Evet taşımalı veya ödenekli miting kalabalık olabilir.İsterse 500 bin kişi gelsin,kendisinin hala çok güçlü olduğu izlemini yaratsın.Sonuç olarak 2 kadın işaret yaptı diye evlerine yada oturdukları kafeye koruma ordularını gönderip o kadınları otoyollarda gezdirip psikolojik korku yaratmaları,güçlü olduğunu değilde kendi korkularının paranoya haline dönüştüğünü göstermez mi? ?

Yorumu oyla      49      22  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva