“Tanır mısın Neriman Nerimanof’u* Yılmaz?
Yoksa ben tanıştırayım mı?
Senin gibi cıvığa bir sille de ben patlatayım mı?”

“Sarhoşun mektubu okunmaz” der atalarımız ama biz yazmasak kim yazacak değil mi?...

***

Yılmaz Özdil…

Son yazdığı yazıyla yine gündemde Yılmaz.

Rakıya güzelleme yapacağım derken vatana, namusa ve mukaddesata ihanet eden Yılmaz…

Milletimizin Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik gibi değerlerini paraya tahvil edip cebe indiren Yılmaz!

Popülist ve oportünist karakterine uygun yazılarla arz-ı endam eden kıvrak dansöz Yılmaz!

Yeni çağın ürettiği çabuk tüketilebilen, kolay sindirilen ve ertesi güne sadece posası kalan üzerine de ancak sifon çekilen Yılmaz!

Bilgisi kıt, ahlakı zıt, encamı hırt Yılmaz!

Milli meseleleri bozuk para gibi harcayabileceğini sanan, Ulusalcıların sömürgecisi ve faşistlerin payandası Çapulcu Yılmaz!

Çapı kücük, açısı dar fakat kesesi geniş Yılmaz!

Fikri yok, vicdanı yok; kalbi cebine köle sarhoş Yılmaz!

İçince şaşıran, salyaları ortalığa saçılan;

Vatanı, Milleti hele hele Şehitler Toprağı Hala Sultan emaneti Kıbrıs’ı Rum palikaryalarına peşkeşe kalkan “Dangalak Yılmaz!”

Şimdi sana gerçek bir olay anlatayım da dinle!
Bu hikâye her aklına geldiğinde inim inim inle!

***

Yıl dokuz yüz yirmi…

Vatan Azerbaycan ve yaşanan unutulmayan bir an.
Azerbaycan Meclisinde büyük mücadele veriliyordu el’an!

Azerbaycan’ı Ruslara ve Karabağ’ı Ermenilere
Peşkeş çekme teklifini savunuyordu Ali Haydar denilen gafil.

Bak O’na nasıl cevap veriyor Kurtuluş Savaşımızın destekçisi,
Atatürk’ün dostu Nerimanof büyük bir amil!

Ali Haydar Diyor;

“Rus gelsin başımıza, Ermeni girsin Karabağ’a, itiraz edeni astırırım burada!
Büyük Vatansever Nerimanof durur mu orada?

Çıkıyor kürsüye hemen;
Ve sesleniyor önce hain Ali Haydar’a sonra tarihe birden;

“Ali Haydar Karabağ senin g.tün değildir, her istediğine veresin,
İstediğinin koynuna istediğin zaman giresin!”…

***

Anlamışsındır inşallah Yılmaz bizim feryadımızı
Anlamadıysan eğer, vermeye hazırız her an cevabımızı

Neyini kime vermek istiyorsan git ver!
Vatan olan toprak verilmez, düşmeden ser!

Haddini bil Yılmaz dokunma kutsalımıza
Sonra rastlarsın bir yerde amansız şamarımıza

İçkine meze yapan ruma nereni istersen verirsin
Bizim olanı kan dökmeden alamazlar bilirsin!

Tanıştın şimdi Türk Milliyetçisi Nerimanof’la
Bu gidişle tanışacaksın milyonlarca Nerimanof’la!

Atatürk’ü satarak geçinilmez bilesin!
Bir gün mutlaka çizmeleri altında ezilirsin!

Okuyucuya Not:

*Neriman Nerimanof, 1920 Azerbaycan Hükümet Başkanı. Türk Kurtuluş Savaşı’na büyük destek verdi, Atatürk’le Nerimanov arasında son derece manevi yakınlık, dostluk ve kardeşlik ilişkileri kuruldu. Mustafa Kemal Paşa 1921 yılında Nerimanov’a bir mektup yazarak borç para talep etmişti. Nerimanov, derhal 500 kg. altın gönderdi. Nerimanf daha sonra yine Rusya’dan aldığı 10 milyon altın rubleyi Ankara’ya gönderdi… Bunun dışında da İstiklal Savaşımıza yiyecek ve petrol olmak üzere birçok yardımlarda bulundu!

Rusları Azerbaycan’a davet eden, Karabağ’ı da Ermenilere verelim diyen Ali Haydar’a ne mi oldu? Sözleyeyim Ruslar tarafından kurşuna dizildi!

**Yazılarımda tüm sorumluluk bana aittir.